Hâfıza-i beşer nisyân ile malûldür…
İnsanoğlu geçmişi çabuk unutandır. Arada eskileri hatırlatmak lazımdır ki “demir tava geldi kömür bitti akıl başa geldi ömür bitti” olmasın.
Dünya hem ekonomik hem de adalet konusunda buhran geçiriyor…
Ortalama bir yıla yakın süredir Covid-19 illeti, Dünya ülkelerinin ekonomisini alt üst etti. Zerre kadar bir virüse yenik düştüler…
Korona-virüs batıdan çıktığını herhalde duymayan yoktur çünkü mısırdaki sağır sultan bile duydu…
Lâkin kontrol edemediler kendi insanlarına sağlık hizmeti veremediler. İnsanlık olarak sınıfta kaldılar, birbirinin ekipmanına el koydular, ekonomileri çöktü…
Gerçi şimdide ikinci dalga vuruyor Almanya ve Fransa önünü alamadılar…
Dünya da çok insan bu korona illetinden öleceği bundan neredeyse 15 yıl önce batılılar tarafından yazılmış, çizilmiş…
Ama biz dikkatli bir şekilde tedbirleri elden bırakmadan yolumuza devam edelim…
Bu pandemi sürecini en iyi en hafif hasarla yöneten yine Türkiye oldu…
Avrupa ülkeleri birbirine düştüler…
Fakat bu krizler yaşanırken bir çınar gibi ayakta duran Türkiye krizi en hafif atlatıp sınıfı geçti…
Elbette Dünya ekonomik buhran içerisindeyken bunu fırsata çevirende biz olduk…
Dünyanın G20 yani en büyük ekonomilerini barındıran 20 ülke arasında gerilemekten ziyade yukarıya doğru terakkî ederek ilerleme kaydeden ülkelerden biriyiz…
Kendi iç dinamiklerle öz sermayesiyle millileşerek büyüyoruz.
Zalimin yanında değil mazlumun yanında zalimlerin karşısında durarak…
Hiçbir ülkeyi sömürerek büyümedik nerde bir mazlum varsa destek olduk hamilik yaptık…
Ücretlerini ödememize rağmen ABD F-35 savaş uçaklarını vermedi…
Yine ücretini ödediğimiz halde İsrail Siha ve İhaları vermedi…
Şimdi diyorum ki iyi ki de vermemişler bize zulüm ettiklerini düşünürken iyilik oldu.
Kendi milli Siha ve İha’larımızı yaptık ve Dünya’nın muhtelif ülkelerine satar olduk…
Sonrasında sınırlarımızı korumak için batılıların oyununu bozduk… Suriye, Irak ve diğer sınırlarımızda terör örgütlerine göz açtırmadık…
Libya da sömürgeci emperyalist Fransa’nın oyununu bozduk…
Kendi topraklarımız da ve deniz sahalarımızda petrol ve türevlerini aramaya hız verdik.
Sonuç olarak Karadeniz Tuna-1 bölgesinde önce 320 sonrasında ise 85 milyar metreküp olmak üzere toplamda 405 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulundu…
Aramaların maliyeti ekonomik olarak çok yüksek olduğunu hepimizin ma’lûmunca bilinmekte. Dünya ekonomik buhrandayken bunları yapmak cesaret isterdi…
Millileşen ekonomi, sanayi ve bilim ülkeye katkısını göstermeye başladı anlayacağımız krizleri fırsata çevirdik.
Velhâsılıkelâm eğer bu ülke yükselmeseydi Azerbaycan’a maddi ve manevi destek olamazdı.
Bu kadar sondaj ve arama gemilerini alamazdı. Sınırlarını koruyamaz ve ekonomisi yerle bir olurdu.
Bir avuç Avrupa’nın şımarık küstah bebesi Yunanistan sadece şımarıklığıyla kalmaz bizi vurmaya savaş açmaya kalkardı.
Suudi Arabistan’ın Türk mallarına boykot uygulayın baskısına ve kendi vatandaşlarına yatırımlarını durdurun demesine anında cevap verirlerdi. Yükselen Türkiye olmasaydı bilin ki eski Türkiye değil…
Şimdi çapsız Ermenistan karşısında Azerbaycan’a destek verdik diye işgal ettiği toprakları tek tek kaçarak bırakan Ermenistan bir avuç terör örgütüne güvenip Türk mallarını boykot edecekmiş gülerim sizin aklınıza…
Dünya bu adaletsizliğinde boğulacak Ermenistan uluslararası suç işliyor sivilleri yaşlıları hastaneleri okulları vuruyor kimseden ses yok…
Eğer ki aksi durum olsa da Azerbaycan yapsaydı Dünya ayağa kalkardı…
Şimdi neden susuyorlar çünkü Ermenistan kendi beslemeleri.
Bizlere düşen görev ise elbette bu kadar dar boğazdan geçerken biraz sabır edeceğiz ki hazırı tüketmeden gelecek nesillere daha güzel müreffeh bir Türkiye bırakalım… Vesselâm…