GÜRCİSTAN VE KAFKASLAR

Karabağ savaşının bittiği şu günlerde yeni cephenin Suriye’den önce veya gelişen şartlar ışığında Gürcistan’da açılacağını ön görebiliriz. Oluşan güncel durum yarım bırakılan her bir sorunun kaşınarak tamamlanması sağlanacak.

Türkiye sınırındaki Müslüman nüfuslu Acaristan, Gürcistan hükümetiyle gayet iyi ilişkiler içerisinde ülke için bir sorun teşkil etmiyor fakat geçmişte sıcak çatışmaların yaşandığı Abhazya ve Güney Osetya sorununun Gürcistan’ı Rus yayılmacılığına karşı ittifak arayışına sürüklemesi Gürcistan’ın yönünü Türkiye’ye dönmesini sağladı. Kendi toprakları üzerinden geçen Btc petrol boru hattı sonrasın ’da Tanap projesi Türk – Gürcü ilişkilerini muazzam geliştirdi bu iş birliği Rusya’nın yayılmasını engelledi.

Abhazya ve Güney Osetya’nın tekrar Gürcistan topraklarına katılması çabaları ise bu zamana kadar sonuçsuz kaldı. Güney Osetya ve Abhazya, 90’lı yıllardan beri bağımsız yaşıyor ve durumu devam ettirmek istiyorlar tek sorunları bağımsızlıklarının tanınmamış olması. Kıbrıs seçimlerinde Abhazya’nın K.K.Türk Cumhuriyetini tanıyabileceğini açıklaması Rusların Türkiye’ye göz kırpması olarak görülüyor.

Bölgede’ ki en önemli husus din konusunda etkisini gösterecek Hristiyan ve özellikle Ortodokslar arasında ki çıkar çatışması Ortodoks dünyasın ’da durumu içinden çıkılmaz bir noktaya taşıyacak.

Ortodoksları kendi iç çatışmalarından sıyıracak ve güvenilir bir ortak olarak gördükleri Türkiye Cumhuriyetine yönelmeleri kuvvetlenirken, sahada Türkiye’nin atacağı küçük adımların emperyalist batı ülkeleri ve Rus’ya için büyük fırtınalar ortaya çıkaracak olması sömürgeci anlayışların ellerini kollarını bağlayan en önemli sorun olarak görülüyor.

Tarımsal ve sanayi üretimin ’deki düşüş, turizmde istenilen sonuçları elde edememek, enflasyon ve GSMH ’da azalma ve işsizliği bir hayli artırmış durumdayken, Gürcistan ekonomisi üzerinde ki istikrarsızlık ve seçim sonrası oluşacak belirsizlik, kırılganlıklar ve iç sorunların yeni bir cephenin açılmasını kolaylaştıracak nedenler arasında yerini alıyor.

En büyük sorunun Gürcistan toprakları içerisinde yaşayan Ermenilerin özerklik istekleri olduğunu görebiliriz. Yerel ayaklanmalar ve işsizlik körüklenirken aynı dinden olsalar bile ırklar arası sorunlar kaşınılacaktır.

İkinci büyük sorun Abhazya ve Güney Osetya’nın statüsü üzerine gidilecek, Kosova’nın bağımsızlığın tanınması kendileri içinde benzer beklentileri çağrıştırıyor.

Son olarak Gürcistan’ın NATO üyeliğine alınması kararı bölünmeyi hızlandıracak nedenler arasında yerini almakta.

Gürcistan’ın iç siyasette’ ki tıkanmışlığı, karşıt görüşler arasında ki uçurumu artırırken buna paralel olarak bölgede ABD ve Rusya arasında ki bu rekabet, sonrasın da Balkanlar, Sırbistan ve Kosova arasında bir sıcak çatışmaya dönüşmesi kaçınılmaz olacak.

Acaristan’daki Türk varlığının Rusya ve Gürcistan içerisinde ’ki Rus yanlıları tarafından bağımsızlıklarına gölge düşürdüğü dillendirilse de ve karşıtlıklarını her fırsatta dile getirmiş olsalar da, mevcut durum Gürcistan devleti tarafından müsamaha ile karşılanıyor, olası bir Rus müdahalesin de Türkiye’yi yanlarında görmek istiyorlar.

Ankara’nın Kafkasya politikasında kilit bir konumda bulunan Gürcistan’ın konumu Kuzey Kafkasya politikalarımız da en önemli ortak olma durumunu değerli kılıyor.

Mevcut bu durumun aşağıda Güney Azerbaycan’ı ve oradan Hazar denizini de içine alarak Afganistan’a kadar uzanacak ABD stratejisinin tamamlanması hedefi de sıcaklığını koruyor. 

Rusya’nın çok istekli olduğu Dağlık Karabağ barış anlaşması şimdilik kendi iç sorunlarını ertelemiş gibi görünse’ de uzun sürmeyecek gibi duruyor. Rus muhalefetinin gençleri sokağa dökeceği bir döneme yaklaşırken Kuzey Kafkasların bağımsızlık isteklerine bir çare bulamıyor olması, sürekli yaptırılmalara maruz bırakılması, beklenen sonlarının geçte olsa yerine getirileceği gerçeğini ve bu vesileyle kabule zorlanacağı günlerin yakın olduğunu söyleye biliriz.

Exit mobile version