Hepimizin en az bir adet sosyal medya hesabı bulunmakta. Kimimiz iletişim için kimimiz ise zaman öldürmek veya maddi gelir elde etmek için bu sosyal ağları kullanıyoruz.
Peki ya bunları ne kadar doğru kullanıyoruz? Yahut sosyal medya üzerinden oynanan oyunlardan haberdar mıyız?
Onlarca mağduriyetin farkında mıyız?
Son zamanlar da izlediğim bir kaç belgeselden bahsetmek istiyorum.
Biri, çoğunlukla gençlerin ergenlik döneminde sosyal medya üzerinden arkadaş edinmesi, neredeyse bütün vakitlerini orada geçirmeleri ve psikolojik manipülasyona maruz kalmaları, bu amaçla yayınlanan içeriklerden etkilenerek içlerine kapanmaları gibi birçok sorundan bahsediyordu.
Diğeri ise, sosyal medya da ki şantaj ile genç kızları taciz eden bazı çetelerden bahsediyordu.
Her ikisi de sosyal medyanın karanlık yüzünü gösterir nitelikteydi…
Elbette, bu sosyal ağları iyiye kullanan kesim de var. Lâkin hiç birimiz kapalı kapıları ardında planlanan zararlarından haberdar değiliz.
Veyahut, görmezden geliyoruz.
En basitinden amaçsızca çekilen kısa ve izleyene faydasız videolar bizim zamanımızı internette hunharca harcamamız için kasıtlı olarak karşımıza çıktığını birçoğumuz biliyoruz.
Biliyoruz da ne yapabiliyoruz? Kendimize müdahale edip sosyal medya da geçirdiğimiz zamanı ve içerikleri kontrol edebiliyor muyuz?
Maalesef ki genellikle bunu başaramıyoruz!
Demek istediğim sosyal ağlardan tamamen elimizi eteğimizi çekmeliyiz, değil.
Sadece sosyal medyayı kullanırken amaçtan sapmamak gerekiyor. Gerçekten çok zekice ve mantıklı hareket etmemiz lazımdır…
Küçük ilkokul çağındaki çocuklara bakıyorum da birçoğunun zihin ve fikir dünyası malayani, boş heves ve arzular ile dolmuş ve taşıyor…
Ve hepsinin ağzında aynı sözler “fenomen olacağım”…
Çok nadiren duyuyorum farklı meslek hayali olanı veya bu fenomenliği yaptığı işteki başarısı ile elde etmek isteyenini…
Günümüzde kendilerini rezil eden kadınlar ve bir onlar kadarda erkekler var.
Bu sahte kariyerler ve fenomenler bizi yüzyıllardır süregelen kültür, örf, adet ve ananelerimizden uzaklaştırıyor hatta kopartıyor.
Gençliğimizin ve cahil kesim milletimizin kültürel birikimini dahi boşaltıyor.
Günümüzde bunun en büyük ve tehlikeli sonuçları aile yapısında görebiliyoruz. Birbirinden kopuk yaşayan aileler anne-kız ve baba-oğullar…
Asrın hastalığı boşanmaların başlıca müsebbibidir… Hanımlar evinde çocuğuyla ilgilenmez kendini rezil edercesine fenomen olma hevesiyle, nahoş videolar, resimler çeker, en mahrem olan şeylerini dahi paylaşırlar. Bu durum belli bir dönem sonra kendilerine de normalmiş gibi gelir bunun üzerine ne yazık ki aile yok olmaya doğru gider.
Eşler birbirlerine, ailelerine ayıracakları vakti orda öldürür aile müessesesini sarsar sonrada bir bakmışsınız boşanmaya gidilmiş Allah muhafaza.
Demem o ki mutluluğumuz ve huzurumuz için sosyal medya bataklığından kurtulmaya gayret gösterelim.
Alışkanlıklarımızı değiştirip hem kendi vaktimizi, hem de ailemizin ve çevremizin vaktini boşa harcamamak için elimizden geleni yapalım.
Bâkî muhabbetle…