Bayram, bir tarafıyla dinimizin ve kültürümüzün en güzel gereklilik ve geleneklerinden biri; diğer tarafıyla da barış, kardeşlik, hatırlama, heyecan ve huzur idi…
“Çocuklar gülsün diye” çıktığımız yolda bir kurban bayramı vesilesiyle Etiyopya’da idik; muhabbet dolu selamlar getirdik, baki selamlarınızı götürdük…
Bildiğiniz üzere ülkemiz geçmişte olduğu gibi günümüzde de birçok mazlum ülkeye ve bu ülkelerdeki din kardeşlerimize her zaman yardım eli uzatmış, kol kanat germiştir. Bunun en güzel örneklerinden birini de Etiyopya’da (eski adıyla Habeşistan) gördük. Türkiye’de lise ve üniversite eğitimi almış Etiyopyalı kardeşlerimiz bizleri karşıladılar. Bu kardeşlerimiz Habeşistan Kalkınma ve İşbirliği Derneğini kurmuşlar ve Etiyopya’daki yardım projelerinin yürütülmesinde görev alıyorlar. Türkiye’den gelen yardımların koordinasyonu için gönüllü olarak hizmet veriyorlar. Bizlere de mihmandarlık ve rehberlik ettiler. Samimiyet ve idealleri ile ülkelerinde geleceği inşa edecek ve İslam’ı ilelebet hâkim ve baki kılacaklar inşallah. Dr. Amine Hanım, Dr. Muhammed, Damat İbrahim Paşa, Hafız Usame, Müh. Abdulhafiz, Şoför Adem ve niceleri…
Etiyopya kendine özgü alfabesi ve takvimi bulunan ve daha önce hiç sömürgeleştirilememiş tek Afrika ülkesi diyebiliriz. Kurulan Afrika Birliği’nin de merkezi konumunda. Osmanlının ulaştığı yerler olması dolayısıyla sıkı bağlarımız var. Gönül coğrafyamızda yer alan Afrika ülkelerinin en başında gelenlerinden… Hicretin ilk yurdu Habeşistan halkı, İslam’la şereflenen Kral Necaşi Ashame’nin torunları, İslam’ın ilk müezzini Bilal-i Habeşi’nin vatan-ı aslileri Türkiye’yi ve Sn. Cumhurbaşkanımızı çok seviyorlar. Son seçimleri özel dualar ve hatimler yaparak büyük bir merakla takip ettiklerini anlatırlarken gözlerindeki sevinç ve mutluluk görülmeye değerdi doğrusu.
Etiyopya’da Türk dizileri de çok meşhur ve favori diziler arasında. Diriliş Ertuğrul, Çukur, Kuruluş Osman, Aşk-ı Memnu ve daha birçok dizi merakla takip ediliyor. Bu yolla yapılacak kültür aktarımının da önemi bu vesile ile ortaya çıkıyor. Büyüyüp “artist” de olacak senarist, yönetmen de olacak çocukları çoğalmalı bizim mahallenin!
Etiyopya kahvenin anavatanı. Ülkenin her yerinde sıklıkla görebileceğiniz kahve dükkânları size her daim taze Etiyopya kahvesi sunuyor. İçtiğimiz en aromatik kahveyi burada deneyimlemiş olduk. Etiyopya’nın yöresel kahvesi, hoş kokusunu ortaya çıkarması için kilden bir çaydanlıkta köz üzerinde kavruluyor ve buhurdanlıkta yakılan tütsüler eşliğinde özel bir seremoni ile ikram ediliyor. Yanında patlamış mısır veya arpa kavurması ile sunuluyor.
Etiyopya’nın yöresel ekmeğinin ismi ise injera. Burada yetişen yüksek kalite teff tohumundan öğütülen unla yapılıyor. İçine darı, arpa ve pirinç de katılıyor. Gözenekli bir dokusu ve ekşi mayalı bir tadı var, genellikle tuzlu etle tüketiliyor. Yerli halk pek seviyor. Ancak bizim alışmamız zor gibi… 😉
Ananas, guava, papaya, mango, muz, avokado, karpuz, kavun karışımı yapılan yoğun ve tamamen doğal meyve suları ise enfes bir lezzete sahip. Sıcak zamanların serinliği, yorgun vücutların enerjisi oluyor.
Ülkenin egzotik hayvanlarının bir araya getirildiği başkent Addis Ababa’daki Ethiopia Unity Park da safari turuna çıkma imkânı bulamayanlar için güzel bir alternatif mekân olmuş.
Tarih boyunca süren Hristiyan baskılarına rağmen İslamiyet yayılmayı sürdürmekte; ancak Müslümanların hepsini bir çatı altında toplayan kayda değer herhangi bir teşkilâtın bulunmaması, siyaset ve bürokrasi alanında etkili olamamaları nedeniyle azınlık olan Müslüman grupların din, eğitim, günlük hayat gibi konularda problemleri de artarak devam etmekte. Devlet okullarında din eğitimine yer verilmemekte ve Müslüman çocukların eğitimi Kur’an kurslarında kendi zor ve kıt imkânlarında sağlanmaya çalışılmaktadır. Herhangi bir devlet desteği almamaktalar.
Bağışlarınızı götürdüğümüz kuzey kesimde yer alan Amhara bölgesindeki Gondar şehri ise çok özel bir bölge. Oldukça iyi bir iklime ve geniş arazilere sahip olmasına rağmen ülkede zaman zaman iç karışıklık ve açlık baş gösterebiliyor. Burada her gece sabahlara kadar yüksek sesle kilise ayinleri yapılıyor ama Müslümanlar ibadetlerini nadiren toplu halde yapabiliyor. Dünyanın gözü önünde ve İslam’ın doğduğu topraklara çok da uzak olmayan bir yerde bile Müslümanlar biraz güçsüz düştüğü zaman nasıl da zor bir hayata maruz bırakılıyorlar. Dünyanın çoğu yerinde görebildiğimiz bu durum bariz olarak maalesef burada da yaşanmakta.
Sudan’da ki iç savaş sebebiyle Sudanlıların ülkeye girişine izin veren Etiyopya’ya binlerce Sudanlı göç ediyor. Sınırdan geçip Gondar bölgesine ilerleyen Sudanlıların bir kısmı havayoluyla başkent Addis Ababaʼya geçiş yapıyor. Bizzat şahit olduğumuz bu göç hareketi de gösteriyor ki imkânları ne olursa olsun Etiyopya bölgede dost ve kardeş ülke rolünü de üstlenmiş. Kim bilir bizde belki de “iyilik eden iyilik bulur” atasözümüz gereği oradaydık.
Evvel refik ba’del tarik (önce yoldaş, sonra yol) diye de bir söz vardır. Deniz Feneri Derneği Ankara şube başkanı kadim dostum kıymetli abim Musa Balkan ve medyadaki büyük boşluğumuzu doldurmak için samimiyet ve gayretle çalışan kıymetli kardeşim Furkan Bölükbaşı yolumuzu güzelleştirdiler. İyi ki varlar.
AK Parti Ankara İl Başkanlığı ve Deniz feneri derneği olarak Hristiyanların baskı ve zulümlerine maruz kalan Etiyopyalı Müslüman kardeşlerimizi bu kurban bayramında da yalnız bırakmadık. Mahzun duran yüzlere gülümseme, yaş akıtan gözlere şifa olsun istedik. Kurban eti ve zekât yardımlarımızı sahiplerine ulaştırdık. Radikal Hristiyanların ezici çoğunlukta olduğu Gondar şehrinin kenar mahallelerinde derme çatma evlerde yaşamaya zorlanan ve hayat mücadelesi veren Etiyopyalı Müslüman kardeşlerimizin yanında olmanın mutluluğunu, iç huzurunu ve onurunu yaşadık.
Etiyopyalı Müslümanlar hayal gücünüzün çok ötesinde zor hayatlar yaşıyor. Şu bir gerçek ki; Türkiye mazlum coğrafyanın da hamisi durumunda. Belki de bizleri olası büyük musibetlerden koruyan buradaki mazlumların duasından başka bir şey değil. Vefamız baki olarak ve artarak devam eder inşallah.
Etiyopya Büyükelçilik Müsteşarı Mustafa Kemal Basa ve TİKA Etiyopya Koordinatörü Cengiz Polat Beyler ile de tanışma fırsatı bulduk. Etiyopya üzerine verimli ve keyifli görüşmeler gerçekleştirdik. Etiyopya, ülkemizi temsilen ehil ve emin ellerde diyebiliriz. Bu da bizim Afrika’yı ve dış politikamızı ne kadar önemsediğimizin bir tezahürü olarak değerlendirilebilir.
Çocukların bakışlarındaki masumiyet ve gülüşlerindeki sıcaklıkta saklı büyük bir muhabbet ile mesrur bir memnuniyet ile güzel hatıra ve dostluklar ile döndük yurdumuza. Bir kez daha müşahede ettik ki, Türkiye Türkiye’den çok daha büyüktür.
Her şey için teşekkürler Allah sizden razı olsun. Sizleri ağırlamaktan şeref duyduk, duyuyoruz ve hep duyacağız tekrar görüşmek dileğiyle hoşçakalın kendinize iyi bakın.
Okudum çok güzel di