Herhangi bir konuda engelli olmak, insanın yaşarken kaşılaşabileceği en büyük zorluklardan biridir. Bu engel, fiziki veya ruhsal biçimde olabilir. Toplumda aslında 2 çeşit insan türü vardır. Engelli olanlar ve engelli olmaya aday olanlar.
Engelliler ile ilgili her konu, her proje en az engelliler kadar engelli olmaya aday olanları da ilgilendiriyor. Akşam engelsiz yatıp, sabah engelli olarak kalkabiliriz. Sabah engelsiz olarak evimizden çıkıp, akşam engelli olarak geri dönebiliriz. Bu sözleri beylik cümleler olarak değil, hayatın tam da göbeğinden gerçekler olarak sürekli hatırlamalı ve hatırlatmalıyız.
Engelli kişi, geri dönülmez biçimde, yeme, içme, tuvaletini yapma, temizlenme gibi ihtiyaçlarını zorlukla giderebilme veya hiç giderememe kabiliyetine sahip olabilir.
Bu temel ihtiyaçların dışında, dışarıda hava alma, sosyal etkinliklere katılma, hayatın olağan akışında engelsiz bireyler gibi işlerini görme gibi zorlukları bulunabilir.
Bu cümlelerden hareketle diyebiliriz ki, engelli bireye önce psikolojik, sonra beslenme, tuvalet, temizlik ve hayatını kısıtlayan şeyleri kolaylaştırma destekleri o kadar önemli, değerli ve gerekli ki.
En baştan şunu söyleyelim. Engelli birey engelsizlere oranla yapmak istediği birçok şeyde kısıtlı olduğu için, psikolojik olarak birçok olumsuzluk yaşayabilir. Ona yardımcı olacak kişilerin, çok sabırlı ve insan sevgisi ile dolu olması gerekir. Engelliye hizmet eden kişi de engelli adayı olduğu için, kendisine engelli olduğunda nasıl davranılmasını istiyorsa, o şekilde hizmet etmesi gerektiği hususunu hiç akıldan çıkarmamalıdır.
Kişiler birçok açıdan engelli olabilir. Teknik detayı işin uzmanlarına bırakarak birkaç cümle ile değinelim.
Engelli kişide hafıza ve dikkat bozuklukları olabilir. İletişim kurmada fiziksel yetersizlikleri olabilir. Bu nedenle ihtiyaca göre çağırma zili, telefon, tekerlekli sandalye, kâğıt kalem gibi yardımcı gereçler her zaman gerekir.
Engelli kişi, eğer aile içinde bir fert ise, ona bakanların çok merhametli, sevgi ve saygı dolu olmaları, bu duygularını hiç eksiltmeden devam etmeleri çok önemlidir. Bu işin, yazı yazmak kadar kolay olmadığının farkındayım ama sevgi her engeli aşar.
Eğer engelli bireye dışarıdan profesyonel bir bakım desteği sağlanıyorsa, bu çok daha kritik öneme haiz olur. Sabır, sevgi ve hoşgörü, tam da bu noktada en üst seviyede var olması gereken unsurlar olarak karşımıza çıkar.
Engelliye hizmet ederken asla aceleci olmamalı, onun hissettiklerine ve anlatmaya çalıştıklarına odaklanılmalı.
Bazen ortak dostlar, anılar, çocuklar ve hatta torunların varlığı, engelli bireyle olan iletişim için müthiş bir fırsat olabilir.
İşlerinin bir kısmını kendisi yapabiliyorsa, engelli bireye rahat bir ortam hazırlanmalı ve onu teşvik etmelidir. Bu durum onun gayret ve mutluluğunu artıracaktır.
Engellinin beslenme konusunda desteğe ihtiyacı varsa, vaziyetin şekline göre, bu konuda eğitim almış insanların bu ihtiyacı gidermesi önemlidir.
Aynı şekilde tuvalet desteği, kişisel hijyen desteği, yatak ve uyku desteği, eğitimli bireyler tarafından yapılmalıdır.
Yukarıda yazdıklarımızın tamamı aynı zamanda kronik hastalıklara sahip vatandaşların da yaşadıkları sorunlar. Kronik hastalıkları kendisini engelleyen herkes engelli tanımı içinde yer bulur.
Engellilerin sosyal çevrede yaşadıkları zorlukları ortadan kaldırmak, engel durumuna göre toplumsal hayata adaptasyonuna yardımcı olmak, bireysel hizmetlerin dışında, toplumsal ve idari tedbirleri almayı gerektirir.
Bu konuda ülkemiz, dünyanın birçok ülkesinden çok daha fazla hassas ve alınmış tedbirlerle dolu. Bunları daha üst noktalara taşımak, erişebilirlik imkanları başta olmak üzere, birçok konuda vizyoner açılımlar yapmak, mahalli mülki ve merkezi idarelerin değişmeyen gündem maddesi olma özelliğini her zaman koruyor.
Sadece bir güzelliği örnek vereyim: Düşünün, kendi otomobili ile seyahat eden bir engelli, park etmek istediği herhangi bir noktada, otomatik dubalarca plakası tanınıp, dubalar selam dururcasına yere doğru inip ona yer açıyor, rahatlıkla aracını park edebiliyor.
Bu dediğim husus, engelliler için tahsis edilmiş araç park yerlerinin çok ötesinde bir aşama. Neresi olursa olsun, otomatik bariyerler, engelli aracını tanıyacak ve ona kapıyı açacak.
Mahalli düzeyden başlayıp, ulusal bir entegrasyona gidebilecek bir vizyondur bu. Olur mu olur. Bunlar hayal değil, gerçek. Daha fazla şeyler yazmayayım. Bu alanda gecesini gündüzüne katanlara emanet edeyim ben de hedeflerimi.
Özetlersek, engellilerin bireysel ve toplumsal alandaki ihtiyaç duydukları tüm desteklere dair, yaşanmış, yapılagelen ve proje aşamasında olan müthiş bir altyapımız var ülke olarak. Son 25 senede, 250 yıllık mesafe alındı dersek, abartmış olmayız.
Engelliler ile ilgili yapılan bütün güzel çalışmalar, toplumda var olan ama ulaşamadığımız, haberdar olamadığımız engellilerin de bildirilmelerinde kolaylık sağlayacaktır.
Engellilik, utanılacak, saklanacak bir hal olmaktan çıkıp, bizi BİZ yapan ortak değerlerimiz ışığında, toplumsal yapımızı güçlendiren en büyük motivasyon kaynağımız olacaktır.
Çok daha iyisini kendimizle yarışarak yapabilir miyiz? Kesinlikle evet.
Azimle, kararlılıkla ve hiç bitmeyen heyecanımızla üretmeye devam.
Sağlıkla kalınız.
İnsanların çoğu bir konuda dert başına gelmeyince, genellikle o konuya uzak ve duyarsızdırlar. Engelli değilsek ya da yakın çevremizde engelli yoksa bile; her insanın kendisi ya da bir yakını her zaman potansiyel bir engelli adayıdır. Kıymetli Başkanımız Sn. Ali Murat DUMAN Bey’e bu konuya bir kez daha dikkatlerimizi çeken bu güzel yazsısı için çok teşekkür ediyoruz. Kalemine sağlık..
Süper bir yazi, Almanlar engellilere cok önem veriyorlar, onlara göre isyerleri , atölyeler var servislerle evlerden alip oralarda huzur ortaminda calistiriyorlar yeteneklerine göre ugras yapiyorlar, sizinde belirttiginiz gibi onlara ait park yerleri var, kaldirimlar, otobüsler vs. Insanlarinda bakiş acisi saygisi üst seviyede, den bu işlerin üstesinden gelirsin baskanim.
Başka söze gerek yok, çok güzel izah edilmiş. Unutmayalım ki her birimiz engelli adayıyız.. sağlıklı günler dilerim.