EYVALLAH

Varsın olmasın hayatta her istediğimiz. Biz olana “Elhamdülillah” olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz… – (Mevlana )

Gözünün gördüğünü gönlünün gördüğüne değişirsen, eyvallah. Gönlünün gördüğünü gözünün gördüğüne değişirsen, eyvah eyvah. –  (Mevlana )

Eyvallah kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK’ye göre eyvallah kelimesi anlamı şu şekildedir:

– “Allah’a ısmarladık” anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü
– “Teşekkür ederim” anlamında kullanılan bir söz
– “Kabul ediyorum, razıyım” anlamında kullanılan bir söz

Eğer bir kelime olsaydım herhalde Eyvallah olurdum. Uçsuz bucaksız olup içimde onlarca kelime ve duygu barındırırdım. Eyvallah… Bazen bir kabulleniş, bazen bir boş veriş, bazen de bir vazgeçiş olurdum. 

‘Eyvallah’ sözcüğü sadece bir zarftır. Anlamı, derinliği içinde gizlidir. Zarf olarak baktığında bir veda sözcüğüdür. ‘Eyvallah’ dersin, ‘güle güle’ yanıtını alırsın ve gidersin. Zarfın söylediği sadece budur. Ama bu sözün mazrufu (içeriği) çok şey içerir. Yerine, zamanına, olayına, insanına göre bazen kabullenmek, bazen boş vermek, bazen yol/son vermek demektir. Bunların hepsi de insanı rahata çıkaran, huzura kavuşturan şeylerdir.

Bazen kendimizle baş başa bir zaman yolculuğuna çıkarız. Yaşanmışlıklarımızla, tecrübelerimizle, tatlı acı anılarımızla hasbihal ederiz. Genelde uzun bir yolculuğa çıktığımda ve kulağımda da bir hüzün türküsü çalıyorsa eğer kendimle olan istişarem de başlamış demektir. Gel bakalım Esra nelere göğüs gerdin bu zamana kadar, hayat sana neler öğretti, neleri feda ettin, neleri kabul ettin…  Bütün bunların bir muhasebesini yaparım kendi içimde. Yanlış ya da doğru yaptığım şeylerden, verdiğim kararlardan dolayı pişmanlık duymam. Bir zaman için bazı şeyleri mesele yapsam da, bunları aşmakta zaman zaman zorlansam da, bazen gelgitler yaşasam da, son tahlilde, arkamda bıraktığım şeylere dönüp bakmamak, ‘hadi canım sende” demek gibi güzel de bir huyum vardır benim. Yanlışıyla doğrusuyla yaşadığım tüm tecrübelerimi kabul ediyorum, eyvallah… Hayatıma hoş geldin diyerek gönlümün en güzel köşelerinde yer verdiklerime teşekkür ediyorum, eyvallah… Güle güle diyerek yol verdiklerimi de Allah a ısmarladım, eyvallah.

Öyle efsunlu bir sözcük ki eyvallah; Mevlana nın da dediği gibi olana da, olmayana da dediğimiz zaman bir eyvallah; daha da kolaylaşıyor sanki her şey. HAK tan gelene razı oluyoruz. Rabbim neylerse güzel eyler diyoruz.  Sendelediğimiz de daha kolay toparlanıyoruz ve yolumuza daha emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz.  

Nehir, hayatı betimleyen çok güzel bir olgudur baktığınızda. Nehir akar gider ve sen sadece izlersin, tıpkı yaşam gibi. Onun için şöyle oldu, böyle oldu, neden oldu, şunu dedi, bunu dedi diye düşünmemek, hayatın ve olayların belli bir an’ına takılmamak, ara sıra ‘ilişki denetimi’ yapmak, yeni ilişkilere merhaba demek, taze başlangıçlar yapabilmek için, kirlenen ilişkilere ‘eyvallah’ demek, tıpkı nehir gibi akıp gitmek gerekir hayatta. Belki de ünlü düşünür Heraklitos “ Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz” demesi de bu sebeptendir. Değişim ve dönüşüm. Hayat bizi kendi akışında farklı farklı sınavlara tabi tutar. Çıkardığımız sonuçlara göre de dönem dönem farklılıklar gösteririz, bakış açımız değişir, büyürüz, olgunlaşırız, başka bir insana dönüşürüz. Diyebildiğimiz eyvallahlar sayesinde. 

Evet, dünyada olup biten onca şey arasında, yaşanan bin bir acı içinde, senin, benim yaşadıklarım, senin meselen, benim meselem, senin sözün, benim sözüm ve gayrısı Gökhan Türkmen in de bir şarkısında dediği gibi laf-ı güzaftır. Onun için ‘Rüzgâr çölü geçebiliyorsa, nehir de geçebilir’ demek ve yürüyüp gitmek gerekir hayatta. Hayat geçmişe değil, geleceğe bakar zira. Ve de ‘gelecek uzun sürer.’ Sizi inciten, üzen kim varsa, pişmanlıklarınıza, kötü anılarınıza, eyvallah… Hayatınıza alacağınız tüm yeniliklere ise merhaba… 

 Bu hafta da yazımı okuyarak beni yalnız bırakmayan değerli insan teşekkür ederim. EYVALLAH.

“HOŞÇA” KALIN. SEVGİYLE,UMUTLA KALIN. 

Exit mobile version