Tüm dünya sıcak bir kış arifesi için son hazırlıklarını yaparken bu tedbirlerden tamamen uzak olan ABD halkı, kendi iç sorunlarıyla ve Trump’ın beyaz saray işgal hedefiyle yüzleşerek belki de tarihlerinin en acı ekonomik kayıplarını yaşayacağı bir sürece hızla ilerliyor.
Küresel sermaye ABD’de bulunan yatırım ve paralarını Çin’e taşırken cumhuriyetçi Trump’ın kendilerine yönelik tehdit ve şantajlarının pek işe yaramadığı görülüyor.
Cumhuriyetçiler bu seçimi kaybederlerse bir daha asla yönetime gelemeyeceklerini bu yüzden beyaz Amerikalıların, Afrika kökenliler ve göçmenler karşısında ebedi bir yenilgiye uğrayacakları korkusuyla yavaş yavaş sokakları aşındırmaya başladılar.
Demokratlar ise Amerika’nın kuruluşundan bu yana (özellikle Yahudi sermayesi) yaptıkları tüm yatırımlarının ellerinden alınacağını ve birçok açıdan maddi ve manevi kayıplarının olacağı endişesi üzerine, bu seçimleri kazanmaktan başka çarelerinin olmadığını iddia ediyorlar.
Her iki tarafın düşüncesi kazanmak olunca sokaklara taşacak olan kızgın, öfkeli, kandırılmış, aldatılmış ve hakları ellerinden alınmış kitleleri durdurmak bir hayli zor olacaktır.
Salgın hastalıkta gündelik vakıa artışları rekor kırarken, hastanelerin doluluk oranlarının kritik seviyeye ulaşması, acil servislerin yüksek tedavi ücretlerinin bir dönem pahalı olması nedeniyle (ilaç devlerine vurulan bir darbe olarak görülüyor) evlerinden dışarı çıkıp test yaptıramayanlar da hesaba katılırsa sayının korkutucu boyutlarda olduğu görünecektir.
Amerika’ da dindar kimlikli ve inançlı halk kesimin belki de tarihlerinde ilk defa ceplerinde ’ki ekonominin güçlenmesi, Trump taraftarlığın ’da yerlerini korurken, demokratları ise özgürlükler adı altında toplum ahlakına uymayan söylemlerini din ve insanlığın ortak düşman olarak görmeleri safları sertleştiriyor.
Değişen dünyada siyasetin ve ideolojilerin içinin boşaltılmış olması sadece ülke sevgisinin ayakta kalarak ulusalcılık fikrinin güçlenmesi cumhuriyetçi kesimi güçlü kılıyor.
Amerika karmaşa için de, demokratların Chicago şehrinde güçlü olmaları nedeniyle salgın sebepli bir aylık sokağa çıkma yasağı uygulaması kararı almasına rağmen sokakta karşılığını bulmaması; Trump’ın aksi görüşleri yani eve kapanmanın ekonomik ve sosyal açıdan bunalımlara ve aile içi yıkımlara yol açacağı iddiası yapılan bu çalışmayı akamete uğrattı diyebiliriz.
Haziran 2021 itibariyle ABD’den çıkacak sermaye ’ye paralel olarak piyasalarda ki nakit sıkıntısı, para basma karıyla aşılmaya çalışılacak fakat bu karşılıksız paranın enflasyon olarak hızlı ve darbe indirerek ekonomilerine olan yansıması epey hasarlı olacak.
Dış politikada çuvallayan bir görüntü veren ABD sadece konu Rusya ve Çin olduğun da aktif bir politika izleme yolunu seçmesi, orta doğu da ve Afrika’da kaybediyor olmasını ve Balkanlarda’ da ağırlığını artırma çabası içerinde olduğunu söyleye biliriz.
Libya’da Türkiye’nin ve Rusya’nın müdahalesine bir şey yapamadığı bilinse de kurulacak barış masasının bir tarafında anlaşmaya taraf olma ısrarını sürdürmeye edecektir.