Bir çoğumuz gün içerisinde kitap okumak, ders çalışmak, kendini geliştirmek için vakit bulamadığını iddia ediyor.
Ya da belki de bulmak için yeterince çaba göstermiyor…
Anlık gelen bir istek ile kendimize bir plan oluşturup sonra onu uygulayamayınca canımız sıkılıyor.
Bu böyle kısır döngü halinde devam edince de plan yapmaktan ve çalışmayı istemekten yılmaya başlıyoruz.
Ali Fuat Başgil’in de dediği gibi; “Yılgınlık maskeli bir tembelliktir.”
Bu tembellik belirtilerini ortadan kaldırıp daha düzenli ve uygulanabilir bir çalışma planı hazırlarsak yaptıklarımızdan daha iyi verim alabiliriz.
Ali Fuat Başgil “Gençlerle Başbaşa” kitabında verimli çalışabilmenin bedenî, hissî ve aklî olmak üzere üç esaslı şartı olduğunu söylüyor.
“Çalışmanın bedenî şartı, sağlık ve sağlamlıktır. Hissî şartı çalışmayı sevmek, aklî şartı da çalışmayı bilmektir.” diye de ekliyor.
Mesela eğer sabah erken kalkıp güne okuduğumuz bir kitaptan aşırıya kaçmadan kendimizi zorlamadan biraz okuyup, ezberlememiz gereken kelime, not varsa ona çalışıp yatabiliriz.
Böylece sabah ezanı ve gün doğumu arasındaki vakti değerlendirerek günümüzün daha bereketli geçmesini sağlamış oluruz.
Emin olun güne bu şekilde başladığınız da çalışmak, öğrenmek, ezberlemek vs. hiç zor gelmeyecektir.
Aynı zamanda da yapmamız gerekenler ard arda birikmeyeceği için gözümüzde büyümeyecektir.
Günümüzün geri kalanında da sair işlerimizi yaparak kendimize kolaylıkla uygulanabilir bir plan hazırlamış olacağız.
Allah Teâla Kur’an-ı Ker’im’de çalışma ile ilgili şöyle buyuruyor;
“Bir işi bitirince, hemen başka bir işe giriş, onunla uğraş! Hep Rabbine yönel ve O’na yaklaş!” (İnşirah 7-8)
Bâkî muhabbetle…