Batı ittifakı (NATO, ABD, İNGİLTERE, FRANSA, YUNANİSTAN, ALMANYA, AVRUPA BİRLİĞİ) sonuna kadar müttefiklerini desteklemeye devam ediyor. Hem de hiç olmadığı kadar şeffaf ve güçlü bir şekilde bunu sergiliyor. Hiçbir müttefiklik ilişkisi bu kadar yürekten ve derin olmamıştı…
Bir yandan dünyanın demokrasi, insan hakları, özgürlük değerlerinin ‘’SAHİPLERİ’’ Amerika Birleşik Devletleri, NATO, İngiltere, Almanya Yunanistan gibi ülkeler diğer tarafta çağımızın zalimleri, insanlığın düşmanları ve devlet yıkıcıları olan FETÖ, ASALA, PKK, DAEŞ, YPG ve DHKP-C gibi azılı terör örgütleri…
Çağımızın geldiği son nokta işte buydu… İnsanlığın ve medeniyetin öncüleri inşa ettikleri bu dünyayı yıkmak için gece gündüz demeden kan ve ölüm yaratan terör örgütleri ile birlikteliklerine şahit olmaktayız. Batı kendi değerlerine hem bu teröristler ile birlikte ihanet ediyor hem de bu değerlerin içini boşaltıyor. Bu kadar bağnaz ve kör bir batı topluluğu dünya için büyük tehlike olmaya başladı. Artık Batı tercihini yapmalıdır. Batının şuan ki müttefikleri olan terör örgütleri ile ortak noktası Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığıdır. Türkiye hem içeride hem de dışarıda bu terör örgütleri ile mücadele etmektedir. İşte bu süreçte batılı ülkeler müttefiklerinin yanında yerini almıştır;
- NATO: Ülkemizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığını açık bir şekilde göstermiştir. Sınırlarımızda YPG terör ordusu kurulurken sessiz kalmıştır. Hatta yurt dışı askeri operasyonlarımızın bitmesi gerektiği düşüncesini dile getirmiştir.
- ABD: FETÖ elebaşı Fethullah Gülen hainini ülkesinde barındırıyor. Türkiye’de PKK’ya, Suriye ve Irakta YPG ile PYD’ye silah ve para sağlıyor. Rıza Sarraf davası ile Türkiye’nin egemenlik haklarını sorgulamıştır. Tabi DAEŞ’e olan örtülü destekleri de unutmamak gerekiyor.
- İNGİLTERE: FETÖ hainlerini koruyor. PKK’ya destek sağlıyor.
- YUNANİSTAN: FETÖ hainlerini hem koruyor hem de teslim etmiyor. PKK ve DHKP-C militanlarına imtiyazlar sağlıyor.
- ALMANYA: FETÖ hainlerini teslim etmiyor. FETÖ’cuların en çok sığındıkları yabancı ülkedir. PKK’yı yıllardır ekonomik ve siyasi şekilde destekliyor. DHKP-C örgütlenmesine ses çıkarmıyor. Hatta bize sattığı tankları operasyonlarda kullanmamızı dile getiriyor.
- FRANSA: Geçmişte ASALA terör örgütünün faaliyetlerine izin verdi. Günümüzde YPG-PKK’lı teröristleri Elysee Sarayında kabul etti. Türkiye’nin yurt dışı terör örgütlerine yapılan operasyonlara itirazı başı çeken batılı ülke oldu.
- AVRUPA BİRLİĞİ: Genel resme baktığımızda FETÖ ve PKK konusunda muğlak bir dil kullanıyor. Avrupa’nın birçok yerinde PKK ve DHKP-C terör örgütlerinin merkezi bulunmaktadır. Yine Avrupa Birliği Müzakerelerinin askıya alınması ve tam üyelik gibi bir düşüncelerinin olmadığını devamlı tekrarlıyorlar.
Şimdi büyük resme baktığımızda Türkiye’nin içte ve dışta büyük bir savaş içinde olduğunu daha iyi anlıyoruz. Batının terörist müttefikleri ile gerçekleştirmeye çalıştığı şey kesin olarak Yükselen Türkiye’nin önünü kesmektir. Irak, Suriye, İran derken ana hedefin Türkiye Cumhuriyeti olduğu su götürmez bir gerçektir. Devletimizin karar alıcıları ve Türk milleti oynanan bu oyunu görmüştür. Hamle sırası bize geçmiş olup bütün terör örgütlerine hem yurt içinde hem de yurt dışında geniş çaplı operasyonlar yapılmaktadır. Kimsenin şüphesi olmasın bu süreç bitene kadar Türk devleti teröristlerin ve onların batılı müttefikleri üzerine kararlılık ile gidecektir.