Mefaret Tüzün’ün adı Türkiye’deki ilk kadın hakimler arasında geçer ve
kendine yakılmış türküde ise Bodrum Hakimi olarak ifade bulur. Mefaret
Tüzün Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde 1906 yılında doğdu. Cumhuriyet ilan
edildiğinde, 17 yaşındaydı. Atatürk’ün Türk kadınına verdiği onuru hakkıyla
taşıyacak kadar güçlüydü. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş ve
Türkiye’nin ilk kadın hakimlerinden birisi olmuştu. Genç Türkiye’nin ve
çağdaşlığın önemli dinamiklerinden biriydi. En önemlisi, çağdaşlarından
çok önce kendisine tanınan hakların ve sorumluluğunun bilincindeydi. Hiç
evlenmedi, hep yalnız yaşadı. Ta ki 1951 yılında ve 45 yaşında iken, onu çok
iyi anlayan ve seven, güvenebileceği bir erkek çıktı karşısına… Onunla da
nişanlandı.
Hakime hanımın ilk görev yeri Kütahya Tavşanlı ilçesiydi. Tavşanlı’da büyük
bir üne kavuştu. Çok güzel olması ve iyi giyimiyle dikkat çeken bir kadındı.
Erkekler onunla konuşurken kendisine büyük bir saygı duyarlardı. Çok
kültürlü ve adalet timsali olmasıyla da dikkat çekerdi. Nişanlandığı yıl
1951’de tayini Muğla’nın Bodrum ilçesine çıktı.
Bodrum’daki 3. yılında güzelliği ve verdiği adaletli kararlarıyla ün yapmıştı.
Hatta ünlü bir Bodrumluyu mahkum etmiş ve bu kararında bir gram dahi
tereddüt etmemişti. Kadın olmasına rağmen at sırtında keşiflere gider,
cesur tavırlar sergiler, işin bir an önce bitmesi ve adaletin yerine gelmesi
için uğraşır dururdu. Onunla beraber çalışanlar da çok yorgun olurlardı…
Bir yaz gecesi, mesai arkadaşlarına bir jest yapıp, Milas’a konser vermek
üzere gelen bestekar Zeki Duygulu’nun konserine götürdü. Çok güzel bir
gece yaşanıyordu konserde. Şarkılar birbiri ardından, bazen Hüzzam, bazen
Nihavent, bazen Muğla yöresi zeybekleri… Neşe içinde eşlik ediyorlardı
sanatçıya ama Mefaret hanım hariç, o sadece duygulu şarkılara eşlik
ediyordu gözleri dolarak…
Zaman zaman da dalıp dalıp gidiyordu. Konserin
ortalarında sanatçı Zeki Duygulu, “Usludur kadınım çıldırtma beni” isimli
fantezi bir şarkıyı söylüyordu. Şarkının bitiminde, Mefaret hanım birden
ayağa kalkıp, “Zeki bey bu şarkıyı tekrar söyler misiniz?” diye ricada bulunur.
Zeki Duygulu bu isteği kırmayıp şarkıyı tekrar seslendirdi.
O gece bitiminde herkes evlerine dağılmıştı. Ertesi gün 17 Mayıs 1954 günü
mesaiye gelmediğini fark eden arkadaşları evine gittiler. Kapı kilitli değildi.
Eve girmeye tereddüt ettiler fakat dayanamayıp içeri girdiler. Gözlerine
inanamıyorlardı. Hakime hanım salonun ortasına kendini bir ipe asmıştı.
Daha sonra nişanlısına ve ailesine haber edildi. Fakat edinilen bilgiye göre
nişanlısının bir ay önce vefat ettiği haberi geldi. Ölümü hakkında farklı
rivayetler olduğu ortaya çıkmıştır.
Bunlardan birine göre, nişanlısının ölümü Mefaret hanımı çok etkilemişti. O
da bu acısına son verip nişanlısına kavuşmak için canına kıymıştı.
2.Varyant
Bir diğer rivayet ise Mefaret Hanım Bodrum’da bir gence idam cezası
vermişti. Bunun üzerine çocuğun ağabeyi onu kaçırıp Turgutreis’in
karşısındaki Çatal adalarında tecavüz etmişti. Bundan çok etkilenen
Mefaret Hanım da dönüşte kendisini öldürmüştü.
Anlatılan diğer öykülerde ise ayrıntıları farklı olsa da Mefaret Hanım’ın
ölümünün arkasında bir aşk olduğu yolunda. Bunlardan biri, “Bodrum
Hakimi” filmine de konu olan öykü. Türkan Şoray’ın canlandırdığı
muhteşem hakim hanımın hiçbir zor karşısında eğilmeyen başı sonunda
bir aşka yenik düşüyor. Ya sevdiği adama ölüm cezası verecekti, ya da… İkinci yolu seçti Bodrum Hakimi.
Bodrum’daki bir diğer hikayeye göreyse, hakime hanımın sevgilisinin
filmdeki gibi bir suçlu değil, Bodrum’un savcısı olduğu yönünde ama bu
aşkın Mefaret Hanım’ı neden intihara sürüklediği konusunda rivayet
muhtelif. Aşkı karşılıksız değildi ancak muhtemelen evlenemeyeceklerdi.
Savcı evli miydi, ya da önce evlilik vadettiği Mefaret Hanım’ı sonra terk mi
etti? Büyük olasılıkla Bodrumlular pek sevdikleri “hakim hanımlarına böyle
gayrimeşru bir ilişkiyi yakıştırmak istemediklerinden bu konuda
susmuşlardı.
BODRUM HAKİMİ
Bodrumlular erken biçer ekini
Feleğe kurban mı gittin Bodrum hakimi
Nasıl astın Mefaret hanım kendi kendini
Altın makas gümüş bıçak ile doğradılar tenini
Hakim hanımın memleketi Kütahya Tavşan
Hakim hanım sen eyledin bizleri perişan
Nasıl kıydın Mefaret hanım kendi kendine
Çifte doktor gümüş bıçak ile doğradılar tenini
Sevgilerimle…