Agit Minsk gurubu Azerbaycan Ermenistan arasındaki Karabağ sorununun çözümünü teşvik etme amacıyla kuruldu. Bu gurubun içinde bulunan ABD Fransa ve Rusya Birleşmiş milletlerin Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün korunması yönündeki kararını kabul etmedi sorunu devam ettirdiler.
Bu durumu Doğu Akdeniz ve Libya’daki duruma bağlarsanız büyük bir yanılgıya düşersiniz, BAE ve Suudi Arabistan’ın İsrail’in kontrolü altında Karabağ’a asker ve mühimmat yolladığını ve para akıttığını düşünürseniz hata etmiş olursunuz ipler daha yukarıda birilerinin elinde.
Azerbaycan’ın bu karşı savaşına Türk dünyasının doğru dürüst bir açıklama yapmaması sonraki günlerde Türk konseyinden sanki zorla çıkartılmış gibi tarafları müzakereye davet etmesi bunun yanında Ukrayna ve Gürcistan’ın aynı din ve milletten olmamamıza rağmen açık destekleri bizim “Değişen Pantürkizm anlayışımızı” güçlendirerek bir gerçeği işaret etmiştir.
Bölgeye müdahalenin sermaye tarafından olduğunu anlamamak da ısrar ederek konuyu doğu Akdeniz’e bağlayacak olursanız yanılırsınız size en büyük gerçeğin İsrail’in Azerbaycan’a olan desteğini göstere bilirim.
Rusya’nın büyük çaplı tatbikatlarının Azerbaycan’a yönelik tehdit olduğunu görmek başlı başına en büyük yanlıştır Rusya orada “ benim burada ki çıkarlarımı yok saymayın” mesajıyla küresel sermayeye vermiştir.
Problemleri bir noktadan çıkartıp sonra birbiriyle bağlantı kurmaya yönelik fikirler bu çatışma alanında doru sonucu vermez, Kafkasya da herkesin farklı hesapları var bunlardan en büyüğü bir yol bir kuşak projesidir, küresel sermaye ile onun karşısında bulunanların savaşıdır, Karabağ’daki sorun da sadece budur.
Küresel sermaye Tump’ı Ermeniler noktasında sıkıştırarak oy kaybı yaşamasını istiyor gerçeği gören Trump tan bölgeye yönelik çok ses çıkmadı.
Ermenistan Karabağ’dan çekilmek istiyor ama bunu Ermeni diasporasına anlatarak kabul ettiremeyecek, ekonomisi bitmiş, halkı her gün ülkeyi terk ediyor, genç nüfus kaçıyor eğer bir boru hattına sahip olsalar biraz nefes alabilecekler bu yüzden Tovuz’a saldırarak isteklerini belli ettiler. En iyi sonucun Ermenistan’ın cephe yenilgisiyle geri çekilmesini gördüler. Hukuk kararlarıyla geri çekilmesine diasporanın etkisi olacağı için birinci seçeneği değerlendirecekler. Kazanımları Kazakistan petrol ve Türkmenistan doğalgazı boru hatlarıyla Ermenistan üzerinden geçirilmesi olacak. Ermeni diasporalarının güç kaybederek dağılma süreci bundan sonra başlayacak.
Buna iki ülke itiraz edebilir birincisi Rusya, petrol ve doğal gaz tekeline sahip olmak istiyor burada Ermenistan’la ters düşebilirler ikincisi İran’ın Türkiye’ye uzanan doğal gazı var 2026 yılında sözleşmesi bitiyor kime satacak, üzerinde ambargo var bu proje gerçekleşirse tamamıyla biterler. Azerbaycan’ın Karabağ’da alacağı askeri bir zafer İran içinde bulunan Güney Azerbaycan’ı cesaretlendirerek bağımsızlık ateşini tutuşturacağını da biliyor bu yüzden sürekli müzakere masası diyorlar.
Kazanılacak askeri zafer Kuzey Kafkas ülkelerine sıçrama olasılığı da çok yüksek Rusya duruma müdahale edip etmemekte çekince yaşıyor. Perde arkasından Türkiye’ye fazla ileri gidilmemesi durumunda cepheye karışmayacağını aynı duruşun Kanal İstanbul ve Karadeniz’de kurulacak olan NATO deniz üssünü gözden geçirmesini ve Kafkaslarda ortak hareket edilmesi yönelik önerisi yakındır.
Küresel sermayenin Fransa’nın yapacağı tüm niyet ve çalışmalarını frenleyecek ve yerinde durması yönünde anlayacağı dilden mesajlar verecek.
Karabağ’dan sonra Zengizor koridoru gündeme gelecektir bu durumun çatışmanın daha da sertleşmesine neden olacaktır özellikle ABD ve Rusya bu koridor yüzünden birbirlerine düşecek. Avrupa’nın ve ABD’nin önümüzdeki günlerde bölgede yer almasını gözlemleyeceğiz. Avrupa’nın enerji tedirginliği ABD’nin bir kuşak bir yol projesinde ki konumunu sağlamlaştırma hedefi etkinliğini gösterecek.
Bu çatışmanın onuncu gününden sonra dış güçlerin sesinin çok çıktığını işiteceğiz Azerbaycan ordusunun bu zaman zarfında kazanımlarını artırması lehine olacaktır.
Rusya’nın Ermenistan ve Türk dünyası arasında vereceği karar kaderlerini çok etkileyecek ya tükenmeye mahkûm batı ve Hristiyan felsefesini kabul ederek kaybedecek ya da yükselen Türk dünyasının yanında yer alarak kazananlardan olacaktır bu kazanç Akdeniz Orta Doğu ve Orta Asya’da mümkün olacak.
Önümüzdeki aylarda Orta Asya’daki çatışmalara yoğunlaşacağız Türkmenistan İran sınırı ve İran’daki Türkmen azınlıkların sorunları üzerine, Özbekistan Tacikistan ve Kırgızistan sınır ve su sorunları, Kazakistan ve Çin arasında Kazak Türk azınlığı ve Uygur meselelerinin şiddete dönüştüğü ayları gözlemleyeceğiz. Rusya’nın ise Japonlarla olan adalar ve toprak hakları önümüzdeki yıl konuşulmaya başlayacak.
Rusya’nın İdlib de Türkiye’yi sıkıştırmasının nedeni yayılmacılık değil İsrail’in baskısından kaynaklanıyor köşeye sıkışan Rusya İdlip karşılığında Türkiye Münbiç ve Aynel Arabı teklif etmesi durumunu güçlü kılıyor, asıl figür İsrail’in Rusya’ya Karabağ ve Kuzey Kafkaslar ’da bir ceza keseceği kesin görünüyor.
Balkanlarda Ekim ayı sonralarında Batı Trakya ve Türk azınlıkların olduğu bölgelerde çatışmalardan nasibini alacak. Dış politikada ittifaklar arası büyük kopuşlar ve ekonomi önümüzdeki aylar ’da üst sıralarda yerini koruyacak.
Sermayenin ana hedefi sorunlu ve sorun olabilecek bölgelere el atarak veya kaşıyarak kesin sonuca ulaşmak ticaret yollarının güvenliği onlar için öncelik olurken içinden geçilen süreç Türkiye ve Azerbaycan arasında tek devlet tek millet olgusunun güçlenmesine ve azıtmış Ermenilerin kaybedilen Karabağ’a bakarak sulu gözlerle flüt çalacağı günlere dönüşecek.