Bitlis, Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat ve Yukarı Murat bölümlerinin sınırı üzerinde bulunan bir ilimizdir. Bitlis İlinin genel olarak yüzölçümü 6.706 km2 dir. Bu rakama Bitlis İli sınırları içerisinde kalan Van Gölünün 1.876 km2’lik kısımda dahil edildiği taktirde toplam olarak İlin yüzölçümü 8.582 km2 olmaktadır.
Şüphesiz ki bu nadide şehrimize birçok türkü dile getirilmiştir. Bende bu şehrimizle özdeşleşen “ Bitlis’te Beş Minare” türküsünün öyküsünü anlatmaya çalışacağım.
Anadolu düşman işgali altında…
Yıl 1916…
Ruslar, Doğu Anadolu bölgesinde ilerlemeye çalışıyor, kahraman Anadolu insanı ise genç yaşlı demeden cepheye gitmiş vatanını savunuyordu. Ruslar bazı bölgeleri ele geçirmişlerdi. Ele geçirdikleri yerlerden birisi de Bitlis idi.
Bitlis o dönemde o bölgede aktif yaşantının olduğu bir şehirdi. Ancak düşman işgal etmeye başladığında hem şehirden göçenler hem de cepheye gidenlerden dolayı şehrin nüfusu oldukça düştü. Gelen Rus askeri ise işgal sırasında birçok yere zarar veriyor, şehri harabe haline getiriyorlardı.
Savaş sona erdi…
Kahraman Anadolu insanı düşmanın Anadolu’yu teslim almasına izin vermedi…
Düşman Anadolu’dan çekildi…
İşte beş minarenin hikayesi de işte burada başladı…
Bir baba ile oğlu savaş sonrasında tekrar memleketlerine Bitlis’e dönüyorlardı. Uzun bir yol gittikten sonra şehrin hemen yakınındaki Dideban Dağına vardılar. Şehir uzaktan harabeyi andırıyordu. Baba oğlunun şehre gitmesini ve yaşayan olup olmadığını kontrol etmesini istedi. Oğlu şehri kontrol edip dönerken uzaktan bağırmaya başlar: ”Şehir de hiç kimse yok, sadece beş tane minare kalmış. Bunu duyan baba tekrar umut ile döndüğü memleketinin bu haline dayanamaz ve ağıt yakmaya başlar… Bitlis’te beş minare
BİTLİSTE BEŞ MİNARE
Bitlis’te beş minare
Beri gel oğlan beri gel
Yüreğim dolu yare
Beri gel oğlan beri gel
isterem yanen gelem
Beri gel oğlan beri gel
Cebimde yok on pare
Beri gel oğlan beri gel
Tüfengim dolu saçma
Beri gel oğlan beri gel
Vururum benden kaçma
Beri gel oğlan beri gel
Doksan dokuz yarem var
Beri gel oğlan beri gel
Bir yare de sen açma
Beri gel oğlan beri gel
HİKAYEDE GEÇEN BEŞ MİNARENİN ŞUAN Kİ DURUMU:
Türkülere konu olan, filmlere ilhan kaynağı olan birçok manide yer alan ve Türkiye’nin değişmeyen simgeleri arasına giren Bitlis’teki tarihi beş minareden biri kayıp. 1916 yılındaki Rus savaşı döneminde her tarafın tahrip edilmesinden sonra ayakta kalan 5 tarihi minareden birinin nerede olduğu, ne zaman yıkıldığı bilinmiyor.
Araştırmacı yazar Mehmet Törehan Serdar, yaptıkları araştırmalar neticesinde Bitlis’teki 5 minareden birisinin yıllardır kayıp olduğunu ortaya çıkardıklarını söyledi. Şu anda Şerefiye Camisi, Ulu Cami, Meydan Camisi ve Gökmeydan Camisi adlı 4 tarihi camide 4 minare bulunduğunu belirten Serdar, beşinci minarenin nerede, hangi camide olduğu ve ne zaman yıkıldığı konusunda bilgi olmadığını kaydetti. Araştırmacı yazar Mehmet Törehan Serdar, Bitlis’teki diğer minarelerin yeni yapılan camilere ait olduğunu vurguladı. Mehmet Törehan Serdar, 8 Ağustos Mahallesi’nde bulunan Kadri Camisi’ne ait minarenin 1950 yılında şiddetli rüzgar tarafından yıkıldığı bilgisinin kulaktan kulağa dolaştığını kaydetti. Serdar, “O bilgi de net bir bilgi değil. Sadece yaşı 70’in üzerinde olan vatandaşların verdiği bir bilgi.” dedi.
Sonuç olarak Bitlis şehrimizin temsili haline gelen “Bitlis’te Beş Minare “türküsü günümüzde halen kulaklardaki yerini korumaya devam ediyor. Bu türkünün hikayesi her zaman merak konusu olmuş ve insanları bir araştırma iç güdüsüne yöneltmiştir. Bu yüzdendir ki popüler kültürün etkin olduğu bu 21.yy da bile insanların üzerindeki etkin baskınlığını korumaya devam ediyor.
Sevgilerimle…