ATIKLARDAN ÖNCE ZİHİNLER DÖNÜŞMELİ

Atıklar ifadesini uzun süredir  ‘’geri dönüşüm’’ ile beraber duymaktayız. Çöp derdik oysa değil mi, gerçi çöp dendi mi geri dönüşüm akla gelmez, çöp sadece atılır. İşte o ‘’atılmaların’’ sonunda dünya bu hale geldi. Kirlendi, o kadar kirlendi ki belki de küresel salgınların temelini attı. Tıpkı deprem gibi salgın da unutuldu gitti.

Unuturuz, unutmak çok kolay bizim için. Ama işimize gelirse. Kirletmek, dağıtmak, atmak nedense insanoğluna kolay ve keyifli geliyor. Oysa yapmak, onarmak ve toplamak bizi insan yapan özelliklerden biridir.

Bazen sokakta elindeki çöpü az ilerideki çöp kutusuna atmak varken yola fırlatıverenleri görünce bizi insan yapan bu özellikler aklıma geliveriyor. İnsan olmak, suret olarak insan yaratılmakla değil ruhen insan olmakla mümkün oluyormuş demek ki.

Konumuza geri dönelim.

Atıklar günümüzün en önemli çevre ve sağlık problemlerinden biridir. Tehlikeli ve tehlikesiz atıklar olarak ayrımlar yapılsa da, geri dönüştürülmeyen veya bertaraf edilmeyen tüm atıklar tehlikeli hale gelebilmektedir.

Kağıt, plastik, cam, metal, organik, ahşap, kompozit, tekstil türü atıklar tehlikesiz olarak değerlendirilirken; bitkisel atık yağ, atık motor yağ, tıbbi atık, kontamine ambalaj, kontamine bez, üstübü, basınçlı kaplar, pil ve akü, kartuş, toner, yağ filtreleri, elektrikli ve elektronik atıklar tehlikeli atık olarak sınıflandırılmaktadır.

Atık pillerde bulunan kurşun, civa ve kadmiyum gibi maddeler çevre ve sağlık açısından son derece zararlı maddelerdir.

Zeytinyağı, Ayçiçek yağı veya mısır yağı gibi yağların kullanılmasıyla oluşan atıklara bitkisel atık yağlar denilmektedir. Bunların lavaboya, toprağa, su kaynaklarına dökülmesi sonucu, su yüzeyini kaplayarak suyun havadan oksijen almasını engellemektedirler. Bunlar ayrıca kanalizasyonların tıkanmasına, arıtma için yapılan masrafların artmasına yol açmaktadırlar. Ayrıca böcek ve koku problemi oluşmasına, içme ve yer altı sularının kirlenmesine neden olmaktadırlar.

Türkiye’de 2017 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının öncülüğünde başlatılan Sıfır Atık projesi önemli bir çevre adımı olarak tarihe geçmiştir.

2017 yılında % 13 olan geri kazanım oranı 2021’de % 27,2, 2022’de % 30,13, 2023’e % 34,92, 2024’de % 36,8’e çıkmış durumdadır. Bu rakamın 2053’de % 70’e çıkarılması hedeflenmektedir.

Örneğin; Haziran verilerine göre Sıfır Atık Projesi sayesinde,  16,5 milyon ton kağıt/karton, 4,1 milyon ton plastik, 1,7 milyon ton cam, 0,4 milyon ton metal  ve 1,5 milyon ton organik ve diğer geri dönüştürülebilir atık olmak üzere 24,2 milyon ton atık ekonomiye geri kazandırıldı.

2017 yılından beri toplam 74,5 milyon ton geri kazanılabilir atık geri dönüştürülerek 256 milyar lira ülkemize kazandırılmıştır.

Geri dönüşüm ile ilgili aşağıdaki bilgiler, konunun önemini ortaya koymaktadır.

1 ton kağıdın geri kazanılması ile; 17 ağacın kesilmesi önlenebilir, 177 kg daha az sera gazı salınımı gerçekleşir, 28 m3 su tasarrufu sağlanır.

1 ton camın geri kazanılması ile; 30 kg daha az sera gazı salınımı olur, % 30 hammade tasarrufu sağlanır.

1 ton metalin geri kazanılması ile 95 kg daha az sera gazı salınımı olur.

Atık yönetimi ve temizlik konusunun ilköğretim okullarında matematik, kimya gibi ders olarak okutulması gerekir. Birinci sınıftan başlayıp son sınıftan çıkıncaya kadar değişmeyen bir mecburi ders olmalı. Güncel bilgiler ile bu işin ahlakı verilmeli çocuklara.

Sağlık ve afiyet diliyorum.

Kaynaklar:

TC. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye Çevre Ajansı Z Raporu 2025

12.Kalkınma Planı 2024-2028, İklim Değişikliğinin Sürdürülebilir Kalkınmaya Etkisi, Özel İhtisas Komisyonu Raporu, TC. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Ankara 2023

Exit mobile version