İsrail ile Batı Şeria arasındaki sınır hattı yaklaşık 729 kilometre uzunluğunda duvar, İsrail’in Gazze ile sınır boyu 60 kilometrelik duvar, Ürdün ile 30 kilometre tel örgü, Mısır’la 245 kilometre ve 6 metre yüksekliğinde tel örgü, Lübnan’la R’es en-Nakura ve İşba el- Celil bölgeleri arasına 6 metre yüksekliğinde tel örgü, Suriye ile 83 kilometre 5 metre yüksekliğinde tel örgü çekiliyor ve saydıklarımızın bir kısmı tamamlanmış durumda.
Abartılan bir güvenlik endişesi İsraillileri bir korku toplumu haline getirdi bu politika İsrail’de yaşamak istemeyen ve sayıları her geçen gün artan kendi vatandaşlarını ruhen içinden çıkılmaz bir bunalıma soktu.
Yahudi toplumu sevgi üzerine ailevi ilişkilerini geliştiremiyor toplumdaki bunalım ve kişilik bozuklukları sürekli artarak devam ediyor, aile içi soğukluk yaygın bir hastalığa dönüşerek, intihara teşebbüs sayısını artıyor. Sürekli korku ve düşmanlık üzerine yürütülen politik uygulamalar içine kapanık bir toplumu tetikliyor. Unicef verilerine göre İsrailli gençlerin yüzde 46’sı haftada bir kez ve yüzde 34’ü haftada iki ya da üç kez, yüzde 20si de dört kez ve daha fazla anne ve babalarıyla bir araya gelip konuşuyorlar. Bu durum Yahudi topluluklar arasında yabancılaşma duygusu hızla yaymaktadır.
Toplum içindeki bu sorun ve tutarsızlıklar bizim işimizi kolaylaştırmak açısından iyi bir fırsata dönüşmüş durumda.
Bilindiği üzere İsrail kendilerine vaad edilen topraklar arasında bize ait Hatay ve yukarıya Kahraman Maraş’a doğru olan topraklarımızda açık etmese de hak iddia ediyor. Bizimle doğrudan bir savaşı göze alamayan İsrail Irak’ın kuzeyinde yaşayan Kürt topluluklarıyla, Suriye üzerinden yine Kürt kimlikli terör örgütleriyle, İran’la perde arkasından Güney Azerbaycan üzerinden, son zamanlarda da Ermenistan ve Yunanistan’ı önümüze sürerek ve Arap topluluklardan bazıları ayartarak üzerimize göndermeyi akıllıca buluyor yıpranmış ve yalnızlaştırılmış bir Türkiye’nin onlar için kolay bir lokma olacağını düşünüyorlar fakat yanılıyorlar.
Daha önceki yazımda değindiğim üzere Yunanistan’la savaşımız kıta sahanlığı üzerinden olmayacak bunun için zorluyorlar ama hukuk bizden yana olduğu için fazla ısrar edemeyecekler.
Bizim Yunanistan’la olan savaşımız Kıbrıs seçimlerinden sonra Kıbrıslı bazı Türkleri kullanarak Türk askerinin adadan çekilmesini istemeleri üzerine yaşanacak.
Yunanistan’ın yarısını Kıbrıs’ın tamamını ele geçirdiğimizde ekonomik ambargo kartını uygulayacaklar fakir düşen ve otoritesini kaybeden bir ülkeye saldırmak onlar için iyi bir hamla olacak.
Ambargodan kurtulabilmek için İdlip bölgesinde taktik bir geri çekilme İsrail’in iştahını açar yapacağı ilk iş Suriye de bir terörist devletin kurulmasını sağlamak ve onu ilk tanıyan ülke konumuna geçmek olması aramızda çıkacak savaş için değerlendirilmesi gereken muazzam bir fırsatta dönüşecek.
Fransız uçak gemisinin ikinci kez yola çıktığında İtalya’da vereceği mola çok önemli Vatikan’dan alacağı talimat ve bizim diyanet işlerimizin açıktan ya da gizliden Vatikan’a göndereceği “ dünyanın ömrünü hep birlikte uzatalım” mesajı” geminin Yunanistan’a uğramadan Kıbrıs’a oradan da Lübnan açıklarına demir atarak bizi beklemesi uygulanabilecek en kolay senaryodur.
Cuma gecesinin Yahudiler için kutsal sayılan Cumartesine bağlanacağı dakikalarda İsrail için 00.01 kıyamet saatine çevrildiğinde ve bilindiği üzere Siyonistlerce Cumartesi günün dinlerince tatil olması ve hiçbir iş yapmamaları gerekliliği gerçeğini göz önüne alırsak bizimle savaşacaklar mı yoksa oturup canlarından mı olacaklar bu hep birlikte göreceğiz.
Ben savaşacaklarını düşünmüyorum toplumsal bir histeriyle yenilgiyi kabul edeceklerdir. Türkiye’nin elde edeceği muazzam stratejik avantajı ordusunu durdurmadan düşmanı denizden kara içlerine iterek duvarlarda sıkıştırmak ve Sina yarım adasına yönelmesiyle sonuçlanmış olacaktır.
Elde edilecek olan topraktan öte sahip olacağımız nükleer silahlar, gaz sahaları daha çok kazanılan teknoloji en büyük kazanımlarımızdan olacaktır.
Kendilerini korumak için sağlam ve yüksek inşa ettikleri güvenlik duvarlarını aşıp kaçamayanların çoğu izdiham sırasında orada hayatını kaybedecek duvar alanları mezarları olurken kargaşa sırasında kaçmayı başarmış olanlar 7118 kilometre ötedeki Pekin’den yönlerini batıya istikametine dönerek hırsları ve aç gözlülükleri yüzünden ölen insanlar için ağlayacakları yeni ağlama duvarlarına bakacaklardır.
Her iki taraftan da kimsenin ölmesine gerek yok. Bu gerçekleri göz önünde tutarak hırslarını bir kenara bırakıp ortaklıklar üzerinden bölgeyi barış havzasına dönüştürmeleri herkes için iyi bir seçim olacaktır.
👍
Cok isabetli dokunuşlar olmus tebrik ederim
Tebrik ve teşekkürler! Umarım yazınızdaki gerçekleri, barışı, refahı anlayabilecek bir toplum var olur israilde ve daha ziyade arap birliğinde.
👏👏👏
👍
Tesbitleriniz cok doğru 7 yaşındaki bir Filistinli çocukdan bile ölümüne korkan bir toplum oldular. beter olsunlar. cok güzel bir yazı kaleme almışsınız yine.
Valla abi gittiğin yol doğru yol inşaallah herşey güzel olur…
Bütün dünya biliyor korkak olduğunu Allah belanı versin İsrail
Tüm yazdıklarınıza katılıyorum .Umarım herkes gerçekleri anlayacaktır👏👍
🌹🌷🌹👍
Hz.yusufu kuyuya atanlardan ne beklenirki…
👍✨
Hak hukuk yerini bulma zamanı.güzel doğru yazı
Emeğe sağlık üstat güzel bilgiler…
👍👏👏 bravo
Benim dedem filistini bir bölük askerle huzur içinde yönetti.Zalim ve korkak Yahudiler bir orduyla bunu yapamıyor.
Daha çok ağlayacaklar bülent hocam