Meslek, sulûk edilen, tululan yol demek.
İnsanoğlunun hayatını kazanması noktasında bir meslek sahibi olması ma’lum çok önemlidir. Meslek sahibi olmak hususunda en önemlisi ise, bir sanat sahibi olmaktır. Sanat altın bileziğe benzetilir. Her dâim kıymetlidir.
Meslek kavramı ile ilgili bu kısa izahtan sonra konumuz olan Şükür Mesleğine gelelim.
Evet şükretmeyi bir meslek haline getirmekten, o yola sûluk etmekten bahsediyoruz.
Şükür sanatına sahip olmaktan.
Dünyevi meslekler bilhassa dünya hayatımız için elbette gereklidir. Fakat şükür mesleği ise, hem dünya hem ebedi hayatımız için çok ama çok önemlidir.
Bu mesleğe sahip olmak için gerekli husus ise, aslında çok zor değil. Bunun yolu tefekkürden ve selim bir akılla kainata ve kendisine bakmaktan geçiyor.
Evet kainata baktığımızda merkezde hayata bakıyor ona hizmet ediyor, hayata baktığımızda şuur sahiplerini merkeze alıyor, şuur sahipleri içinde ise, bilhassa insana bakıyor. Herşey hayata ve insana hizmet ediyor. İşte he rşeyin kendisine hizmet ettiği merkeze aldığı insanoğlu şu dünyadan tamamen çekilse, yok olsa; dünyanın daha da güzelleşeceği, ekolojik dengesinin daha ziyade yerine oturacağı söylenir. Küresel ısınmadan, ozon tabakasının delinmesi, gıdalardaki bozulmalar gibi birçok hususa insan sebep olmuyor mu?
Öyleyse insan ne için vardır bu dünyada?
Elbette şükür için ve şükrü meslek haline getirmek için ve şükrü hayatın gayesi yapmak için var
Şimdi şöyle nelere şükretmemiz gerekir diye bir soru sorsak ne dersiniz! Bu suale başka bir sualle mi karşılık versek acaba! “Şükretmeyeceğimiz ne olabilir” diye?
Şükredilmeyecek şeyler; günahlardır, dalalettir, isyanlarımızdır. Onları da Estağfurullah diyerek yine Allah diyerek izale ederiz. Madem şükür için düşünmek çok önemli öyleyse biraz daha düşünelim.
Bir arının meyvesi nedir? Elbette balıdır.
Bir ağacağın meyvesi nedir? Meyveleridir.
Bir İneğin meyvesi, sütüdür.
Bulutun meyvesi, yağmurudur.
Dünyanın meyvesi dönmesidir.
Yani her bir mahlukatın bir meyvesi var, yetiştirdiği bir ürünü bir mahsulatı, bir hizmeti var.
Pekî İnsanın meyvesi nedir diye soracak olursak? Evet, izah etmeye çalıştığımız gibi onun meyvesinin şükür olduğu aşikârdır. Çünkü saydığımız diğer bütün varlıkların meyvelerinin merkezinde hep insan vardır. Bütün o meyveler hep insana gelir. Şu halde insan olan bir insanın bütün gayesi de “Ekmek parası için koşturmak, bir ev, araba sahibi olmak, çocukların mürüvvetini görmek rahat ve lezzet içinde yaşamak” olamaz. Yani bunlar gaye olamaz.
Evet yoktan var edilmek, taş, ağaç, hayvan olarak değil, insan olarak yaratılmak, iman ve İslamiyet nimetleri verilmek ve sonsuz edebi bir hayata cennete ve Cemalullah davet edilmek şükrü gerektirmez mi?
Şükür mesleğinde vazifemiz: bir asker gibi Allah namına işlemeli, başlamalı. Ve Allah hesabıyla vermeli ve almalı. Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli, sükûnet bulmalı.
Kusur etse istiğfar etmeli. “Yâ Rab! Kusurumuzu affet, bizi kendine kul kabul et, emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl, âmin!” demeli ve ona yalvarmalı.
Rabbim bizleri şükrettiği ve şükrü meslek edinen kullarından eylesin.