KISA VADELİ PLANLAMA KOLAYCILIĞI YAZIMIZA EK OLARAK
Önceki yazılarımızda enflasyon hesaplama yöntemleri ve enflasyonla mücadele için öneriler sunuldu.
Yeni ekonomi programında dikkat çeken bir diğer konu, yüz bin yazılımcı projesi kapsamında genç istihdamının artırılması oldu. Sektörde bu projeyi son derece olumlu karşılandı! İki yıl içerisinde bahsi geçen rakama ulaşılması öngörülüyor. Mesele doğrudan istihdam ise büyük bir sorun yaşanmayacağı değerlendirilebilir. Ancak anladığım kadarıyla meselenin yetişmiş insan gücü ve alana yönelik istihdam sahası gibi belirsizlikleri de var.
Bu yazının amacı, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak kalifiye insan gücünün nasıl yetiştirilmesi gerektiğini anlamaya çalışmaktır.
Bakıldığında özel teşebbüsün programa bakışı olumlu. Özel teşebbüsün olumlu bakışının arkasında üç neden olabilir!
İlki hakikaten yazılımcı genç insan gücüne (sosyal sermaye) ihtiyaç vardır ve bu program ihtiyacın can simidi olabilir.
İkincisi, yetişmiş insan gücü için yeni kurslar, okullar hatta sertifikasyon programlarına ihtiyaç olacağından dolayı program yazılımcı işsizden çok eğitim verecek kurs ve eğitim birimlerine maddi kazanç sağlayabilir.
Üçüncüsü ise istihdamın desteklenmesi kapsamında kullandırılacak olan düşük maliyetli teşvik imkanlarından faydalanmayı bekleyen özel teşebbüsün varlığı.
Esasen programın amacı birinci madde eksenli olması arzu edilmelidir. Ancak ikinci ve üçüncü için yorum okuyucuda.
Bu üç meseleyi ete kemiğe bürünmüş örneklerle açıklamaya çalışalım.
Bu ülkenin genç insan gücü benzer programlar ve teşvikler sayesinde sağlık meslek liselerinde eğitildi. Anılan dönemde Anadolu’nun en ücra köşelerinde mantar gibi sağlık meslek liseleri açıldı. Gelinen noktada bu okullardan mezun binlerce eğitimli işsiz sağlık meslek liseli hemşire, ebe, sağlık memuru vb. işsiz. Artık lise mezunu sağlık çalışanı için kadro açılmadığı gibi lisans tamamlamak isteyene alan dışından “sağlık yönetimi gibi” programlara yönlendiriliyorlar.
Başka bir örnek, daha düne kadar havacılık sektörünü desteklemek için havacılık meslek okullarına verilen teşvik nedeniyle sayıları hızla çoğalan özel havacılık meslek okulları. Sahanın hakikaten bu kadar hava destek personeline ihtiyacı var mı? Dahası okullarda verilen havacılık eğitimleri ne kadar yeterli. Biliyoruz ki hava alanı dahi görmeden mezun olmuş binlerce genç vasıflı işsiz ordusuna katıldı.
Bu ülkenin kâğıt üzerinde yapılan ancak uygulanması imkânsız projelere harcayacak ne parası nede zamanı var!..
Peki istihdam için atılan adımları desteklemeyelim mi? Ülkenin bekası için çalışan ve kalifiye iş gücü vücuttaki kan kadar önemlidir. Farklı düşünmek ihanettir. Ancak aynı yolu izleyerek farklı sonuç beklemek te bir o kadar büyük kusurdur.
Kalifiye insan kaynağı yetiştirme ve istihdamına yönelik doğruları kapasitemiz doğrultusunda analiz etmeye başlayabiliriz.
Evet, hiç kuşkusuz bir ülkenin kalkınmasında en önemli girdi yetişmiş insan kaynağıdır. İnsan yetiştirmek ciddi bir iştir ve şakaya gelmez. Kısa vadeli planlarla yapboz tahtasına çevrilemez. Daha önce “Kısa Vadeli Planlama Kolaycılığı” başlığı ile bir yazı paylaşmıştık. Arzu eden tekrar göz atabilir.
Nitelikli insan yetiştirmenin dört değişkeni vardır; bunlar, aile, devlet otoritesi, nitelikli eğitim planlaması ve özel teşebbüs.
Ailenin temel değişken olduğunu bir kez daha vurgulayalım. Ailenin toplumdaki rolüne burada girilmeyecek zira konu hepimizin malumu.
Devlet otoritesi; ülkenin bekası için vizyon belirler ve bu çerçevede planların uygulanırlığını takip eder.
Türkiye’de nitelikli insan sermayesi için temel eğitim planlaması görevi MEB ’lığındayken, vizyoner planlama Yüksek Öğretim Kurumu’ndan (YÖK) beklenir. YÖK planlama yaparken tek başına hareket edemez. Mutlaka özel teşebbüs ve kamu otoritesiyle müşterek çalışmalıdır. YÖK’ün planları devletin vizyonuyla çelişemez.
Literatürde, 0-1 yıllık planlara kısa, 1-5 yıllık planlara orta ve 5-10 yıllık planlara ise uzun vadeli planlama denilir. Ancak planda insan yetiştirmek varsa planların otuz yıllık olması beklenir. Zira bir insanın verimli olarak iş gücüne katılımı ve verimli olması için en az otuz yıla ihtiyaç vardır. Dolayısıyla amaca birkaç yıllık projeksiyonla ulaşmak ancak hayaldir.
Peki bu planlama nasıl olmalıdır?
Öncelikle kamu otoritesinin strateji eylem planında insan kaynağı vizyonunu açıkça belirtmesi beklenir. Bu çerçevede, stratejik hedeflere ulaşmak için sırasıyla YÖK, hükümet, özel sektör ve üniversitelerin müşterek çalışmasıyla ihtiyaç duyulan insan nitelikleri uzun vadeli olarak ortaya konmalıdır. Değişkenlerin birisinin eksikliği planlamayı zaafa uğratacaktır. Bu çerçevede mevcut durum ve eksiklikler ortaya konulmalı uygulamaya geçilmeden eksik konular çözülmelidir.
Sonrasında plana uygun olarak eyleme geçilebilir.
Dolayısıyla iki yıllık bir sürede yüz bin gencin yüksek nitelikli yazılım alanında istihdamını sağlamak maalesef kısa vadeli planlama kolaycılığından başka bir şey değildir.
Sonraki yazımızda, Maliye Bakanlığının yeni eylem planı çerçevesinde önceliklendirdiği, büyüme ve dış ticaretin artırılması konularını tartışacağız.
Şimdilik sağlıkla kalın dostlar.