Biz bu darbe girişimini ne unuturuz nede unutturacağız…
Kendi milletine silah çekmek sadece satılmışlara yakışır! Bunun
başka tarifi yoktur.
Hain cuntacıların ülkemize yönelik dâhili ve harici şer odaklarının
ittifakıyla yapmak istedikleri darbenin 5. sene-i devriyesindeyiz.
15 Temmuz 2016 aradan 5 yıl geçmesine rağmen hafızalarımızdan
silinmeyen bir darbe girişimiydi…
Eğer bu hainlerin yaptıklarını unutursak kanımız kurusun…
Mâ’mâfîh “yurtta sulh cihanda sulh” olarak isimlendirdikleri
harekete karşı bu necîb millet darbeye darbe yaparak meydanlarda
cevabını vermiştik…
Demir ve baruta karşı etten kemikten oluşan vatan için duvarlar
ördük…
Dünya’ya haykırdık; “Ekmeksiz yaşarız fakat HÜRRİYETSİZ
yaşamayız”.
Kimse bu milleti boyunduruk altına alamadı alamayacaktır…
Eğer bizde fetöcü hain korkaklar gibi korkup pencerenin arkasından
perdenin arasından baksaydık, şimdi hürriyetimizi ve vatanımızı
hainler gibi kaybetmiş olacaktık.
Nasıl Çanakkale’de geriye dönmeyi düşünmediler, canları pahasına
şehit oldular ise 15 Temmuzun şehitleri ve gazilerinde ki o cesaret
olmasaydı, esarete mahkûm olacaktık.
Allah tüm vatan şehitlerimizden razı olsun… Ruhları şad mekânları
cennet olsun.
Tankın önüne yatan, merminin üzerine giden bir millet ancak
Türkiye’de Aziz Türk Milletinde görülür…
Hakikaten bizlere boşuna “Çılgın Türkler” dememişler.
Yaşlısı, genci; kadını, erkeği tüm millet olarak sokağa çıkıp Dünya’ya
meydan okuyan ve Dünya’yı yenen bu milletimizi ne kadar sitâyişle
bahsetsek azdır…
Bu ihanet şebekesi o dönemin neslini ve gelecek neslin hayatlarını
kararttı ama kimse farkına varamadı.
Bu teröristler halka güzel gösterip el altından gayeleri makam ve
mevkileri daha ilerisi devleti ele geçirmekti…
Onlar seküler bir Dünya için çalıştı ahiretlerini yok ettiler…
Maalesef ki elimizde harabe bir nesil kaldı bunun hesabını kim
verecek? Allah sizi ve işbirlikçilerinizi kahretsin.
Biz asımın neslini yetiştirirken bu hainler güruhu devleti ele
geçirmek için batının maşası olup kendi devletinde vatan haini
yetiştirdi… Kendi milletine ihanet ettiler.
Tabanında Dünya’lık çıkar hesabıyla makam ve mevkî için fetönün
arkasından gidenlere; batıya, Türkiye düşmanı yahudi ve
hristiyanlara hizmet ettiğini söylemiştik. Bu konuda yanılmadığımız
gayet aşikârdır.
Şimdi ise harabe hayatları mahvolmuş bir nesil kaldı. Kimisi onlara
başkaldırdı kimisi boyun eğmek zorunda kaldı.
Başkaldıranları tehditlerle türlü suçlar isnat edilip mağdûr edildi ve
onlar ise kabuğuna çekilip Dünya’ya küstüler…
Okullarında okuyanlara fetönün pensilvanyada saklanan o
şarlatanın kitapları dikta edildi. Alınıp okunması dahi mecbur kılındı,
almayanlar dışlandı. Safi zihinler böylelikle zehirlendi…
Okuyanların ise kafaları karma karışık olarak İslâmi hayatları, ahiret
hayatları mülevves oldu.
Erkekler farklı kullanıldı kızlar farklı kullanıldı. Bu iğrenç, mide
bulandıran oyunlarını tabanın ruhu bile duymadan yaptılar. Fark
eden oldu, aforoz ettiler, susturdular, sindirdiler…
Her ikisi de perişan oldu, şuan ise hasâret içinde yaşıyorlar…
Bu insanları kullanmaları ve oynanan oyunlar her daim yönetim
kadroları bir sır gibi sakladılar.
Tabanı hipnoz ederek yıllarca tefessüh etmiş emellerini
gerçekleştirdiler…
15 Temmuz bize millet olduğumuzu bir olmayı, diri olmayı, beraber
olmakla birlikte neler yapabileceğimizi tüm Dünya’ya gösterdi…
Siz ne yaparsanız yapın Allah bizimledir…
Asırlardır bize diz çöktüremeyenlere 15 Temmuz zaferi sadece
başlangıç tokadıydı…
Dünyaya meydan okunan bu gün uyuyan devin uyandığı yeni bir
miladın günüydü…
Yeni Dünya şekilleniyor bizde içeride ve dışarıda olan sınavımızı
kazandık.
15 Temmuz da darbecilere darbe yaparak artık pastada pay sahibi
olduğumuzu tüm Dünya’ya duyurduk.
Dünya’ya karşı; Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet
olduğumuzu tarihe altın harflerle yazdırmaya devam edeceğiz…
Vesselâm…