Ayasofya cami kebirinin açılışı hepimizin malumu, bu açılış ve kutlamalar doğal olarak içte ve dışta heyecan veya korkuya neden oldu.
Müzeden cami olan aslına dönüştürülmesi muhafazakâr kesimin uzun zamandan beri beklediği ve sohbetlerinde ara sıra dile getirdikleri; “İstanbul’un ikinci kez fethedileceği ve bu ikici fethin ise manevi bir fetih olacağı” inancıdır. Bu bağlamda gerçekleştirilen bu eylem muhafazakâr kesimi bir hayli memnun ve müsterih olmalarına sebep olmuştur ve haklı olarak bunu coşku ve sevincini yaşıyorlar.
Seküler ve laik kesim bunun bir kâbusa dönüşeceğini yaşam tarzlarının ellerinden alınacağını ve laikliğin kaldırılacağına dair korku içerisinde olduklarını tüm bu yaşananların endişelerini katladığını savunuyorlar.
Başımızı kaldırıp Müslüman coğrafyaya ve diğerleri baktığımızda Müslümanlar için bu durum alâmet-i fârika yani İslami bir düzenin ve adaletin tesisinin ve insanca bir yaşamın geleceğine olan inancın büyük bir işareti olarak gördüklerinden bizimkinden daha fazla sevinç ve heyecan yaşıyorlar hatta bazı ülkelerde ki birçok televizyon kanalı Ayasofya’nın açılışını canlı yayın olarak izleyicilerine sundular.
Ülke gündemimiz sürekli değişim içinde olduğu için yeni gündemler içeride bu sevinci ve coşkuyu unutturdu fakat Avrupa ve Atlantik ötesinde sular durulmuyor biliyorlar ki Türkiye Ayasofya çıkışıyla İslam coğrafyalarını harekete geçirdi. Zaten önceden de yapıyordu ama arkasına aldığı İslam gücüyle NATO daki emir alan değil emir veren konumuna yaklaşması bağımsız dış politika gütmesi ABD veözellikle İsrail’in uykusuna kaçıracak bir durum.
Avrupa’nın durumu ise tamamıyla içler acısı kendi aralarında bile küçük bir konu için karar çıkartamıyorlar her biri başka bir şey söylüyor sistemi kilitliyor.
Sıkışmışlar şaşırmışlar ve hiç kıpırdayamadan Türkiye’yi izliyorlar işler biraz daha kötüye gittiğinde ise bir başkasından Türkleri durdurun çağrıları yapıyorlar son olarak doğu ak denize Çin’i çağırdılar yapsa yapsa bunu onlar yapar bizi kurtarır ümidi taşıyorlar. Alman savaş gemisi yola çıkmış Türkiye’nin Libya’da önünü kesecekmiş aklıda Fransa’dan almışlar. Burada bir şey yapamayacağını anlayan Fransa Lübnan’a çökme kararı almış ak denizde akıl verdikleri Almanları yalnız bırakacaklar.
Vesselam kimilerine göre bu durum İslam’ınyükselişiyken bazılarına için laikliğin elden gitmesi diğerleri içinse orta doğu ve Afrika’daki sömürü ülkelerinin kaybı ve küresel egemenliğin tehdidi olarak görülüyor.
Şunu sormak lazım Sayın Erdoğan namaz sonlarında okunması gereken birçok dua bilirken o böyle yapmadı bence bunda bir yerlere işaret var:
Ayasofya’da ilk kılınan Cuma namazından sonra cumhurbaşkanımız namaz sonunda okunacak dua için bilinçli seçtiği Fatiha’yı kimin ruhu için okudu?