YAZIK SİZE!

Bu yazımda Ataol Bahramoğlu’na ait bir şiir paylaşacağım. Bu şiirde kendi değerlerinden utanan, batıya âşık aydınımızın utanılası hal-i pür melalini göreceğiz. Buyurun birlikte okuyalım.

AVRUPA’YA AŞK TÜRKÜSÜ

Ah bir Avrupalı olabilsek

Ulaşıp çağdaş uygarlığa

Avrupa anla bizi

Sev bizi Avrupa

Kapı komşuyuz şunca yıl

Kanımız karışmış kanına

Ama hala soğuksun

Yabancısın hala

Modada izindeyiz

Yazımız çizimiz uygun sana

Hoşuna gitmiyorsa eğer

Keselim bıyıklarımızı da

Ah bir Avrupalı olabilsek

Ulaşıp çağdaş uygarlığa

Avrupa anla bizi

Sev bizi Avrupa

Ülkemiz var, üç yanı derya

Madenlerimiz, yemişlerimiz

Avrupa, senden başka

Yok bizi anlayacak kimsemiz

Ama sen bizi anlamıyorsun

Tıkıyorsun kulaklarını bu aşka

Avrupa pişman olacaksın bak

İş işten geçecek sonra

Ah bir Avrupalı olabilsek

Ulaşıp çağdaş uygarlığa

Avrupa anla bizi

Sev bizi Avrupa

 

Bu şiiri okuyunca Sezai Karakoç’un ‘’masal’’ şiirini hatırladım. Şiirde doğulu bir babanın 7 oğlu vardır. Sırasıyla batıya giderler 7’si de Batı kapılarında ziyan olur. Ataol Bahramoğlu’nu bu şiirdeki beşinci oğula benzettim. Beşinci oğul zira bir şairdir. O da babanın git demesine gerek kalmadan batıya gider. Büyük şiirler tasarlar trajik, ağır. Ama neticede o da Batı kapılarında ziyan olur, gider. Maalesef bizim aydınlarımızın da çoğu batı kapılarında kaybolup gittiler.

İbretlik bir şiir. Ataol Bahramoğlu bu şiiri 1972’li yılında yazmış. Kafa hala aynı kafa, hiç değişmemiş. 50 yıl geriden geliyorlar. Hala insanımızı aşağılıyor, küçük görüyorlar ve seçmene (Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a oy veren seçmeni cahillikle, geri kafalılıkla, köylülükle, bilgisizlikle, yobazlıkla suçluyorlar) hakaret ediyorlar.

Ataol Behramoğlu, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde sosyal medyadaki paylaşımıyla çok büyük tepki topladı. Aynen şöyle diyor.  “Aydınlanmanın ulaşamadığı köylü, çıkarcı-tutucu kasabalı, yoksul-bilinçsiz varoş, bugün işi tıkırında Euro sahibi yurt dışındaki Türk, piyon olarak kullanılan mülteci ve parayla TC yurttaşlığı alan zengin- gerici Arap oyları Erdoğan’a; aydınlanmış, bilinçli kent oyu bize, Bakalım!”

Yazık size, vah size! Rahmetli Cemil Meriç sizi “Sakson kölelerine” benzetmekle ne kadar isabet etmiş. Batılı efendileriniz sizi ne zaman azat edecekler? Hala ne zamana kadar onların davulunu çalacaksınız? İnsan hiç mi değişmez? Ne zaman milletinizin acısını anlayacak, derdi ile dertleneceksiniz? Ne zaman bu asil milletin duygularını anlayabilecek, inanç ve kültürü ile barışacaksınız? Siz kimin şairisiniz? Şiirlerinizde bu milletin tarihini, heyecanını, his ve duygularını, milli ve manevi değerlerini dile getirmeyi hiç düşündünüz mü? Bu batı ve gâvur hayranlığınız hiç sönmeyecek mi? Yoksa siz bu toprakların, bu milletin çocuğu değil misiniz? Niye her seçim yenilgisinden sonra kendi milletinizi böyle hakir, aşağı görüyorsunuz? Sizdeki bu kompleks, bu kibir, bu aşağılık duygusu ne zaman geçecek. Sizlerde ki bu durum tam bir aydın sapması. Maalesef sizler batıyı da tanımıyorsunuz. Batnın gerçek yüzünü bilmiyorsunuz veya işinize öyle geliyor. Batı kendi inanç ve değerlerine sıkı sıkıya bağlıdır. Ne kadar ağlasanız da, yalvarsanız da, batıya karşı sevda şiirleri ve şarkıları söyleseniz de, batı sizi kabul etmeyecektir. Bu aşkınıza karşılıksız kalmaya mahkûmdur. Sizler karşılıksız sevdaya tutulmuşsunuz.

Aklınızı başınıza alınız. Tekrar bu asil milletin bağrına dönünüz. Bediüzzaman yüz yıl öncesinden sizleri şöyle uyarmaktadır.

Âyâ, Avrupa’nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adavetten sonra, hangi akıl ile onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefihane taklid edenler, ittiba değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi i’dam ediyorsunuz. Âgâh olunuz ki, siz ahlâksızcasına ittiba ettikçe, hamiyet davasında yalancılık ediyorsunuz!.. Çünki şu surette ittibaınız, milliyetinize karşı bir istihfaftır ve millete bir istihzadır!..

Size bu çağrı ve uyarıya kulak vermenizi tavsiye derim.

 

Exit mobile version