DEPREM ÜLKESİYİZ; İKİNCİ MİLLİ SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİ

Devlet ve Millet olarak adeta milli bir seferlik ilan edildi. Kurum ve Kuruluşlar, Sivil Toplum Kuruluşları, Uluslar arası Deprem arama kurtarma ekipleri, Kolluk Kuvvetleri, Özel Kurum ve Kuruluşlar ve insanlarımız şahsi mücadeleriyle, Afet bölgesinde depremzedeleri kurtarmak, can kayıpları azaltmak için adeta Milli seferlik ilan edildi.

Cumhuriyetimizin 100. Yılında elem, keder ve azap veren bu acı olayda, Dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıya geldik, bir daha böyle büyük bir felaketin yaşanmaması için, birinci Milli seferlikten sonra, ikinci Milli seferliğin ilan edilmesi gerekmektedir. Öncelikle bu yaşadığımız büyük afetten canlarımızı kurtarmamız, bölgede yaraların sarılması, daha sonrasın da yargı süreçlerinin başlatılması ve ardından imar planlarından, deprem yönetmeliğine, şehir yerlerinin planlamasından, kat yüksekliğine, binalarda kullanılan kolan sayısından, kullanılan beton ve demir kalınlığına kadar her şeyin gözden geçirilmesi ve incelenmesi şart olmuştur. İkinci Milli Seferlik olarak bahsettiğim tam da olarak budur!

Depremden etkilenmiş olan 10 şehrimiz en azından ikinci seferlik kapsamında tekrar imar edilmelidir. Yargılama süreçleri başlamadan, yaptırımlar içeren ve cezaların kapsayıcı, daha ağır olması için Yargı Paketlerinin geçmesi gerekir. Mağdur ve mazlum olan bütün depremzedeler barınma, yiyecek, içecek, giyinme ve ısınma ihtiyaçları bir önce giderilmelidir.

Büyük, Nüfusu Fazla Olan Şehirler de Dikey Mimari Var. Nüfusu Az Olan Küçük Şehirlerde Dikey Mimariye Ne Gerek var?

Büyükşehirler de dikey mimari yapılara, nüfusun fazla olmasından dolayı müsaade edilebilir. Mecburen kat yükseklikleri fazla verilebilir. Ama nüfusu az olan küçük şehirlerde dikey mimariye ne gerek var. Kat yüksekliği fazla olan binalarda, şiddetli bir deprem de, çürük veya teknik açıdan deprem riskleri göz ardı edilerek yapılmadıysa, daha fazla insanımızın kaybına yol açabiliyor.

Yatay mimarilerin ve depreme teknik açıdan dayanıklı binaların küçük şehirlerde, daha fazla yer verilmesi gerekmektedir. Eğer yatay mimari şehirler inşa edersek, insanlarımızın canlarını, mallarını koruma altına alırız. Ve konforu yüksek şehirler elde ederiz. Bence yetkili kurumlarca bunların tekrar gözden geçirilmesi gerekir. Bu hususları yetkili kurullarca, detaylı bir şekilde değerlendirilmesi, dikkatli bir şekilde işin uzmanlarının danışmanlık hizmetleri vererek konuyu takip etmeliler.

Konforlu, yatay yapılarda şehirler inşa etmediğimiz sürece, insanımızı ihya edemeyiz. Hiçbirimizin huzuru kalmaz. Türkiye’de çoğu kesim, beklide bu büyük deprem felaketinden dolayı, içinde korkuyla yaşayacak. Bu korkulardan, psikolojik ataklardan insanlarımızı korumamız, manevi olarak da deprem sürecinden canlarımızı kurtardıktan ve cenazelerimizi defnettikten sonra desteklerimizi sürdürmeliyiz. Depremzedelerin barınma, ısınma, yiyecek sorunları elbette Devlet, Millet el ele vererek çözebiliriz. Sonrasın da manevi desteği göz ardı edilmemesi gerekir. Çünkü manevi olarak depremzedelerimizi yalnız bırakırsak, hayat onlara zehir olacaktır.

Bir ve Beraber Olma Günüdür!  İkinci Seferberlik İmar Ve Şehircilik Seferberliğidir.

Millet olarak büyük deprem felaketiyle kara bir kışta, kara bir gün yaşıyoruz. Giden Canlar elbette telafisi olmayacak ve geri dönmeyecek. Ama bugünler de fitne ve fesatçıların önüne geçmemiz gerekmektedir. Bugün bir ve beraber olma günüdür. Kara gün de, Devletimiz ve Milletimiz tarafından adeta bir seferberlik ilan edilmiştir. Depremin ve depremzedelerin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Tüm ekipler canla ve başla çalışıyor. Afad, kolluk kuvvetlerimiz, sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler büyük bir mücadele veriyor. Bir ve Beraber olduğumuz da aşamayacağımız hiç bir şey olmayacaktır.

Depremin yaraları sarıldıktan sonra, ikinci seferberliğin ilan edilmesi, imar ve şehircilik faaliyetlerinde ülke olarak çok hızlı hareket etmemiz, başımıza böyle büyük felaket geldiğinde, can ve mal kayıplarının önüne geçmemiz gerekmektedir. Eğer imar ve şehircilik seferberliğini ilan etmez isek, yarın çok geç olabilir. Ve Millet olarak çok daha ağır bedeller ödemek zorunda kalabiliriz.

Aziz Milletimize Başsağlığı diliyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.

Exit mobile version