47 yıllık eşini öldürme nedeni! “ Dedikodu!”
Dedikodu yüzünden ablasını öldürdü.
Dedikodu nedeniyle kardeş katili oldu.
Dedikodu cinayetine 20 yıl hapis cezası.
Dedikodu, sinsiliğin, kıskançlığın ve en önemlisi boş ve zavallı oluşun en belirgin
özelliğidir.
Genel ahlâk anlayışımız, bir kardeşimizin kusurunu, ayıbını onu üzmeden, kırmadan,
utandırmadan onunla yüz yüze konuşarak düzeltmemiz gerektiğini bizlere söylerken,
dinimizde ise dedikodu(gıybet) yapmak ölmüş kardeşinin (insanın) etini yemeye
benzetilmiş olmakla beraber bu hususta çokça zan etmekten kaçınmamız buyurulmuştur.
Yaşamımızın bir parçası hâline getirmemiz gerektiği konusunda kesin ifadelerle
uyarılmış olduğumuz dedikodu’dan vazgeçilemiyor olunmasının nedeni ne ola ki? Diye
düşünmeden edemiyor insan…
Hayalleri, planları olmayan, yüce insan mahiyetine ulaşamamış olan mahlukatların
pervasızca eğlencesi olmuş olan dedikodu bazen büyük zararlar vermektedir.
Şuursuzca sarf edilen kelimeler, kullanılan cümleler bir bakıyorsunuz ki yazımızın
başında yer alan haber başlıkları altında karşımıza çıkıyorlar.
Bugün paylaşacağım türkü hikayemiz de bu örneklerden yalnızca bir diğeri…
Dedikodunun ve tutuculuğun karanlığın da yitip giden bir can, kadın, eş ve anne…
Ve her şeyden habersiz masum, anne kokusuna hasret büyüyecek olan bir bebek,
evlat…
Pospos köprüsü, Gümülcine şehrinin hemen yakınında yer alan Rodop dağları
eteklerinde, halk arasında “Yaka, diye adlandırılan köyler dizisinin ilk köyü olan Sendelli
yakınlarındaki Pos-Pos çayı üzerindedir.
Pos-pos çayı kenarındaki Sendelli köyünde tahminen 1946-1947 yıllarında köyün
güzellerinden aslen Büyükmüselim köyünden olan Fethiye hanımla Sendellili Halil bey
mutlu bir aile hayatı yaşamaktadırlar. Bu evlilikten bir çocukları da olmuştur.
Halil bey, eşi Fethiye hanım hakkında çıkartılan dedikodulardan rahatsızdır. Bu nedenle
aile huzurları bozulmuş olup, artık eşini sürekli göz altında tutmakta ve kıskanmaktadır.
Hatta eşi Fethiye hanımı annesinin evine bile bırakmamaktadır.
Günlerden bir gün Halil bey dağda odun keserken eşi Fethiye hanımın o gün evde
olmadığı ve dışarıda görüldüğüne dair haberini alır. Halil bey olanca hiddetiyle elindeki
balta ile birlikte köye döner. Hanımını gerçekten evde bulamaz. O’nu dışarıda yakalar ve
dut ağaçlarının bulunduğu yerde balta ile öldürür.
Halil bey köyünü terk ederek dağa çıkar. Sonradan Bulgaristan a gelir, orada da
barınamaz. Tekrar köyüne döner, artık hayatı kararmıştır. Fethiye’den olan çocuğunu da
kabullenemez. Böylece bu aile dağılmış olur. Halil beyin sonradan, Edirne’ye yerleştiği ve
orada yaşamış olduğunu söylerler.
Tutucu bir toplum özelliği taşıyan Batı Trakya azınlık halkının namus kavramına verdiği
önemi bakımından “pos-pos köprüsü Türküsü, Batı Trakya insanını ve duygularını
anlatan. Batı Trakya’ya özgü dillerde dolaşan örnek bir halk türküsü örneğidir.
POS POS KÖPRÜSÜ
Poş Poş Köprüsünü Seller Mi Aldı
Fethiye’nin Yavrusunu Eller Mi Aldı
Gelme Annem Kum İçindeyim
Sen Beni Bilemezsin Kan İçindeyim
Ben Ne Ettim Ne Ettim Teyzeme Gittim
Teyzemden Gelir İken Can Telef Ettim
Gelme Annem Gelme Kum İçindeyim
Sen Beni Bilemezsin Kan İçindeyim
Uyu Halil Uyu Ağacın Altında
Fethiye’yi De Vurdun Dutun Altında
Gelme Annem Gelme Kum İçindeyim
Sen Beni Bilemezsin Kan İçindeyim
Reşit Salim