ZAMAN DİRİYKEN KIYMETLİ, ÖLENİN VAKTİ ÇOK OLUR

Yarın öleceğimizi bilsek, tüm kırgınlıklarımızı unuturuz. Ama biz sonsuza kadar yaşayacakmış gibi, kırıcı ve gururluyuz… (OSHO)

Ahir zaman; dünya artık sonunun geldiğini yavaş yavaş bize fısıldamaya başladı. Her gün ayrı bir felaket, bir taraftan ani ve toplu ölümler, bir yandan doğal afetler, bir yandan da binlerce katledilen masum insanlar.

İnsanlık yaşamak için ciddi bir savaş verir hale geldi. Bir şeylerin düzelmesini beklemek, ömür defterimizden bir yaprağın daha eksilmesini beklemek demek.

Hiç ölmeyecekmiş gibi bir dünya telaşı her birimizde. Ruhumuzu enaniyet sarmış.

Çoğumuz da bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın modu.

Rabbim’in kendi sıfatlarından zerre kadar da olsa bahşettiği ruhlarımıza, yazık değil mi? Benliğimize kötülük değil mi?

Ne demiş Peygamberimiz (S.a.v.) “Kalbinde zerre kadar kibir olan kimse cennete giremez. Kalbinde zerre kadar iman olan da cehenneme girmez.“ Hadis | (Tirmizi, “Birr”, 361) .

Neden bu sonsuza kadar yaşayacakmışız gibi kırıcı ve gururlu oluşumuz? Birinin kalbini kırarak çıktığımız evden geriye döndüğümüzde, o kişiyi enkaz altında bulabilme ihtimalini düşünün.

Yakın zamanda yaşadığımız 6 Şubat felaketi. Bence çoğumuzun hayatında bir milat oldu. Hayatın ne kadar boş ve fani olduğunu bir kez daha anlamış olduk.

Ben 6 şubattan sonra kalbimin tüm kırılmış yanlarını unuttum.  Sevdiklerimi tek tek aramaya başladım. En azından bir mesaj atıp onları unutmadığımı hatırlattım.

Sevgimi, sevdiklerime daha fazla belli eder, onlara daha bir sıkı sarılır oldum.

Hayat; bana, kalbimi incitenlere kırgınlığımı belli bile etmeden tebessümümle cevap vermeyi öğretti.

Her hâlükârda bu durumda kazanan siz oluyorsunuz. Hem gurur ve kibir yapmadan ahiretinizi, hem de karşı taraf sizin bu tavrınız karşısında yaptığından utanarak, insanlığınızı…

Her şeyi karşı taraftan bekleyerek heba ettiğimiz günlerimize, yazık. Sevgi konusunda hep ilk adımı siz atın. Ne kaybedersiniz ki?

Sevdiğiniz biri yanınızdayken zaman sıradan görünür; sesini, varlığını, ilgisini kanıksarsınız. Ama bir gün aniden boş kalan bir sandalye, açılmayan bir telefon ya da sessiz kalan bir ev size hatırlatır: “Keşke daha çok vakit geçirseydim”.

Oysa şimdi hâlâ yanınızdalar. Hâlâ göz göze gelebilir, elini tutabilir, seslerini duyabilirsiniz… Zaman diriyken, kalpler henüz birlikte atarken, anılar hâlâ canlıyken…

Dilerim sevdiklerinize onu kaybetmeden sevgisini sunanlardan olursunuz.

Dilerim sevgiyi yaratılan her şeye yayan, geniş bir sevgi bahçeniz olur ve oradaki çiçekleri suladıkça yeşeren bolca sevgileri kucaklarsınız.

Her şeyden önce de canlarımız olan çocuklarımıza, karşılıksız sevgiyi ve sevilmeyi sunan anne-babalar oluruz.

Bir tebessüm, bir teşekkür, sıcacık bir sarılma… Bunlar geç kalındığında anlamını yitirir. Bugün varken, yanınızdalarken söyleyin:

“Seninle olmak iyi geliyor. İyi ki varsın.”

Çünkü giden geri gelmez, zaman durmaz. Ama zaman diriyken, sevgi bir ömrü iyileştirir.

Exit mobile version