Filistin Direnişinin Sembol İsimlerinde Şeyh Raid Salah’ın 16 Yıllık Esareti Sona Erdi

Filistin 1948 İslami Hareketi’nin kuzey kanadının lideri Şeyh Raid Salah, hakkında daha önce verilen hapis cezasına yapılan itirazın İsrail mahkemesi tarafından reddedilmesi üzerine 16 Ağustos 2020’de 17 aylık fiili hapis cezasını çekmek üzere İsrail makamlarına teslim olmuştu.

İsrail’in kuzeyinde bulunan Hayfa kenti yakınlarındaki Celme Hapishanesi idaresine teslim olan Şeyh Salah’ı yüzlerce seveni uğurlamıştı.

Hayfa Merkezi Mahkemesi, 16 Temmuz 2020’de savunma heyetinin hapis cezasına itirazını reddederek, Salah’ın 28 aylık fiili hapis cezasına 16 Ağustos’ta başlamasına hükmetmişti.

Mahkeme, daha önceki 11 aylık tutukluluk sürecini göz önünde bulundurarak Şeyh Salah’ın 28 aylık fiili hapis cezasının 17 ayını cezaevinde geçirmesi ve 25 Mart’ta cezaevine teslim olması yönünde karar vermişti.

Şeyh Raid Salah, tutukluluğunun başladığı 16 Ağustos 2020’den bu yana tek kişilik hücrede tutuluyordu. Ve bugün beraat etti.

Kendisini karşılamaya yüzlerce insan gelirken Şeyh Raid Salah basına ve kendisini karşılamaya gelen insanlara şu şekilde konuştu:

“Mescid-i Aksa muhafızı” olarak bilinen 1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah, İsrail hapishanelerindeki 16 aylık mahkumiyetinin çoğunu hücre hapsinde geçirdiğini belirterek, inancının kendisini ayakta tuttuğunu söyledi.

Şeyh Salah, bugün Megiddo kentindeki hapishaneden serbest bırakılmasının ardından yaşadığı Ummu’l Fahm beldesinde, yüzlerce Filistinli tarafından “marşlar, havai fişekler, tekbir ve sloganlarla” şehrin girişinde karşılandı.

Burada düzenlenen basın toplantısında hapishanede yaşadıklarını anlatan Salah, İsrail hapishanelerinde uzunca bir süre hücre hapsi çektiğini ancak kendisini sabırla yetiştirdiği için annesine, bu duruma sabrettiği için de eşine teşekkür etti.

Şeyh Salah, kendisine tek kişilik hücre cezasının yanı sıra hücre mahkumlarından da ayrı tutulduğunu belirterek, “Ben bir hücre mahkumuydum. Benim sessizlik içinde yaşamı istediler bazıları da gerçekten susacağımı düşündü. Eğer Allah bana hidayet vermemiş olsaydı, inancım olmasaydı, bugün beni karşınızda bu şekilde göremezdiniz.” dedi.

Hapishanede bulunduğu sırada kimseyle görüşemediğini tokalaşmasının dahi mümkün olmadığını anlatan Salah, hapishanede insanların demir parmaklıkların arasından parmak uçlarıyla tokalaştığını ancak “bunun soğuk bir elle yapılan tokalaşmadan çok daha iç ısıtıcı olduğunu” aktardı.

Exit mobile version