Gerçek Aşk’ın tanımı nedir? Sorununun cevabı öylesine geniş ki… Her
düşüncede, her dilde, her yürekte farklı anlamlar taşımaktadır.
Fuzuli’nin Aşk’ı tanımı örneğiyle başlayalım isterseniz. “Aşk sevgiliye
kavuşmayı değil, sevgiliye kavuşmayı hayal etmeyi ister.” demiş divan
edebiyatının ünlü şairi.
Çünkü sevgiliye kavuştuğunda hayal edeceği, isteyeceği bir şey
kalmayacaktır. Bu düşünceyle duygularını şu mısralarla dile getirmiştir.
“ Ya rab belayı aşk ile kıl aşna beni
Bir dem belayı aşktan etme cüda beni”
Yine bir örnekle devam edelim dilerseniz:
Hazret-i Mevlana’ya sorarlar:
“Aşk nedir ?” diye… Oda cevaben:
“ Ben ol da gör! “ der.
Bence ise gerçek Aşk’ın tanımında ise sevmekle beraber kavuşmamak
vardır. Ve örnekleri sayılamayacak kadar fazladır.
Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kamber ve daha
niceleri… Her birinin kaderinde sevip de kavuşamamanın hüznü ve acısı…
Kavuşamamak kader midir? Yoksa imtihan mıdır? bilinmez.
Ama bilinen gerçek şudur ki kavuşamamak insanlığın varoluşu devam ettiği
sürece efsanelere, hikayelere ve türkülere konu olmaya devam edecektir.
Bu hafta ki hikayemiz de kavuşamamanın adının aşk olduğu bir sevdanın
hüznüne tanıklık edeceğiz.
Bir ömür boyu ayrılmamak üzere birbirlerine söz veren iki nişanlı olan
Recep ve Zeynep’in huzurlarını köy ağasının oğlu İsmail bozmaktadır.
İsmail de Zeynep’e âşık olmuştur ve ona sahip olabilmek için türlü yollara
başvurmaktadır.
İsmail zenginliğinin verdiği cesaretle Zeynep’in annesine niyetini açıklar, o
da İsmail’in elinde bulundurduğu mal varlığına aldanarak işbirliği yapar.
Sevdiğine bir başkasının talip olmasına dayanamayan Recep, öfkeyle ağanın
kapısına dayanır. Ancak ağa güçlüdür, kendisine karşı çıkan Recep’i ağır bir
şekilde cezalandırır.
Uğradığı zulmü dayanamayarak dağa kaçan Recep’in yokluğunda, Zeynep’in annesi ve Ağa’nın oğlu Zeynep’i evlilik için ikna
etmeye çalışırlar. Recep’in bir başka sevdiği ve ona kaçtığı söylentileri köye
yayılır. Ve düğün hazırlıkları başlar.
Recep ve can dostu Cemil ise dağda Ağa’nın adamlarıyla mücadele ederler.
Ağa’nın adamlarında kurtulmayı başaran arkadaşlar, bu sefer kendilerine
dost gibi yaklaşan düşmanlarla savaşmak zorunda kalırlar.
Düğün günü sevdiğini kaçırmaya çalışan Recep, sevdiğine bu dünyada
kavuşamaz. Zeynep ve Recep’in dillere destan aşkları, “Arda boylarına ben
kendim gittim. Dalgalar vurdukça can teslim ettim” dizelerini barındıran
Arda Boyları türküsüyle dilden dile dolaşır.
ARDA BOYLARINDA KIRMIZI ERİK
Arda boylarında kırmızı erik
Halime’nin ardında on yedi belik
Ah annecim ah annecim yaktın ya beni
Bu genç yasta denizlere attın ya beni
Aliverin feracemi annecim diksin
O gıymatlı İsmail’e kendisi gitsin
Uyan uyan Ereceb’im senin olayım
Ardalar aldı ya nerde bulayım
Arda Boylarına ben kendim gittim
Dalgalar vurdukça can teslim ettim
Ah annecim ah annecim yaktın ya beni
Bu genç yasta denizlere attın ya beni
Sevgiyle kalın…