İNSAFA ÇAĞRI…

Iki aya yakındır Filistin’de, özellikle Gazze’de, Siyonist İsrail tarafından büyük bir katliam yapılıyor. Hatta soykırım yapılıyor. İsrail bu katliamları zaten seksen yıldır yapıyordu. Ama bu sonuncusu adeta bir soykırıma dönüştü. Filistin’de bir siyasi parti olarak kurulmuş, seçimlere katılmış hatta girdiği seçimi kazanmış olan HAMAS bu katliamlara bahane yapılıyor. Bu savaşı HAMAS’ın başlattığı ve HAMAS’ın bir terör örgütü olduğu ve sivilleri katlettiği dillendirilerek katliamlara meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor. Müzik festivali yapan İsrailli gençleri, HAMAS’ın katlettiği söylenmişti. Neredeyse bu yalan habere herkes inanmıştı. Son günlerde bu olayın hiç de haberlere yansıdığı gibi olmadığı, bizzat Siyonist İsrail’in kendisi tarafından yapıldığı artık su götürmez bir gerçek olarak gün yüzüne çıkmıştır. Siyonist İsrail’in o kadar gözü dönmüş ki HAMAS’la rehine pazarlığına girmemek için müzik festivalinde, rehine alınabilecek kendi vatandaşlarını da katletmekten çekinmiyor.

Bu iş artık tamamen zıvanadan çıktı. Siyonizm dünya güvenliği açısından büyük bir tehlike oluşturmaya başladı. Eğer önü alınmazsa gelecekte dünyayı daha büyük savaşlar bekliyor. Siyonist İsrail, Arz-ı mev’ud emelinden hiçbir şekilde vazgeçmeyecektir.

Siyonist katiller camii, kilise,  okul, hastane ayrımı yapmadan önüne ne gelirse bombalıyor. Hasta taşıyan ambulansları, mülteci kamplarını ve göç konvoylarını dahi vuruyor.Siyonist İsrail, Filistin’de 14.000’den fazla insan katletti. Bunların yarıdan fazlası çocuk. Maalesef Dünya seyrediyor!..

ABD ve Batı başkentleri bu katliamları İsrail’in kendini savunma hakkı vardır diyerek destekliyor. Gizlemeyin, niye gizliyorsunuz beyler? Bu yaptığınız şey açıkça Haçlı ve Siyonist ittifakıdır.

Ey ABD’nin ve Avrupa’nın sözde demokratları (!..) Dünya’ya demokrasi ihraç etmeye kalkıyordunuz. Hani sizin demokrasiniz? İnsan hakları savunucuları neredesiniz? Hepsi yalan mıydı? Birleşmiş Milletlerinize ne oldu?

Sayın Numan Kurtulmuş, katıldığı bir toplantıda, “Koskoca Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreteri Guterres, Refah Sınır Kapısı’ndan içeri sokulmamıştır. Daha ne olsun. Bu, Birleşmiş Milletler’in artık yırtılıp çöp tenekesine atıldığının alenen ilanıdır”dedi. Birleşmiş Milletler, İsrail karşısında acziyetini açıkça ilan etmiştir. Birleşmiş Milletler kürsüsünde, Dünya mı daha büyük, İsrail mi büyük diye sormak gerekiyor.

Birkaç gün önce Dünya Çocuk Hakları Günü’ydü. Bol bol hamâsi nutuklar atıldı. Kabul ettiğiniz, altına imza attığınız Çocuk Hakları Beyannamesi’nde geçen maddeler Filistinli çocukları kapsamıyor mu? Onlar, Dünya çocuklarından sayılmıyor mu acaba? Yoksa onları Filistinli ve Müslüman oldukları için potansiyel terörist mi görüyorsunuz?

Ey Dünya liderleri ve hükümet başkanları! Sizin hiç insafınız yok mu? Bunlar masum, bunlar mazlum, bunlar da çocuk. Sizin çocuklarınız gibi. Başkentleriniz ve Avrupa’nın birçok meydanları büyük protesto gösterilerine sahne oluyor. Biraz halklarınızın veya vicdanınızın sesine kulak veremez misiniz? Bu kadar mı insanlığınızı kaybettiniz? Siyonizme ne kadar da borcunuz varmış?

Hani Çocuk Hakları Beyannamesinde;

“Çocuk, bedensel ve ruhsal bakımdan doğal biçimde gelişmesine imkân sağlayacak koşullar içinde bulundurulmalıdır.

Acıkan çocuk beslenmeli, hasta çocuk tedavi edilmeli, fikren geri kalmış çocuk eğitilmeli,  terk edilen çocuklar korunmalıdır. Herhangi bir felaket anında öncelikle çocuğa yardım yapılmalı” diyordunuz. Bu maddeler Gazzeli çocukları kapsamıyor mu? Yoksa Gazze’deki durumu felaket saymıyor musunuz? Bravo size(!) Çocuk Hakları Beyannamesi’ni paçavraya çevirdiniz.

Bütün bunların üzerine içimizdeki batıcılara ve Avrupa hayranlarına tekrar hatırlatıyorum ki, batı hiçbir zaman Müslümanlara karşı dürüst ve âdil olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır.

Maalesef Gazze’de okula gidecek çocuk kalmadığı için 2023-2024 eğitim öğretim yılı sona ermiş bulunuyor. Zaten Gazze,  yerle yeksan edildi, gidilecek okul da kalmadı.

Ey üniversite gençliği! Okulda çıkan yemekleri beğenmediğiniz ve kaldığınız yurtları hizmet de yetersiz gördüğünüz için eylem yapıp ortalığı velveleye veriyorsunuz. Bir günde Gazzeli çocuklar için eylem yapsanız olmaz mı? Bu mesele yemek mevzuundan daha mı basit?

Ey Arap Dünyası’nın liderleri ve hükümet başkanları (!) Oturduğunuz koltuklar ve yaşadığınız saltanat gözlerinizi mi kamaştırdı? Kulaklarınızı sağır mı etti? Prestij ettiğiniz o debdebeli hayat ve dünya sevgisi sizi bu katliamlar karşısında duyarsızlaştırdı mı? Amerika ve İsrail’den bu kadar çok mu korkuyorsunuz? Diyet borcunuz ne zaman bitecek? Koltuklarınızı kaybetme korkusu Allah korkusunun önüne geçmiş galiba. Heyhat! “Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek ki bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor.” O mazlumlarla buluştururlar, sizi elbet bir gün hesapta.

Ey ülkemin aydınları, üniversite hocaları, avukatları hani toplu bildiriler yayınlıyor, bildirilere imzalar atıyordunuz. Filistin için toplu bildiriler yayınlayamaz, İmzalar atamaz mısınız? Filistin’de yapılan soykırımı kınadığınızı dünyaya duyuramaz mısınız? Filistin için konferanslar, seminerler düzenleyemez, kitaplar yazamaz mısınız?

Pekâlâ, sanatçılar bu savaşın neresinde?

Ey dünyanın ve güzel ülkemin sanatçıları(!) Sizler neredesiniz?

Sanatınıza ne oldu?

Diliniz mi tutuldu?

Sazınız, bağlamanız mı kırıldı?

Gitarınızın, kemanınızın telleri mi koptu?

Tuvaliniz mi yırtıldı?

Piyanonuzun tuşları basmıyor mu?

Tiyatro perdeleriniz açılmıyor mu?

Kameralarınız çekmiyor mu?

Yürüyecek sokak, protesto yapacak meydan mı bulamadınız?

Sizin kırmızıçizginiz nerede?

Sesinizi çıkarmanız için daha kaç çocuk ölmeli? Yoksa siz çizgisiz misiniz?

Siz de mi HAMAS’lı mücahitlere terörist diyorsunuz?

Yoksa Siyonist sermayeden mi besleniyorsunuz?

Ağa babalarınız izin vermiyorlar mı?

Korkuyor musunuz?

Yoksa katledilen çocuklar, Filistinli ve Müslüman oldukları için bunlara sanat yapmaya değmez mi diyorsunuz.

Ey fenomen geçinen milyonlarca takipçim var diyerek övünen sanatçı kılıklı tipler (!) Sosyal medyanızda küçücük bir kınama mesajı dahi paylaşamıyor musunuz?

Soruyorum sadece… Neredesiniz, yok musunuz?

Yaşasın zalimler için cehennem!.. Allah mazlumların yâr ve yardımcısı olsun.

Sözlerimi Nazım Hikmet’in “Kız Çocuğu” şiirine bir Nazire yaparak bitiriyorum.

 

ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLMESİN

Nazım Hikmet’e Nazire

Çığlığımı duyan var mı?

Ölüyoruz birer birer.

Gözünüze görünemem,

Göze görünmez ölüler.

 

Gazze’de katledileli,

Oluyor üç beş gün kadar.

Yedi yaşında bir kızım,

Büyümez ölü çocuklar.

 

Evimiz vuruldu önce,

Enkazda kaldı bedenim.

Bombalar yaktı beni,

Külüm havaya savruldu.

 

Benim sizden isteğim yok.

Biz şehit olduk çünkü.

Şeker bile yiyemez ki,

Paramparça olan çocuk.

 

Her akşam ekranlarda,

İzlersiniz teyze, amca.

Çocuklar öldürülmesin,

Şeker de yiyebilsinler.

Exit mobile version