Amerika’nın askeri sorunlarına başkan Trump’ın da dikkat çekmesi bir hayli önemli, deniz hava ve kara kuvvetlerinin eğitimsizliği ve zaafları birçok alanda durumu yönetemediğini gösteriyor.
Amerikan toplumunun içler acısı hali ortadayken, askeri harcamalara ve durumu kritik şirketlere uygulanan sübvansiyonlara karşı halkın temel isteklerinden olan toplum sağlığı, gıda, temiz su ve eğitime yönelik kemer sıkma kararları tepki toplamaya devam ediyor.
Küresel salgın Amerikan halkının lükse düşkünlüğüne büyük bir darbe indirmesiyle artık gündemlerinde rahat ama yerinde bir yaşam arayışlarının kabul görmesi toplumdaki kırılganlığa en iyi örneklerden biri oldu.
Artan işsizlik rakamları demokratlar içinde bulunan şirketlerin sadece yılsonu karlarına odaklanarak çalışanlarının ev ve iş yeri arasında ki zaman kayıplarına ve konut edinmede ki zorluklarına, metro ve sokakları adeta istila etmiş evsizlerin güvenlik sorunlarına yol açmasına aldırmada ki duyarsız davranışları, ayrıca ilgisizliğin ve bencilliğin acımasızca şirket içi rekabete dönmesi de biriken öfkenin giderek katlanmasına neden olmakla, halk arasında ki kutuplaşmayı hızla yükseltiyor.
Düzensiz göç ırkçılık yetersiz maaş ödenemeyen kiralar, yoksullaşan Amerikan halkının kendi aralarında sorunları konuşarak dillendirmesi uyutulan halkın uyanmasına ve sermaye sahiplerine başkaldırmasına zemin hazırlamış durumda. Toplum devlet bütçesinin demokratlarca nereye harcandığı belli olmayan büyük paraları ve onların açtığı derin borçlanmaları sorguluyor bu nedenle seçmen Trump’un demokratlara ve sermayeye açmış olduğu savaşı artan yoksulluk ve gelir dağılımında ki adaletsizliklerden dolayı destekliyor.
Sokak gösterilerinin ırkçılıktan evirilerek yoksulluk üzerine programlanacağı şu günlerde Amerikan devleti var olup olmama savaşı içerisinde ülkesini nasıl bu zincirlerden kurtarabileceğinin yollarını aramakla meşgul.
Yine seçim arifesinin yakınlaştığı bu günlerde Trump’un demokratlara karşı seçim yarışında geride olduğu gerçeği işleri biraz daha sertleştireceği izlenimi verirken demokratların seçimi kazanma ihtimaline yönelik planlarını da yapmış bulunuyorlar.
Şöyle ki; ilk seçenek demokratları vatan hainliğiyle suçlamak, servet düşmanlığı ve Amerikan sanayisinin Çin’e kurban edilmesi ve sonrasında Yahudi düşmanlığına kadar götürülmesi bekleniyor. Sokak hareketlerinin artması yağmalama ve can güvenliğini seçim öncesi kullanılacak argümanlar arasında bulunduruyor.
İkinci seçeneği daha kuvvetli görüyorlar Trump’un seçimi kaybetmesi üzerine seçimlerde hile yapıldığı senaryosu kitlesel gösterilerle seçimin iptali istemi ile demokratların yönetimini baltalamak ve bir açığını bulup durumu şiddete dönüştürmeye yönelik olacaktır.
Son seçenek beyaz sarayın işgaliyle sonuçlanacaktır buna halk desteği olmazsa olmaz ehemmiyettedir. İlk kıvılcımı ise Amişler ya da milliyetçi guruplar veya dini guruplarca tetiklemesi kuvvetle muhtemeldir. Sahada çoğunluk beyaz Amerikalı olacaktır ama taban desteği için Spanik ve siyahilerinde sahaya çekilerek beyaz saray işgalinde ekran önünde görünmeleri yeni Amerika’nın temelini oluşturacaktır. Bu vesileyle iktidara gelecek demokratları iş yapamaz hale getirmeye çalışılacaklardır.
Önümüzdeki aylarda:
Ekonomisini düzeltmeye çalışan Amerika’nın askeri harcamaları azaltma ve asker sayısını düşürme programları çerçevesinde bazı uçak gemleri ve sistemlerini Türkiye’ye satışına tanık olacağız.
Ekonomik savaş coranaya karşı mücadele ve parçalanmama endişesi Amerika’nın yeni gündemi olurken:
Yine Amerika’nın Japonya’daki askeri üssü tartışmalara açılacak, Japonya tarihinin en yüksek askeri bütçesini onayladı bu süreçten sonra Japonya’nın topraklarını ada kriziyle birlikte Asya kıtasına doğru büyütmeye yönelik atakları görülecek. Rus Japon geriliminde Amerika’nın Japonya tarafında yer almasını bekliyoruz. Rusların Vladivostok deniz üssünün de çok konuşulacağı günler yaklaşıyor.
Trump’ın dağlık Karabağ sorununda bir NATO ülkesi Türkiye’nin başarılı çalışmalarını övmesi beklenirken sorunun çözümünden yaklaşık dört ay sonra alt yapısında Ermenilerin kullanılacağı yeni veya bilinen bazı terör örgütlerince Türkiye’ye yönelik terör eylemlerinin sıklaşacağını sonraki yıllarda Türkiye’nin Zengezor koridoru ya da Ağrı’dan Ermenistan içlerine operasyonlarına şahit olacağız.
Orta Asya meselesinin Kırgızistan basamağında işaret fişeklerinin yakıldığını şu sıralar görüyoruz.
Daha önceki yazımda da işaret ettiğim Kıbrıs seçimlerinden sonra oluşacak krizin şu günlerde başladığını ve içine Türkiye, Yunanistan, İngiltere, Almanya ve Fransa’yı katacağını Rusya’nın müdahil olmak istemesine rağmen dışarı atılacağı günlere girmiş bulunuyoruz. Maraş’ın açılması kararı buradaki krizi Türkiye’nin yönlendirme ve inisiyatifi ele almaya yönelik bir çalışmadır. Sonuç aldığımızda ve ilerleyen adımlardan sonra Türkiye’ye altı aylık askeri ve ekonomik bir ambargonun uygulanacağını da kesin görünüyoruz.