TEVEKKÜL VE DUA

                    

Sözlükte “Allah’a güvenmek” anlamındaki vekl kökünden türeyen tevekkül “birinin işini üstüne alma, birine güvence verme; birine işini havale etme, ona güvenme” mânasına gelir.

Tevekkül dinî ve tasavvufî bir terim olarak “bir kimsenin kendini Allah’a teslim etmesi, rızkında ve işlerinde Allah’ı kefil bilip sadece O’na güvenmesi” şeklinde tanımlanmaktadır.

Fiziksel ve zihinsel olarak imkânlarımız doğrultusunda her türlü çabayı gösterip, takdiri Allah a bırakmaktır.

Günümüzün insanları, oturdukları yerden başına gelen musibetler karşısında ; “neden ben?” “dualarım neden kabul olmuyor?” “niye hep benim başıma geliyor?” gibi çoğaltılacak soru dizinleriyle hep bir isyan tablosu sergilemektedir. Oysaki isyan acıdır. İsyan içinde alınan nefes, zehirden farksızdır.

Peki, istediğin şeyler için ne kadar çabaladın? Yeteri kadar dua ettin mi? Acele edip paniğe kapılmanın kime faydası var?

Allah işleri yavaş yavaş halleder. Senin için en uygun olanı bekletir. Ama sen duam kabul olmuyor zannedersin. Tevekkül işte bu noktada seni içinde bulunduğun memnuniyetsiz ve yeise kapıldığın ahvalden kurtaracak, içinde şifalı nur bulunan bir ilaçtır.

Hz Mevlana anlatıyor:

Birisi gece kalkıp Allah’ ı anıyor, O’na dua ediyordu. Şeytan ona dedi ki:

“Ey Allah’ ı anan kişi, bütün gece ‘Allah ‘ deyip çağırmana karşılık seni buyur eden var mı? Sana bir tek cevap bile gelmiyor, daha ne zamana kadar dua edeceksin?”

Adamın gönlü kırıldı başını yere koydu ve uyudu. Rüyasında ona şöyle denildi:

“ Kendine gel, uyan! Niye duayı, zikri bıraktın ki? Neden usandın ki?”

Adam:

“ ‘Buyur’ diye bir cevap gelmiyor ki. Kapıdan kovulmaktan korkuyorum.” dedi.

Bunun üzerine dendi ki ona:

“Senin Allah demen, O’nun buyur demesi sayesindedir. Senin yalvarışın, Allah’ın senin ruhuna haber uçurmasındandır.

Senin çabaların, çareler araman, Allah’ın seni kendine yaklaştırması, ayaklarındaki bağı çözmesindendir.

Senin her “Ya Rabbi” demenin altında, Allah’ın buyur demesi vardır.

Dua etmekten ve çabalamaktan vazgeçmeyeceksin. Sabırla Allah’ın senin için belirlediği en uygun zamanı bekleyeceksin. Payımıza düşene razı olup, Allah tan geldiğini bilip tevekküle devam edeceksin.

Düştüğün anda, yanlışa düşmekten seni koruyacak olan zırh, tevekküldür. Dua ise tevekküle açılan kapıdır. Ötesinde zaten Allah vardır.

Bende zaman zaman duada ısrarcı olduğum konular noktasında, sabırsız davranıp ; “neden” sorusunu sorma gibi gaflete düştüğüm anlar yaşadım. Gözyaşlarıyla secdelere kapanıp yalvardığım zamanlar…

Rabbim hiç ummadığım zamanlarda duama öyle bir karşılık verdi ki; neden dediğim için Rabbim den af diledim. Allah bir şeyin olmasını geciktiriyorsa güzelleştiriyormuş gerçekten dostlar.

Hak ettiğine kavuştuğun gün. Seni hak etmeyenlerden uzaklaştırdığı için Allah’a şükredeceksin. Vakit tevekkül ve dua vakti. Sabırla da taçlandırdığında saadet kaçınılmaz olacaktır inşallah.

Hayata 3T İle bağlanın: Tevekkül, Tefekkür, Tebessüm J

Sağlıkla kalın. “HOŞ”ça kalın.

 

 

 

Exit mobile version