Ah gençlik! demiş Şâir, “Keşke gençliğim bir gün dönseydi, ihtiyarlık benim başıma
neler getirdi ona şikayet edip, söyleyecektim.”
Ey şimdilik genç olan genç kardeşim.! Biliyor musun şuan senin için en lüzumlu şey
nedir?
Bilesin ki, “şimdilik” genç olduğunu bilmektir.
Zira; gece gündüze yaz kışa inkilab ettiği, değiştiği gibi, elbette bu gençlikte eğer Allah
ömür verirse yaşlılığa ve belki de ihtiyarlığı görmeden ölümle yer değiştirecek.
Dinçlik, sıhhat, enerji gidecek. Gittikten sonra “Eyvah aldandık! Şu gençliği sabit ve
dâimi zannettik ve bu zan sebebiyle bütün bütün zarar ettik, dememek için.
Gençliğin dahi fâni olduğunun farkına varacağız.
Bu yeter mi? Hayır! Gençliğimizi tanıyacağız.
Ve göreceğiz ki; Bu Gençlik damarı akıldan ziyade hisleri dinler. His ve heves ise,
kördür. İşin sonunu düşünmez. Anlık ve hazır lezzetlere taliptir. Küçük bir lezzete talip
olup ilerideki sonsuz lezzetlerden kendini mahrum eder. Ya da kimi fani lezzetler için
kendini rezil eder.
Gençliğini heveslerine uyarak geçirenlerin ne hallerde olduğunu öğrenmek istersen;
Hastanelere, hapishanelere ve mezarlıklara bakmak kafidir. Elbette onların çoğu
gençliklerini yanlış kullanmanın pişmanlıklarını dile getirecektir.
Madem gençlikteki duygular böyledir, öyleyse dikkat edeceğiz. İhtiyar olup genç gibi
hayata bağlanan değil, genç olup da ihtiyar gibi ölümü düşünenlerden olacağız.
Şu halde anladık ki gençlik fani, ve gençlikte hisler çok kuvvetlidir.
Öyleyse şu gençliği kim vermişse o gençliği verenin izni ve kanunu dairesinde bu
gençliği sarf etmek lazımdır. Tâ ki ebedi bir gençlik bize verilsin.
Peki ne yapalım nasıl kullanalım bu gençliği: Elbette iffette, takvada, hayratta, salih
amellerde, insanlığa hizmette kullanmak lazımdır.
Şimdi o zaman! Zira demir tavında gerek. Gençlik Allah yolunda olsa gerek.
Madem dünyaya bir kere geliyorsun, Ey Genç! Öyleyse hayatını yaşa!
Yani gençliğini değerlendir.
Vallahi gençliğinin nasıl geçtiğini anlamayacaksın. Tıpkı çocukluğunun nasıl geçtiğini
anlamadığın gibi.
Şimdi baharını yaşayan genç kardeşim. Alem-i İslam seni bekliyor, ihtiyarlarımız
hürmeti, çocuklarımız güzel bir istikbali senin elinle görecek.
Davran! Dünyanı da, ahiretini de cennet edecek bir faaliyetin içinde ol.
Güzel dostlar, güzel bir çevre edin, Çünkü çevre ve muhit insanın ahlakına,
davranışlarına tesir eder. Öyleyse kimlerle haşir neşir olduğumuza dikkat.
insanın ahirette “Keşke felanı dost edinmesiydim” diye pişman olacağını söylüyor
Kur’an. Öyleyse, “iyi ki felanı dost edinmişim” demek zamanı, iyilerle beraber olma
zamanı.
Ta ki; şairin yaşına geldiğin zaman gençliğinden şikayet eden değil, memnun
olanlardan olasın.
Ve sana aldanmadım Ey gençliğim diyebilesin.
Ve güzel geçen gençliğin aklına geldikçe ruhuna lezzet akıtsın.
Şu halde hayatın ve gençliğin zevkini istersen ey insan ve ey genç kardeşim; Hayatınızı
iman ile hayatlandırınız ve salih amellerle süsleyip, günahlardan kaçınmakla muhafaza
ediniz. Tâki hayat, bunlarla hayat bulsun.
Şimdi şu Hadîs-i Şerîfe dikkat, zira bu fırsat her zaman ele geçmez.
Buyuruyor ki Resûlü Ekrem Aleyhisselatü Vesselam Efendimiz (sav)
“Gençliğini iffet takva ve ibadet ile geçiren bir genç Allah’ın yeryüzündeki
meleklerinden bir melektir.” Camiü-sağir
İşte o meleklerden olmak şu gençliği güzel geçirmekle mümkün.
Evet şimdilerde her ne kadar gençlerden şikâyetler edilse de, “Nereye gidiyor bu
gençlik denilse de” Allah’a şükürler olsun ki şu zikrettiğimiz hassasiyette bir gençliği
artık görüyoruz.
Ve Üstad Bediüzzaman’ın müjdelediği nesl-i âtidirler. Onlar Said’ler,
Hamza’lar, Ömer’ler, Osman’lar, Tâhir’ler, Yûsuf’lar, Ahmed’ler olarak dünya ve ahiret
saadetinin temeli olana iman ve Kur’an davasını dava edinerek yaşıyorlar. Vatana,
millete faydalı işler, icraatlar, buluşlar ile meşgul bir gençlikte var.
Evet onlar ki, edepleriyle, ilimleriyle, ahlaklarıyla, ibaretleriyle, tahsilleriyle ve en
başka ilâyı kelimetullah davasıyla, vatan millet, ümmet sevdasıyla biz varız diyorlar.
Bu gençlik batıyı körü körüne taklit etmiyor. Zira onların ettikleri ve halen devam eden
nice zulüm ve düşmanlığın farkına varıp onların batıl fikirlerine ve gayri meşru
yaşantılarına kanmıyorlar.
Evet aslâ ümitsiz olmayalım. Zîra ahir zamanda genç olmak zordur. Ve bu zoru başaran
gençlerimiz vardır.
Evet o gençliği sevgi, muhabbetle selamlıyoruz. Rabbim yardımcıları olsun. Rabbim
sayılarını arttırsın. Âmin.