• Anasayfa
  • Yazarlar
Perşembe, 19 Haziran, 2025
  • Giriş
  • Kayıt Ol
Hür Havadis
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
11 °c
Ankara
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Hür Havadis
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Anasayfa Genel

Habil, Kabil’e Karşı

Editör Yazar Editör
1 Kasım 2020
Genel
0 0
0
0
PAYLAŞIM
2
GÖSTERİM
Facebook'da paylaşTwitter'da paylaşWhatsapp'ta paylaş

Hz. Adem’in oğulları Habil ile Kabil arası çekişme insanlığın ilk cinayeti olarak bilinmesi yanı sıra tarih boyunca iyi ile kötünün amansız mücadelesinin simgesi olmuştur. Böylece iyi olmak Habil olmak, iyinin yanında olmak Kabil’in karşısında olmak olagelmiştir. Bir diğer deyişle iyi olup Kabil ile, kötü olup Habil ile anılmak pek mümkün görülmemiştir.

İktisatta Gresham yasası olarak bilinen yaklaşıma göre “kötü para, iyi parayı kovar”. Kuran ise “ kötü olanı daha iyi olanla def’ et” der(buyurur). Bundan şunu çıkarabiliriz; birbirine zıt şeylerin bir arada bulunamaması durumu söz konusudur.  Daha doğrusu iyilik ve kötülük sirayet ederek diğerinin yerini alır; böylelikle birisi hâkim olur. Duruş ve bakış açısı olarak bakıldığında pozitivist bakış hangisini çıkarına uygun görmüşse o tarafa meyletmiştir. Dolayısıyla böylesi bir sistemde iyiliğin veya kötülüğün hâkim olabilmesi söz konusu olabilir.

Ancak Müslümanca olaya bakarsak bizim tarafımız bellidir. Biz iyi olanın, hak olanın, hayra çağıranın yanında olmak durumundayız. Zaten yukarıda verdiğimiz iki farklı bağlamdaki misal aslında buna işaret etmektedir. Maddi dünyada kötü olanın iyi olanın yerini işgal etmesi mümkündür. Müslüman ise kötülüğü iyilikle def edecektir. Yani tarafı bellidir. Aksi alternatif olarak sunulmamıştır bile. 

İyilik ve kötülüğün bulaşıcı olması hikmetine binaen olsa gerek ki iyiliği emretmek ve kötülüğü men’ etmek Müslüman için farz kabul edilmiştir. 

“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle değiştirsin” manasındaki hadis ise işin esasında iyiliğin tarafında yer almanın Müslümanın ayırt edici bir özelliği olduğuna işaret eder. 

Hatta kimin tarafında olduğunuz değil, kimin yanında olmadığınız bile önem kazanır. İmam Şafi’ye atfedilen “hakka taraf olmamakla batıla taraf olmak arasında bir fark yoktur” sözü bir cihette bu manaya işaret eder. Dolayısıyla bazen tarafımızı belirlerken kimlerin yanına düştüğümüze bakmamız yolumuzun selamet hakkında bir fikir verir. Peygamberimizin bazı meselelerde gayr-ı Müslimlerle benzeşmemek adına yaptıkları veya yapmadıkları ilke olarak aynı kapıya çıkar.

Bu özelliğin sadece şahsi hayatımızla sınırlı olamayacağı; hayatın her safhasında eğitimde, bilimde, siyasette, dış politikada geçerli kılınması gerektiği muhakkaktır. Yani insanın özne olduğu her işte Müslüman iyi olandan, hak olandan taraf olmak zorundadır, zarara uğramak pahasına.

Ne güzel demiş Ziya Paşa:

“İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah

Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah”

Bu bağlamda ülkemizin dış politikada çoğu zaman “erdemli yalnızlık” olarak karşımıza çıkan tutumu, İslam toplumları içerisinde en Müslümanca duruş kabul edilebilir. Dünya beşten büyüktür derken de, Filistin, Keşmir, Myanmar gibi uluslararası zulümlere atarken de bu yalnızlığı çoklukla zevk ediyoruz çok şükür. Dünyanın en zengin ve gelişmiş ilk on ülkesi içinde bile yer almazken, dünyanın en çok insani yardım yapan ülkesi olmamız da yine bu duruşun bir yansımasıdır.

Kuruluş gayesi ve var oluş sebebi Kudüs ve Filistin davası olan İslam İşbirliği Teşkilatı ve kan bağları olmasına rağmen Filistin, Suriye, Irak, Libya, gibi Müslümanların zulüm ve tahakküm altında ezildiği gelişmeler karşısında Arap ülkelerinin tutumu buna delil sayılabilir. Azerbaycan’ın uluslararası hukukça da teslim edilmiş haklılığına rağmen neredeyse Türkiye hariç hiçbir Türk ve/veya Müslüman devletin inancına yaraşır bir tavır ortaya koyamaması da aynı kefede değerlendirilmelidir.

Hele hele bazı ülkelerin, başındaki yöneticilerle olan sorunları yüzünden açıkça ve haksızca haktan taraf olma gayretinde ve niyetinde olan ülkemize karşı kin ve düşmanlık seviyesine ulaşmış olan yaklaşımları Müslümanlıkla değil, insanlıkla bile bağdaştırılamaz maalesef. Yoksa “bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletten ayrılmaya yöneltmesin” ikazının gereği sille-i te’dib yemeleri kaderin hiç de garip olmayan bir cilvesi olacaktır. 

Önceki Haber

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Koronaya Yakalandı

Sonraki Haber

Burhan Kuzu Corona’ ya Yenik Düştü

Editör

Editör

Sonraki Haber

Burhan Kuzu Corona' ya Yenik Düştü

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin

  • 381 Takipçi
REKLAM
  • Tarihte Bugün
  • Çok Okunanlar
  • Yazarlar

Tarihte Bugün; 19 Haziran 1961 – Türkiye Almanya’ya İşgücü İhracına Başladı

19 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 18 Haziran 1988 – Başbakan Turgut Özal, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda ANAP Büyük Kongresi’nde Silahlı Saldırıya Uğradı

18 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 17 Haziran 1992 – Yeni Galata Köprüsü Törenle Hizmete Açıldı

17 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 16 Haziran 1950- TBMM Türkçeleştirilmiş Ezanın Özünde Olduğu Gibi Arapça Okunmasına Dair Kanunu Kabul Etti

16 Haziran 2025

ÖĞRETMENİM BENİ FARK ET!…

29 Temmuz 2022

ANNELER CARİYE OLUNCA!…

1 Haziran 2022

HOŞGELDİN ASYA

25 Mart 2023

AYDINLIK YARINLARA

11 Mart 2022
Ahmet Tek

Ahmet Tek (131)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (92)

Dr. Adnan Küçük

Dr. Adnan Küçük (71)

Necati İLMEN

Necati İLMEN (60)

Dr. İdris Tüzün

Dr. İdris Tüzün (48)

Sinan Tekin

Sinan Tekin (46)

Ali Murat Duman

Ali Murat Duman (41)

Bayram Baş

Bayram Baş (35)

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU (29)

Doç. Dr. Şemseddin Kırış

Doç. Dr. Şemseddin Kırış (25)

Prof. Dr. Emre Güler

Prof. Dr. Emre Güler (22)

Fatıma Zehra

Fatıma Zehra (14)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (13)

Esra Çakan Kandemir

Esra Çakan Kandemir (5)

İbrahim Eksilmez

İbrahim Eksilmez (2)

Son Haberler

Tarihte Bugün; 19 Haziran 1961 – Türkiye Almanya’ya İşgücü İhracına Başladı

19 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 18 Haziran 1988 – Başbakan Turgut Özal, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda ANAP Büyük Kongresi’nde Silahlı Saldırıya Uğradı

18 Haziran 2025

Ümit Özdağ Davasında Tahliye Kararı

17 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 17 Haziran 1992 – Yeni Galata Köprüsü Törenle Hizmete Açıldı

17 Haziran 2025
Hür Havadis

Kaliteli, doğru, güvenilir haberi sesi olmaya çalışıyoruz.

Bizi Takip Edin

Kategoriler

  • Belediyecilik
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Genel
  • Haftanın Şiiri
  • Kültür ve Sanat
  • Önemli Şahsiyetler
  • Oyun
  • Politika
  • Sağlık
  • Sanat ve Kültür
  • Siyaset
  • Son Dakika
  • Spor
  • STK Faaliyetleri
  • Tarihte Bugün
  • Tasavvuf
  • Teknoloji
  • Terör İle Mücadele
  • Türkiye

Son Haberler

Tarihte Bugün; 19 Haziran 1961 – Türkiye Almanya’ya İşgücü İhracına Başladı

19 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 18 Haziran 1988 – Başbakan Turgut Özal, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda ANAP Büyük Kongresi’nde Silahlı Saldırıya Uğradı

18 Haziran 2025

© 2021 Hür Havadis

Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Yazarlar
  • Giriş

© 2021 Hür Havadis

Hoşgeldiniz

Lütfen bilgileriniz ile giriş yapınız

Şifremi unuttum? Kayıt Ol

Yeni hesap oluşturun!

Kayıt olmak için formu doldurunuz

Tüm alanları doldurun. Giriş yap

Şifre hatırlatma

Şifre değiştirmek için kullanıcı adınızı veya emailinizi girin!

Giriş yap