SOSYAL YAŞAM İLE EKOLOJİK DENGENİN BAĞLANTISI VE EKOLOJİK DENGENİN BOZULMASIN DA Kİ DİĞER FAKTÖRLER        

Sosyal yaşam şartları her geçtiğimiz gün değişime uğramaktadır. Teknoloji, yaşadığımız şehir, belde, kasaba, köy, çevremiz ve gelir düzeyimiz, yaşam kalitemizi, sosyal ve kültürel yaşantımızı direk etkileyen faktörlerdir. Eğitimiz, statümüz, yaptığımız iş, gelenek ve göreneklerimiz, aileden gelen kültürümüz, sosyal ve kültürel yaşamımızı etkisi altına alan diğer faktörler olup, ömrümüz boyunca değişecek şartlardır. Sosyal yaşamımız, insanoğlunun yaptıkları; yaşadığımız dünyanın, ülkelerin, doğanın ve diğer canlıların kaderlerine vesile olan, bunları olumlu veya olumsuz olarak etkisi altına almıştır.

Örneğin doğayı korumak, ağaç dikmek insanların elinde olan bir durumdur. Doğayı ve yeşili koruyarak oksijen kaynağımızı güçlendirebiliriz. Ağaçlar bizlerin oksijen deposudur. Bitki örtüsünü koruyarak haşeratın yaşamasına, doğanın dengesinin korunmasına ve ekolojik dengeyi korumak bizim ellerimizde, insanoğlu isterse yapabilir.

Bugün eğer ekolojik denge bozuluyorsa, mevsimler birbiriyle yer değiştiriyorsa, dünyada belirli yerlerde kuraklık yaşanıyorsa, bu yaşananlar biz insanların hatasıdır.

Ekolojik denge diğer adıyla çevre dengesidir. Çevreyi ve doğayı korumak biz insanların elinde olan bir durumdur. Sosyal yaşam faktörümüz ve günlük alışkanlıklarımız çevreyi etkisi altına alan süreçlerdir. Örneğin bir piknik alanında yemek artıklarımızı ve çöplerimizi, piknik yaptıktan sonra alanda bırakıyorsak, çevreyi kirletiyorsak ekolojik dengeyi sosyal yaşamımızla bozuyoruz demektir.

Ekolojik dengeyi, sosyal yaşamımızın yanında etkileyen farklı faktörlerde vardır. Örneğin verimli tarım arazilerinin üzerine fabrika ve konut inşa edilmesi, ekolojik dengeyi bozan diğer faktörlerden biridir.

Ekolojik Dengeyi Bozan Etkenler

Ormanların yok edilmesi ekolojik dengeyi etkisi altına alan faktörlerden biridir. Üretim faaliyetleri nedeniyle ağaların kesilmesi, çevre kirliliği nedeniyle ağaçların ölmesi, orman arazilerinin kullanıma açılması, dünya da her geçen gün ormanların azalmasına ve oksijen depolarımızın yok olmasına sebebiyet vermektedir. Ayrıca cam ve cam kırıntıları, ormanda ısınmak için veya gece aydınlanmak için kontrolsüz şekilde ateş yakmak, orman yangınlarına neden olan başlıca sebeplerden bir kaçıdır.

Biyolojik ve kimyasal maddelerden dolayı çevrenin kirlenmesi, ekolojik dengeyi bozan farklı faktörlerden biridir. Biyolojik ve kimyasal maddeler ayrıca değişime uğrayan maddeler olarak da bilinir. Bu maddelerin başında ağır metaller gelmektedir.

Ağır metallerde, tarım arazilerimizi ve su kaynaklarımızı garanti altına almamız gerekir. Ağır metallerden doğanın, yasa kapsamında korunması, ülkemizin bununla ilgili tedbirleri artırması gerekmektedir.

 

Küresel Isınma

Küresel ısınma son yıllarda dünyanın hep gündeminde, insanoğlu için tehlike arz eden bir durum söz konusu, insanoğlu çözüm yolları aramaya devam ediyor. Bilim insanlarının ve araştırmaların gösterdiği üzere, küresel ısınmaya sera gazlarının neden olduğu bilinmektedir. Mevsimlerin zaman aralıklarının değişmesi, tarımı ve hayvancılığı etkilemekte, salgın hastalıkların daha fazla yayılmamsına neden olmaktadır.

 

Su Kaynaklarının Azalması, Kuraklık ve Çölleşme

Küresel ısınma ile beraber iklim değişikleri baş göstermesiyle, yağışlar da azalma görülmeye başlanmıştır. Dünya da ki ikim değişikleriyle beraber kuraklık ve çölleşme her geçen gün artmaktadır. Kar ve yağmur yağışlarının azalması, tarımsal alanları etkisi altına almakta ve tatlı su kaynakları tüketmektedir. Su kaynaklarının tükenmesi belki ileride suyu petrol rezervi kadar değerli kılacak.

 

Exit mobile version