TEDBİR, KADER ve KAZA ışığında Deprem…
Aslında her şey o kadar net ve açık ki, bu yazıyı yazmayı çok düşündüm ve hatta Mekke’de yazmaya niyetlendim, nihayet burada kaleme aldım.
insanoğlu için, Allah’ı tanımaktan daha önemli bir mesele yoktur. Kaldı ki, Allah’ın tanınmadığı bir yerde, Allah’a nasıl kulluk edilebilir, nasıl imtihan açılabilir, nasıl imtihanın cennet gibi bir mükâfatı, cehennem gibi bir mücazatı olabilir? Tüm bunların olması için Allah’ı tanımaya ve Allah’ın azametini, kudretini bilmeye ihtiyaç vardır.
“Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim (bilinmeye muhabbet ettim) ve kâinatı yarattım.” Hadisi Kudsisi bize bir hakikati ortaya koyuyor oda şu; “Allah kıskançtır, Kimi benden çok seversen onu senden alırım”…. Ve ekler: “Onsuz yaşayamam” deme, seni onsuz da yaşatırım”
İşte bu noktadan baktığımızda yaşadığımız iki olay var, iki yıl evvel eve tıkandığımız Korana olayı ve yaşanan asrın felaketi deprem hadisesi..
Allah’ın gönderdiği tüm peygamberler geldiği dönemin en üst mucizeleri ile donatılmıştır. Hz. Musa’nın döneminde sihirbazları alt etmesi, Hz. Yusuf dönemi rüya ilminin bilinmesi, Hz. İsa dönemi tıp ilminin bilinmesi ve Hz. Muhammed sav dönemi edebiyatta zirveye Kuran ile ulaşılması…
Günümüz 21. Asra şöyle baktığımız zaman tıptaki akıl almaz gelişmeler kalp nakli, organ nakli vs. o kadar ilerledi ki işte o noktada Rabbim kendini hatırlattı.
Tıp dünyası ne kadar ilerlerse ilerlesin bize hem de dünyayı esir alan ufacık bir mikropla gücün kendinde olduğunu gösterdi. Hem de dünyanın tedbirlerine rağmen ne yapıldıysa ufacık virüsün önüne geçilemedi. İşte o ufacık ile Korana yani Covid-19 ile bizi terbiye etti. Aşı bulundu o zaman covit mutasyona uğradı ve tıpla göz göre göre dalga geçti. Rabbimin sizin tıp dünyanıza meydan okumasaydı bu.
Yetti mi göklere ulaşan gökdelenler ve devasa binalar yapıldı. Akıl almaz bir şekilde mala mülke doymaz bir şekilde tamah edildi. Mal ile gökdelenler oluşturuldu.
Rabbim her şeyi bilen gören ve kendi Zatı Celil’ini hatırlatandır. O’da gücünü bir kez daha gösterdi bunda ilahi bir hikmet var. Ölenler şehit hükmünde. Zira Allah Rauf’tur. Kuluna en çok merhametlidir.
Rabbime dönüşten başka ümmeti Muhammedin kurtuluşu yoktur. Bunu yaparken de Peygamber Efendimizin (asm), devesini salıvererek Allah’a tevekkül ettiğini söyleyen bir bedeviye “Onu bağla da öyle tevekkül et.” Tenbihini unutmamak lazım. O yüzden tedbir, tevekkül, sabr, kader ve kaza ile Allah’a güvenmeliyiz. Her şeyin en iyisini bilen Odur. Bu hususta milletimize, devletimize, hükümetimize, reisimize, bakanlarımıza, Afad başta olmak üzere tüm görevlilere ve STK’lara tek vücut oldukları için teşekkür ediyorum. Devlet milleti ile el ele olduğunu bir kez daha gördük. İnşallah bununda üstesinden elbirliği ile geleceğiz. Zira biz güçlü bir milletiz. Bunu bir kez daha tüm dünyaya, yaralarımızı sararak göstereceğiz.