Bir Hayırlı İş: Çivi Sökmek

İyiler İyidir, Kötüler Kötü

En hayırlı işin çivi sökmek, en hayırlı işle uğraşan kişinin ise çivi söken olduğunu söylesem, katılır mısınız?

“Hayır” dediğimiz ahlâki özellik kişiden kişiye, toplumdan topluma, zamana, mekana ve ihtiyaca göre değişen olumlu veya yararlı insan eylemidir.

“Hayır”, Arapça kökenli olup “iyi, daha iyi, tercih edilen, iyilik” sözcüğünden alıntıdır. “Hayır” sözcüğü, her türlü iyi tutum ve davranışın ahlâkî değerini belirtmek için kullanılır.

Sizlere en hayırlı işi yaptığına inandığım kişiden söz edeceğim. Onu haberleri izlerken gördüm. Benim ‘İyi Adamlar Sözlüğüm’de yer almayı hak edecek bir isim olarak dikkatimi çekti. Haber özetle şöyle:

Suriye uyruklu Muhammed Kasım, 3 yıl önce Türkiye’ye gelerek Batman’a yerleşmiş. Çekiç ve pense ile dolaşan Kasım, kaldırımlarda yürüyenler zarar görmesin, ayaklarına batmasın diye, yerde bulunan metal parçalarını ve çivileri söküyor, sarkan ağaç dallarını da buduyormuş. Bu işi Allah rızası için yaptığını söylemiş. Onu elinde çekiçle kaldırımdaki çivileri sökerken görenler ise ilk önce şaşırıyor, gerçeği öğrenince de takdir ediyormuş. Bu işi yapmasını kimse ondan istememiş. Dolayısıyla kimseden para da almıyormuş.

İyi ki bu işi yapmak için bizden izin istememiş, fikrimizi sormamış. “Sana mı kaldı!” der, iştahını kaçırırdık. “Zorun ne be adam! Kaldırımlardaki çivileri sökmek, metal parçalarını çıkarmak, gelip geçenlerin yüzüne, gözüne çarpan, sarkmış ağaç dallarını kesmek sana mı kalmış? Bu işler, belediyelerin yapmak zorunda olduğu hizmetler. Belediyenin işi sana mı kaldı?” diye çıkışırdık.

İslam terminolojisinde, bir Müslümanın gönüllü olarak veya dinî bir görevi yerine getirmek üzere ihtiyaç sahiplerine yaptığı maddi yardımlar ‘sadaka’ olarak adlandırılır.

Her iyilik bir sadakadır. İnsanlara güler yüzlü davranmak, güzel söz söylemek, selam vermek, iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırmak, misafire ikramda bulunmak, kötülükten uzak durmak, gelip geçerken insanlara zarar veren bir şeyi yoldan kaldırmak, ailesinin geçimini sağlamak, bir engelliye yardımcı olmak, ağaç dikmek, su ikram etmek… Bunların hepsi sadaka olarak nitelendirilir.

Kaldırımda çakılı çivi veya metal parçaları bırakıp, bunların başkalarına vereceği zararı aklına bile getirmeyen kişilerle elinde çekiç ve penseyle gezen Muhammed Kasım bir mi?

Ankara’da bir pazar günü Çankaya’dan Batıkent’e gittim. Trafik yoğundu. Her kavşakta, trafik ışığında, seyir halindeyken kural ihlali yapan sürücü sayısı öyle çoktu ki… Direksiyondakilerin büyük bölümünün bir eli hep meşgul; o el, cep telefonu, sigara veya burun karıştırmaya tahsis edilmiş(!) Ya da camdan dışarı uzatılmış. Sinir sisteminizi bozacak öyle çok neden var ki… Sağlıklı insanın sokağa çıkması sakıncalı (!) Sadece kurallara uyan sürücüler için değil, yaya açısından da aynı durum söz konusu.

İş yaptırıp memnun kaldığım muslukçu, elektrikçi, boyacı, tamirci, beyaz eşya servis görevlisine rastlamadım. Her seferinde ya birinin eksiğini bir başkasına tamamlatmak zorunda kaldım ya fiyat konusunda kazıklandım. Süresinde işini bitireni ise hiç görmedim. Ya siz?

Domino Etkisi

Toplumda bireylerin eylemleri birbiriyle ilintilidir. Domino taşlarının birbiriyle bağlantılı olması gibi; ilk taş bir sonrakini yıkarak devrilir. Bu zincirleme hareket son taşa kadar devam eder. Son taş boşluğa yıkılır. Domino etkisi, veya zincirleme reaksiyon, meydana gelen bir olayın, başka olayların başlamasına sebep olmasıdır.

Trafikte kurala uymayanlar, yollardaki çivileri öylece bırakanlar, işini layıkıyla yapmayanlar kötülükte kardeştir. Birbirlerinden farkları yoktur.

Japonya’da depremde az insan ölüyormuş, az bina yıkılıyormuş! Bizde niye öyle değilmiş!
Her birimiz Batman’daki çivi sökücü olalım: Yolda yürüyenin başına bir iş gelmesin. Hepimiz işimizi, görevimizi layıkıyla yapalım: Başımız ağrımasın. Trafikte kurallara uyalım: Sinirlerimiz bozulmasın. Seçimlerimizi bilinçli yapalım: Yöneticilerden şikayetimiz olmasın.

Hz. Ali, “ahlâkı sana benzemeyeni ortamına sokma” demiş. Filozof Bertrand Russell ise, “İnsanlığın iki tür ahlâk anlayışı vardır diyor; Biri sözünü edip uygulamadığımız; diğeri uygulayıp sözünü etmediğimiz.”

Milletler bireylerden oluşur. Bireyler kendilerini değiştirmedikçe toplumsal değişim olmaz. Biz nasılsak, işlerimiz de yöneticilerimiz de öyledir. Kutunun içindeki boya siyahsa boyanacak eşya beyaz olmayacaktır. İyiler iyilik getirir, kötüler bin türlü dert.

Günün Sözü: Ektiğimizi biçeriz.

Çivi söken adamı izlemek isterseniz linke dokunun.

Exit mobile version