BEYLER ADAMLAR AĞLAMAKDA HAKLILAR

Neden bu kadar yalan ve algı çığırtkanlıkları yapılıyor sizce?

Türkiye eski Türkiye’ likden çıktı son yüz metre de depar attı, geliyor. Sel gibi yıkıyor ortalığı nasıl rahatsız olmasınlar… 

Dünya ticareti kimsenin tekelinde değil. Ama tekel oluşturmaya çalışanlar var.

Savunma, petrol, enerji, ağır sanayi, yer altı kaynakları parsellenmiş hatta paylaşımlar yapılmış…

Böl parçala yönet ve sömür…

Keser misali bu küreseller hep kendilerine yontuyor…

Üçüncü havalimanını yaptığımız dönemde hatırlayalım gezi olaylarını başlatmadılar mı?

Siz hamle yaparsanız karşılığını bulursunuz ve de buluyoruz…

Peki karşılık bulduk diye ülkenin ayağa kalkması için yapılan bunca yatırımı üç beş zevat boş boş konuşuyor diye hebamı edeceğiz, asla…

En yakın projemiz kanal İstanbul bize çok şeyler katacak stratejik konuma sahip olan bir ülkede yaşıyoruz.  Büyümeye devam eden bir ülkenin fertleriyiz etraflıca bir fikretmek lazım…

Kanal İstanbul özellikle ekonomik yönden çok büyük getirisi olan bir yatırımdır.  Çünkü oradan milyar dolarlar ülkemize gelecek. 

Dünya da bunun çok örnekleri var, mesela:

Panama kanalı;

Ülke bütçesine çok ciddi girdi sağlayan para kazanan Panama kanalı orta Amerika’nın güney kısmında Atlantik okyanusu ve Pasifik okyanusunu birbirine bağlıyor…

18 yüzyılın sonlarında girişimleri başlatılıp 1914 te faaliyete girip yılda  “2,5 milyar” dolar ABD’ye getirisi var. 

Süveyş kanalı;

Akdeniz’le Kızıl denizi bir birine bağlamak için yapılmıştır.

“1869”yıllarında açıldı temelini Osmanlı atmıştır lâkin 1. Dünya harbinde Osmanlı toprağı olmaktan çıkmıştır.

Fransa ve İngiltere burayı da sömürmeden geri kalmamıştır. En son 1956 da Mısır hükümeti burayı millileştirmeye kalktı başına gelmeyen kalmadı. Halende mobbing devam ediyor…

Süveyş kanalında ortalama “6 milyar” dolar gelir elde ediliyor.

Kanal İstanbul yapıldıktan sonra ülkemize yıllık getirisi en az “8 milyar dolar” maddi getirisi olacaktır.  

Kanal İstanbul faâliyete geçtikten sonra pastadaki payları yarıdan fazlası düşecek, anladık mı şimdi karın ağrılarının nedenini!

Artık Montrö antlaşmasına göre boğazlarımızdan elini kolunu öyle sallayarak dümen kilitlendi deyip boğazdaki tarihi yalılara çarpamayacaklar… Boğazlarımızı petrol taşıyan gemiler kirletemeyecek ve risk sıfıra inecek… 

Birilerinin çok basit gördüğü İha ve Sihalarımız Dünya pazarına verdiği mali zararı düşünecek olursak adamları rahatsız etmemek mümkün değil…

Türkiye arı kovanına çomak soktu karıştırıyor… Vızırtılar elbette olacak…

Birde bize uydurmaya çalıştıkları ve yanlıştan geçte olsa döndüğümüz İstanbul sözleşmemiz vardı… 

Neymiş bu arkadaş İstanbul sözleşmesi! Bizim inanç değerlerimize uymayan bir sözleşmeyi iptal ettik çekildik. Batılılardan çok batı hayranları ayağa kalktı…

Avrupa ülkeleri bile bu bize uymaz diyen onlarca ülke varken bizim gibi Müslüman bir coğrafyada, değerleri, örf adetleri kültürleri asırlara dayanan köklü bir ülkeye nasıl uydurmak istiyorsunuz…

Elin Avrupalısı bile bu sözleşme için şu sözleri sarf ederken: 

Macaristan; Yıkıcı cinsiyet ideolojilerini körükler

Bulgaristan; anayasamıza aykırıdır

Polonya; Eşcinselliği empoze ediyor

Slovakya; Cinsiyet eşitliğini tam yansıtmıyor

Ermenistan; Lgbt ‘yi normalleştiriyor 

İstanbul sözleşmesi aslında baştan kabul edilmesi hata idi, zararın neresinden dönersek kâr denildi ve feshedildi.

Peki biz neden Feshettik bu İstanbul Sözleşmesini;

İstenilen düzeyde STK kurulabilecek ve kadına şiddete karşı olduklarını gösteren herhangi bir tüzük ile Devletten aslında ne yaptıkları önemsenmeden her türlü maddi ve beşeri kaynağı almaya hak tanıyordu.

Bir diğer maddesinde veri toplama hakkı kapsamında mahkûm bilgilerine ve emniyette bulunan konu ile ilgili bilgilere erişimleri sağlanacaktı.

Bunların yanında bu sözleşme, kurulan STK’ların uluslararası şekilde istenilen konuda protesto yönetebileceklerini destekliyordu.

18 yaşından küçük “çocukları” da “Kadın” sıfatına dahil ederek sâfi zihindeki evlatlarımıza aileden gelen “yapma kızım, olmaz kızım” sözlerini mobbing kabul edip koruma kanunu talebine kadar götürebilecek ailenin iç dinamiklerini ve Türk toplum değerlerini yok etmeye yönelik nice maddeler içermektedir.

Yani eşcinselliği sıradanlaştırıp ülkenin gençliğini bozuyor. Anlayamayanlar var ya hani lgbt bayraklarıyla yürüyen onlara destek olan muhalefetçiklerimiz…

Bitti arkadaşlar unutmayın öze dönüş başladı…

Hani güdümlü bir füzeyi harekete geçirdikten sonra hedefe ulaşana kadar tam hız gidiyor ya işte bizde ülke olarak hedefe kilitlendik tam gaz ilerlemeye devam edeceğiz.

Önümüze engeller çıkaracaklar Büyük Türkiye olarak el ele verip sorunları birlikte aşacağız…

Şunu unutmayın ki, Dünya’ya yeniden nizam verecek tek ülke Türkiye’dir… Vesselâm…

Exit mobile version