Hesapsızca yazılan sayfaları
Üzerime yıkılan hayatın; ağır yükünü
Yolun uzun olduğunu,
Yükün ağır, vaktin dar olduğunu
Biliyordum bunlar da geçecek
Artık farkına varmıştım
Geç de olsa anladım
Saçlarıma ve sakallarıma aklar düşmüş, yeni fark ettim
Hayat pahalanmış, kimin umurunda?
Zaman değişmiş, sona gelmiş
Eskiden derlerdi: Gençlik vardı, anlamadık
Artık biliyordum yüküm her geçen gün artıyor,
Sanki hayat yükünün altında ezilen benim
Heyhat, şaştım kaldım bu bozuk düzene!
Ben mi yanlışım, yoksa düzen kendini mi bozdu?
Artık anladım ki her şey başkalaşmış
İnsanlar bir yerlere koşuyor,
Peki bu gidiş nereye?
Mücadeleyi nerede, kim için vermiştik?
Hepsi bataklıkta kayboldu.
Arıyorum artık eski dostlukları
Nerede kaldı o dava dedikleriniz?
Geceleri sohbet eden dostlar nerede?
Kimler için uykusuz kaldık?
Ağır geliyordu sisli havalardaki yalan söylemler,
Hoyratça hayatımdan kopup gidenlerin;
Pencerelerinden kopan parçalar
Puslu kıtalara, derin kuyulara düşmüş
Hava kurşunî renge bürünmüş
Can yakar sahte gülümsemeler