• Anasayfa
  • Yazarlar
Perşembe, 19 Haziran, 2025
  • Giriş
  • Kayıt Ol
Hür Havadis
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
11 °c
Ankara
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Hür Havadis
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Anasayfa Genel

BELEDİYECİLİKTE KENT KONSEYİNİN ANLAMI

Ali Murat Duman Yazar Ali Murat Duman
19 Eylül 2020
Genel
0 0
0
0
PAYLAŞIM
2
GÖSTERİM
Facebook'da paylaşTwitter'da paylaşWhatsapp'ta paylaş

Aslında her şey Yerel Gündem 21 adı ile başlamıştır.Yerel Gündem 21 uygulamaları dünyada 1992 Birleşmiş Milletler Brezilya Rio Yeryüzü Zirvesinde gündeme gelmiştir.

Türkiyede ise 1996 yılında İstanbulda yapılan Habitat 2 konferansı ile düşünülmeye başlanmıştır.Yerel yönetimlere bu derece önem verilmesinin nedeni,dünyada Sürdürülebilir Kalkınma hedefinin sadece merkezi idarelerle olamayacağının  1976 yılında anlaşılmış olmasıdır.

Sürdürülebilir Kalkınma eldeki imkan ve projelerin gelecek nesillerin imkan ve projelerine zarar vermemek koşulu ile değerlendirilmesini ifade eder.Çevre,ekonomi,insan,tarih,kültür gibi değerlerin korunmasını ve gelecek nesillere güzel bir şekilde teslimini savunur.

Sürdürülebilir Kalkınma ifadesi ilk kez 1972 5 Haziran İsveç Stockholmde  Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansında ifade edildi.1976 da Kanadada Habitat 1 konferansı düzenlendi.Burada ilk kez sorunların çözümü için Yerel Yönetimler muhatap alındı.

1983 de bunun üzerine kurulan Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu 1987 de Ortak Geleceğimiz isminde rapor yayınladı.Komisyon başkanı Norveç Başbakanı Brundtland olduğu için rapora Brundtland raporu denildi.

Bu rapora göre Sürdürülebilir Kalkınma yukarıda da ifadesini bulan,bu günün gereksinim ve beklentilerini,gelecek kuşakların kendi gereksinim ve beklentilerini karşılama olanaklarını tehlikeye atmaksızın karşılamaktır.İşte bu rapor doğrultusunda 1992 yılında Rioda BM Zirvesi yapılmış ve ana tema olarak Sürdürülebilir kalkınma hedefi tespit edilmiştir.

Bu hedef 21 Yüzyılın hedefi olduğu için Gündem 21 olarak belirlenmiş,yine bu hedefin gerçekleşebilmesi için yerel yönetimlerin öne çıkması gerektiği kabul edildiğinden dolayı Yerel Gündem 21 adı ile ayrı bir başlık açılmıştır.

Daha sonra bu başlık tüm zamanların ana temasını oluşturmuştur.Rio Zirvesinde yerel yönetimlerin öne çıkmasını istemeyen merkezi yönetim temsilcileri olmasına karşın,bu süreçten sonra Sürdürülebilir Kalkınma ile Yerel Gündem 21 aynı şeyleri ifade etmişlerdir.

1996 yılında İstanbul Habitat 2  zirvesi ile yerel yönetimlerin rolü pekişmiştir.20 yıl önce Kanadada yapılan Habitat 1 toplantısında dile getirilen yerel yönetimlerin rolü, 20 yıl sonra İstanbulda net bir biçimde yerini bulmuştur.

Yerel Gündem 21 uygulamaları ülkemizde Kent Konseyleri aracılığı ile yerleşmiştir.Bu uygulamalar Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ( UNDP) ın desteği ile Birleşmiş Kentler  ve Yerel Yönetimler teşkilatı koordinasyonunda sürmektedir.

Önceleri birbirinden bağımsız halk meclisler,gençlik meclisleri vs adı altında yapılmaya başlanan uygulamalar Kent Konseyi bünyesine alınarak birer organ haline getirilmiştir.Türkiyedeki Yerel Günden 21 uygulamaları,2001 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma  (UNDP) tarafından dünyadaki en başarılı uygulama olarak seçilmiştir.

Belediye kanunun 76.maddesinde ifadesini bulan Kent Konseyi,Avrupa Birliği süreci çerçevesinde,biraz da aceleyle getirilmiş bir kanundur.2006 yılında –kervan yolda dizilir- misali uygulamaya iyi niyetle bir başlangıç yapıldı.Kent konseyi –iyi yönetişim-in bir örneği olarak yerel demokrasinin ve katılımın güçlenmesi anlamında doğru ve ileri bir adımdır.Genel kurul,yönetim kurulu ve çalışma komisyonlarından oluşur.

Belediye yönetimlerine bir partner veya alternatif asla değildir.Zira hukuki ve idari  olarak da buna müsait değildir.Ancak,ilçenin veya şehrin halkının çeşitli konu başlıklarında görüşlerini,projelerini belediye makamlarına iletebildikleri bir geniş ortamdır.

Belediye icraatlarından duyulabilecek rahatsızlıklar,memnuniyetler ve değişiklik isteklerinin yasal ve yerine gelme ihtimali en yüksek mecrası kent konseyleridir.Kent konseylerinin amaçları ve işlevleri öncelikle belediye başkanları tarafından çok iyi bir şekilde anlaşılmalıdır.Bilinmelidir ki ileri demokrasinin genetik kodlarından biri de kent konseyleridir.

Geniş bir perspektifle bakıldığında, sivil toplumun belediye idaresine katılım ve hatta kısmen de olsa müdahalesine imkan tanıyan kent konseyi,kentlilik bilincinin  oluşması ve hemşehri hukukunun gelişmesi  gibi sosyal alanlarda açılımlar yapmaya son derece müsaittir.

Kent konseylerinde  çalışma grupları oluşturulabilmekte,yapılan çalışmaların raporları yönetim kurulu aracılığı ile  belediye meclisine havale edilerek öncelikli gündem maddesi olarak görüşülebilmektedir.

Kent konseylerini belediye cephesinden bakarak,bir tehlike veya gereksiz bir kurum olarak değerlendirmek yerine,yerel yönetimin halka bakan en önemli yüzü haline getirmeye çalışmak bir yerel yönetici  için daha doğru bir bakış açısı olacaktır.

Avrupa ülkelerinde çok ileri boyutlarda uygulanan kent konseyi sistemi,ülkemizin üniter kimliği,kültürel farklılığı ve bölgesel hassasiyetler dikkate alınarak geliştirilmelidir.Bu konuda merkeze örnek olabilecek uygulamalar geliştirilmeli,bu esnada ortaya çıkan aksaklıklar not edilmeli ve gelişmiş ülkelerdeki sisteme erişilmelidir.

Belediye yönetimi açısından eldeki yetki ve gücün bölüşülmesi anlamına gelen Kent Konseyi, Sivil Toplum temsilcileri bakımından ise sorumluluk paylaşımı anlamına gelmektedir.Kent Konseyleri siyasi muhaliflerin toplandıkları,yerel yönetim hizmetlerinin engellendiği bir yer haline getirilmemelidir.

Bu hale gelmemesi için beldemizin egolarımızdan çok daha önemli olduğu bilincini taşımak gerekmektedir.Siyasi açıdan yerel yönetim seçimleri ile iş başına gelmiş bulunan bir belediye idaresinin, samimi ve ön yargıdan uzak bir şekilde uzatacağı yönetişim elini,gerek diğer siyasi görüş temsilcileri gerekse sivil toplum temsilcilerinin havada bırakmaması gereklidir.

Kent Konseyinin yapısı oluşturulurken, devlet ve sivil toplumun buluşmasını sağlayacak olan yapı dikey değil yatay şekilde biçimlenmiş görev dağılımıdır.Yani birbirlerine karşı ast veya üst hiyerarşisinde değil, gönüllü bir şekilde sorumluluk ekseninde bir araya gelmiş yapı kurulmalıdır.

Konseyin yürütme kurulunda belediye ve il genel meclis üyeleri,il veya ilçeye bağlı devlet kurumlarının müdürlerinin de olması,alınacak kararların,icra organı tarafından daha hızlı ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayacaktır.

Kent Konseyleri zaman içinde hem hukuksal hem de idari açıdan gelişmek zorundadır.Kent Konseylerinin parasal destek görmesi için 2006 daki yönetmelikte bir hüküm bulunmazken  6 HAZİRAN 2009 TARİHLİ Yönetmelik belediyelerin bütçelerinde pay ayırmak suretiyle kent konseylerine ayni ve nakdi yardım yapılmasını hükme bağlamıştır.

Avrupa Birliğine üyelik süreci, Türkiyenin AB hukuk sitemini bir bütün olarak benimsemesini ve içselleştirmesini,yasal mevzuatını AB muktesebatına uygun hale getirmesini zorunlu kılmaktadır.Avrupa Birliği süreci ile alakalı değerlendirmeleri için AB tarafından hazırlanan Katılım Ortaklığı belgeleri ve İlerleme Raporları belirleyici niteliktedir. Yerel yönetimler ve Kent Konseyleri konusunda 2005 yılı AB Katılım Ortaklığı Belgesinde etkili,şeffaf ve katılımcı yerel yönetimin sağlanması  yönünde beklenti bulunmaktadır.2008 yılı İlerleme Raporunda ‘ Vatandaşların yerel yönetimlere katılımının arttırılmasına yönelik bir platform işlevi gören Kent Konseyleri,yalnızca az sayıda kentte etkili olarak çalışmaktadır.

Tüm Kent Konseylerini güçlendirmek için çaba gösterilmesi gerekmektedir.Hesap verilebilirlik sistemleri ve şeffaflık da güçlendirilmelidir.’ denmektedir.2009 yılı İlerleme Raporunda ‘ Özellikle halkın yerel yönetime katılımını artırmak için bir platform olarak görülen işlevsel kent konseyleri oluşturulmasıyla ve yine halkın katılımını artırmak amacıyla demokratik yönetişim mekanizmalarının geliştirilmesiyle ilgili olarak,yerel yönetimlere yetki devri konusunda ilerleme kaydedilmemiştir.’ denilmektedir.

Avrupa Birliğinin değerlendirmelerine bakılacak olursa,Kent Konseylerine sivil katılımın artırılması ve sürdürülebilir olması temel beklentidir.

Biz Avrupa böyle istediği için değil, ülkemiz ve milletimiz için yapmalıyız bunları.

Türk Milletine hiç kimse parmak sallayamaz. Biz, ülkemizin birlik ve beraberliğini güçlendirerek, ülkemizin anayasamız başta olmak üzere, yasalara uygun şekilde,batılılardan  çok daha demokratik ve çok daha iyi yaparız, yapmalıyız bu işleri.

Önceki Haber

Akaryakıta Yeni Zam

Sonraki Haber

ULUSLARARASI SERBEST TİCARET ANLAŞMALARININ ÖNEMİ

Ali Murat Duman

Ali Murat Duman

Sonraki Haber
bty

ULUSLARARASI SERBEST TİCARET ANLAŞMALARININ ÖNEMİ

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin

  • 381 Takipçi
REKLAM
  • Tarihte Bugün
  • Çok Okunanlar
  • Yazarlar

Tarihte Bugün; 19 Haziran 1961 – Türkiye Almanya’ya İşgücü İhracına Başladı

19 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 18 Haziran 1988 – Başbakan Turgut Özal, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda ANAP Büyük Kongresi’nde Silahlı Saldırıya Uğradı

18 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 17 Haziran 1992 – Yeni Galata Köprüsü Törenle Hizmete Açıldı

17 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 16 Haziran 1950- TBMM Türkçeleştirilmiş Ezanın Özünde Olduğu Gibi Arapça Okunmasına Dair Kanunu Kabul Etti

16 Haziran 2025

ÖĞRETMENİM BENİ FARK ET!…

29 Temmuz 2022

ANNELER CARİYE OLUNCA!…

1 Haziran 2022

HOŞGELDİN ASYA

25 Mart 2023

AYDINLIK YARINLARA

11 Mart 2022
Ahmet Tek

Ahmet Tek (131)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (92)

Dr. Adnan Küçük

Dr. Adnan Küçük (71)

Necati İLMEN

Necati İLMEN (60)

Dr. İdris Tüzün

Dr. İdris Tüzün (48)

Sinan Tekin

Sinan Tekin (46)

Ali Murat Duman

Ali Murat Duman (41)

Bayram Baş

Bayram Baş (35)

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU (29)

Doç. Dr. Şemseddin Kırış

Doç. Dr. Şemseddin Kırış (25)

Prof. Dr. Emre Güler

Prof. Dr. Emre Güler (22)

Fatıma Zehra

Fatıma Zehra (14)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (13)

Esra Çakan Kandemir

Esra Çakan Kandemir (5)

İbrahim Eksilmez

İbrahim Eksilmez (2)

Son Haberler

Tarihte Bugün; 19 Haziran 1961 – Türkiye Almanya’ya İşgücü İhracına Başladı

19 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 18 Haziran 1988 – Başbakan Turgut Özal, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda ANAP Büyük Kongresi’nde Silahlı Saldırıya Uğradı

18 Haziran 2025

Ümit Özdağ Davasında Tahliye Kararı

17 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 17 Haziran 1992 – Yeni Galata Köprüsü Törenle Hizmete Açıldı

17 Haziran 2025
Hür Havadis

Kaliteli, doğru, güvenilir haberi sesi olmaya çalışıyoruz.

Bizi Takip Edin

Kategoriler

  • Belediyecilik
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Genel
  • Haftanın Şiiri
  • Kültür ve Sanat
  • Önemli Şahsiyetler
  • Oyun
  • Politika
  • Sağlık
  • Sanat ve Kültür
  • Siyaset
  • Son Dakika
  • Spor
  • STK Faaliyetleri
  • Tarihte Bugün
  • Tasavvuf
  • Teknoloji
  • Terör İle Mücadele
  • Türkiye

Son Haberler

Tarihte Bugün; 19 Haziran 1961 – Türkiye Almanya’ya İşgücü İhracına Başladı

19 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 18 Haziran 1988 – Başbakan Turgut Özal, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda ANAP Büyük Kongresi’nde Silahlı Saldırıya Uğradı

18 Haziran 2025

© 2021 Hür Havadis

Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Yazarlar
  • Giriş

© 2021 Hür Havadis

Hoşgeldiniz

Lütfen bilgileriniz ile giriş yapınız

Şifremi unuttum? Kayıt Ol

Yeni hesap oluşturun!

Kayıt olmak için formu doldurunuz

Tüm alanları doldurun. Giriş yap

Şifre hatırlatma

Şifre değiştirmek için kullanıcı adınızı veya emailinizi girin!

Giriş yap