Ne bilsin nâehil ehlin halini
Anlamaz ki denî ulyâ halini
İlm-i ledün bilmez, idrâki yoktur
Zâhirîdir görmez bâtın halini
Zâhirle bâtın ki hiç ayrım yoktur
Kaynağı aynıdır, hilâfı yoktur
Maddeye dalanlar anlamaz elbet
Maddeyle mananın bir farkı yoktur
Maddenin manası asıl hakikat
Zâhir hakikate ince barikat
Akıl, mantık, idrak verilmiştir ki
Bunlarla batına ermek hakikat
Matlaı, sucunu, gusunu vardır
Telmihi, işârâtı, remizi vardır
Ulu fermandır ki hepsi gerçektir
Ehl-i insaf olana bereket vardır
Gülpınarî sen ki haddin bilesin
Eşyada hikmeti idrâk edesin
Maddeyle mananın hükmü aynıdır
Zâhirî esbâbı perde göresin
Kısır lafızlarla mefhumun ummanlarını yargılayanların kulakları çınlasın. İdrak ettiğimiz Leyle-i Kadir hürmetine Allah bize kelamını rızasına uygun usullerle mütalaa edebilmeyi nasip etsin. Zahirin soğukluğunda donan, batının gizeminde kaybolanlardan etmesin. Her iki kanatla mananın idrakine varabilmeyi ihsan buyursun. Eşyadaki manayı ulu fermanın usulleriyle ve O’nun rehberliğinde fehmetmeyi nesillerimize ve bizlere nasib etsin…