Tarihteki Kanlı Katliamlar – II

“1980-1988” İran – Irak Savaşı Yaklaşık “700 bin” insan savaş sonucunda ölmüştür. Fransa, İngiltere, ABD ve Sovyetler’in savaşa katkısı vardır. Bu saman altından su yürütme cinsindendir, lakin artık biliniyor.

“1994”  Ruanda, 100 gün içerisinde “1,174,000” kişi soykırıma uğramıştır. “400” bin civarında çocuk yetim kalmıştır. “Onbinlerce dul tecavüze uğramış ve aids hastalığına yakalanmışlardır” Takriben 2 milyon insan cebren göç ettirilmiştir. Ruanda’ya yapılan yine, batı destekli gibi…

Neden biliyor musunuz? Orta Afrika ülkelerinden Ruanda ve komşusu Burundi’nin devlet başkanlarını taşıyan uçak, 6 Nisan 1994’te Ruanda’nın başkenti Kigali’ye inişe hazırlanırken açılan ateşe hedef olarak düşürüldü. 

Ertesi gün Ruanda’da gerekçesi uçağın düşürülmesi amansız bir soykırım yapılmaya başlandı. 

Yaşanan büyük insanlık trajedisi, katliamların ardından BM, ABD ve Belçika kendi sorumluluklarını kabul ederek özür dilemiştir. Ancak Fransa hala inkâr etmektedir çok manidar bir durum…

Beyinleri tarih çöplüğüne gömülen haçlı zihniyetlerinin yaptıkları katliamları ve soykırımları unutmayınız…

Aynı zihniyet bizimde içimizde de yaptırmadan geri durmamıştır. 

Sivas’ta 2 Temmuz 1993’teki Madımak Oteli katliamından hemen sonra Başbağlar katliamı yapıldı. 

Hep madımak oteliyle ilişkilendirilir lakin hep sessiz kalınan bir hadisedir…

Başbağlar Katliamı, 5 Temmuz 1993’de Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde gerçekleşti. 

“pkk 33 sivili öldürülüp köy ateşe verdi”. “Köydeki 191 ev, cami ve okul, içindeki insanlarla birlikte yakıldı. 1’i kadın 4 kişi yandı. 210 hanenin 191’i yandı. Olay yerinde 585 boş kovan bulundu.  

Yapılan bu katliamlar aslında birer soykırım girişimidir. 

“1988” de başlayan Ermenistan ve Azerbaycan savaşı hocalar katliamıyla tarihe kara leke olarak iz bıraktı…

Ermenistan’ın “1988 de nüfus oranı 3,500 milyon”… Azerbaycan’ın nüfusu ise nerdeyse iki katı “7 milyon”. 

Savaşın baş aktörü Ermenistan Bakü’ye başkaldırıp çardaklı bölgesindeki Azerileri zulüm etmeye başlamaları onları göçe zorlamaları fitilin ateşlenmesine sebep oldu.

Tarihler 26 Şubat 1992’yi gösterdiğinde, Azerbaycan’ın Hocalı kasabasında büyük bir vahşet yaşandı. 

Yine Dünya sessizce izledi çünkü katledilenler Türklerdi. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin resmi açıklamasına göre “106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycanlı hayatını kaybetti”.

Srebrenitsa Katliamı 11 Temmuz 1995; 

“1995” de Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp ordusu, “Krivaya 95 Harekâtı”nın bir parçası olarak Srebrenitsa’yı işgal etmiştir. 

Yaşanan bu olay bir işgal olarak kalmamış bir katliama dönüşmüştür. 

Çünkü Bosna – Hersek’in Srebrenitsa kentinde en az 8.372 kişi “Ratko Miladiç” komutasındaki ağır silahlı Sırp ordusu tarafından öldürülmüştür. 

Yapılan katliamda genç yaşlı demeden binlerce insan yaşamını yitirmiştir. 

Yapılan katliama Sırp ordusunun yanı sıra, Bosna-Sırp ordusunun “Akrepler” olarak bilinen özel birlikleri de katılmıştır. 

Ne Birleşmiş Milletler’in Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etmesi dinlenilmiş, ne de kentte bulunan 600 Hollanda Barış Gücü askeri katliama mani olmuştur.

Maalesef 21. Yüzyılda olmamıza rağmen katliamlar Müslüman coğrafya da devam etmektedir. Gerek Türkmen cephesi, gerek arakan gerek doğu guta da İnsanlık sükût etti…

Vesselâm… 

Exit mobile version