• Ana Sayfa
  • Yazarlar
Çarşamba, 17 Aralık, 2025
  • Giriş
Hür Havadis
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
11 °c
Ankara
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Hür Havadis
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Anasayfa Genel

KARİYER MESLEĞİ OLAN MÜFETTİŞLERİN ÖZLÜK HAKLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ

Necati İLMEN Yazar Necati İLMEN
8 Aralık 2025
Genel
0 0
3
0
PAYLAŞIM
321
GÖSTERİM
Facebook'da paylaşTwitter'da paylaşWhatsapp'ta paylaş

Bakanlık Müfettişliği hakikaten zor ve riskli bir görev. Birçok merhaleden geçmeniz gerekiyor. Yıllarca öğretmenlik, idarecilik yaptıktan sonra yapılacak olan yazılı sınavla on binlerce eğitimci arasından seçiliyorsunuz. Yazılı sınav öylesine yapılan bir sınav değil. Sınavda, neredeyse yok yok. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, idare hukuku, borçlar hukuku, ceza hukuku, mikro ve makro iktisat, uluslararası iktisat, döviz piyasaları, dış ticaret politikası, genel maliye teorisi ve maliye politikası, kamu maliyesi, bütçe,  kamu borçları, genel muhasebe, mali tablolar analizi, bilanço analizi ve teknikleri,  işletme denetimi ve finansal yönetim,  istatistik, ölçme ve değerlendirme, genel kültür, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi,  İl İdaresi Kanunu, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, eğitim-öğretim, yönetim ve döner sermaye ile ilgili yönetmelikler gibi onlarca kanun ve yönetmelikleri de bilmeniz gerekiyor. Bu sınavı yüzünüzün akıyla geçtikten sonra mülakata tabi tutuluyorsunuz. Onu da geçtikten sonra ancak göreve başlayabiliyorsunuz. Tabi müfettiş yardımcısı olarak.  3 yıllık bir yetişme evresi var. İyice pişmeniz için deneyimli müfettişlerin refakatinde çalışmalara katılıyorsunuz. İki yıllık fiili hizmetin bitiminden sonra bir tez çalışması yapmanız gerekiyor.  Bu çalışma bir yıla kadar da sürebiliyor Kurul, bilimsel tezinizin uygun olduğuna karar verdikten sonra ancak müfettiş olabiliyorsunuz. Şayet intihal yapıldığı tespit edilmişse teziniz geçersiz sayılıyor ve siz bin bir emekle girmiş olduğunuz müfettişlikten ayrılıyorsunuz. Tüm bu merhaleleri geçtikten sonra sizi masa başında bir görev beklediğini zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Zamanınızın büyük bir kısmını dışarıda ailenizden uzak memleketlerde, otel odalarında geçiriyorsunuz. Bu uzak kalış her göreve gidişte üç hafta, bazen bir ay bazen çok daha fazla olabiliyor. Haliyle ailenizi ihmal etmiş, çocuklarınızla yeterince ilgilenmemiş oluyorsunuz. Bazen yapmanız gereken zorunlu işlerinizi bile halledemiyorsunuz. Ne bileyim bir hastaneden randevu alıp muayene olma, ya da bir akrabanızın, dostunuzun düğününe, cenazesine katılma gibi insani işleri bile yapamadığınız zamanlar oluyor.  Mesleğe başladıktan sonra maaşınızın az olduğunu ancak yetki ve sorumluluklarınızın oldukça fazla olduğunu görmeniz tuhafınıza gitse de aldığınız devlet terbiyesi gereği kimseye durumunuzu anlatamıyor, çalışmaya devam ediyorsunuz. Nerelerde mi?  Millî Eğitim Bakanlığının merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatında yer alan birimleri,  Bakanlığın denetimine tabi resmî ve özel örgün ve yaygın eğitim kurumları ile ortaokul ve ortaöğretim öğrencilerine hizmet veren özel barınma kurumları gibi geniş bir yelpazede çalışmalarınızı yürütüyorsunuz. Bununla birlikte araştırma, inceleme, soruşturma ve ön inceleme de var tabi. Ayrıca da bu işlerle birlikte bazen Bakanlıkça uygulanan politikaların ve sunulan hizmetlerin iyileştirilmesine yönelik görüş ve önerilerde bakana sunmanız gerekebiliyor.

Tüm bunları niçin mi anlatıyorum?

Son günlerde Plan ve Bütçe Komisyonun Kariyer meslek mensuplarının özlük haklarının düzeltilmesi için tüm siyasi partilerin onayıyla önemli ve yerinde bir karar alması her nedense tartışılan bir konu haline geldi. Öyle bir algı oluşturuldu ki bazı kesimler bunun içeriğini tam olarak bilmeden “ayrıcalıklı artış, kıyak artış” gibi görmeye başladılar. Popülist davranan bazı sendikalar, sosyal medya trolleri, kendi tabanlarını hoşnut etmek adına gerekeni söylemeyip “istemezük” modunda ısrar ettiler. “Bir iyileştirme yapılacaksa tüm memurları kapsayacak şekilde olmalıdır” diye bir gerekçe öne sürdüler. Buna aklıselim hiç kimsenin itiraz etmesi zaten mümkün değil. Ancak Türkiye’nin ekonomik şartları düşünüldüğünde bunun sanıldığı kadar kolay bir hadise olmadığı açık. “Bu talep özü itibarıyla biz kısmi iyileştirmeye karşıyız, yapılacaksa herkese iyileştirme yapılsın anlamına gelmekteydi. Her ne kadar biz öyle demiyoruz denilse de işin varacağı nokta budur. Çünkü mevcut ekonomik şartlarda kapsamlı bir iyileştirme imkânsızdır. Yazılarımızı ve sosyal medya hesabımızı takip edenler ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır. Anlayacağınız sığ düşünceler ve küçük hesaplar neticesinde kariyer meslek mensuplarının maaş artışı çıkmaza girdi… Hâlbuki bir kesimin haklı sesine kulak verilerek oybirliği ile sağlanan maaş artışı düzenlemesi diğer kesimler için de emsal oluşturacaktı… Ya hep ya hiç mantığı kimseye bir fayda sağlamayacaktır… Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda oybirliği ile kabul edilen maaş düzenlemesinden yöneticiler çıkarılabilirdi. Böylelikle düzenleme daha rasyonel bir zeminde tartışılabilirdi. Bir dönem merkez teşkilatında görev yapan uzman ve müfettişler, maaşlarda düşme olacağı için daire başkanı kadrolarına asaleten atanmak istemezler ve vekâleten görev yaparlardı. Gelinen noktada durum tersine dönmüştür. Herkes daire başkanı olabilir ama uzman veya müfettiş olamazdı.”[1] Neticede madalyonun diğer yüzü yapılacak olan bu artışın bir lütuf ve ihsan olmadığını gösteriyor. Zira “Hâkim ve savcıların maaşları yirmi yedi kat artarken, doktorların gelirlerinde otuz altı kata varan bir yükseliş yaşandı. Akademi ve eğitim alanında görev yapan araştırma görevlileri, öğretmenler ve hemşirelerin maaşları da otuz iki ile otuz dört kat arasında yükseldi. Aynı dönemde asgari ücret otuz beş kat arttı. Buna karşın, devletin denetim ve analiz mekanizmasını ayakta tutan uzman ve müfettiş kadroları yalnızca yirmi bir katlık bir artış gördü.”[2] Dolayısıyla kariyer meslek mensupları içerisinde yer alan Bakanlık Müfettişleri şimdiye kadar yapılan zamlardan en az etkilenen kesimlerden biri oldu. Maaş konusunda üst düzey yöneticilerle arasındaki makas gittikçe açılırken alt düzeyde çalışanlarla neredeyse eşitlenir gibi oldu. Hal böyleyken bazı gazeteciler işin aslını öğrenme ihtiyacı bile duymadan müfettişlerin 150 bin TL maaş aldığını söyleyerek abartanlar bile oldu. Doğrusu vergi kayıp ve kaçağının önlenmesinde, kara paranın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynayan vergi müfettişlerinin durumu da pek farklı değil. Son yıllarda vergi müfettişlerinin bir kısmı özlük haklarından dolayı istifa etmiş bir kısmı da başka kurumlarda/pozisyonlarda görev yapmaya başlamışlardır.  Açıkçası herkesi eşitleme anlayışı eşitlik değil aksine alınan eğitime, liyakate, eğitime ve emeğe yapılan bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla seyyanen zam ücret adaletinin bir gereğidir.

Devletler liyakate ve kariyere önem verdiği ölçüde güçlenirler. Nitelikli kadroların kamuda istihdam edilmesi ve hak ettiği değeri görmesi kamu düzenini koruduğu gibi kamu yönetiminin sürdürülebilirliğini de arttırır. Aksi durumda nitelikli kadrolara talep azalır,  gençler bu mesleği tercih etmezler. Öncü kadrolar özel kurumlara ya da kamuda başka bir kuruma geçmeye çalışır. Zaten meclise gelen bu teklifin amaçlarından biri de nitelikli iş gücünün özel sektöre kaymasını engellemek ve önemli kadroları cazip hale getirmekti. O yüzden görevi gereği bir sendikası olmayan,  seslerini duyuramayan, her hangi bir açıklama da bulunamayan tüm müfettişler ile ilgili iyileştirme hiçbir etki altında kalmadan kararlılıkla yerine getirilmelidir.

[1] https://www.yenisafak.com, Gelen tepkiler sonrasında kariyer meslek mensuplarının maaş artışı ortada kaldı | Ahmet Ünlü

[2]Devletin Omurgası Güçlü Olmalı: Müfettiş Ve Uzmanlara Zam Geri Çekilmemeli! – Memurlar.Net

 

Önceki Haber

Tarihte Bugün; 8 Aralık 1953 – DSİ (Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü) Kuruldu

Sonraki Haber

Tarihte Bugün; 9 Aralık 1938 – Ankara Tren Garı Açıldı

Necati İLMEN

Necati İLMEN

Sonraki Haber

Tarihte Bugün; 9 Aralık 1938 - Ankara Tren Garı Açıldı

Çok Okunanlar 3

  1. Neco says:
    1 hafta önce

    Necati bey, kalemine sağlık.
    Bu görevi yürütenlerin omuzlarındaki yükü başkaları zor anlar. Adil olacaksınız, adaletli olacaksınız ve güven duyulan olacaksınız.
    Ne diyor mağdur “Ben bakanlık Müfettişi istiyorum. ”
    Bunu iyi anlamak gerek. Bakanlık Müfettişinin terazisi hep doğru tartmak zorundadır.

    Yanıtla
  2. Akof says:
    1 hafta önce

    Çok isabetlili bir yaklaşım.

    Yanıtla
  3. Asiye Aki says:
    1 hafta önce

    Duygularımıza tercüme oldunuz üstadım. Elinize emeğinize sağlık. İş yükümüz açısından fazlası bar ki eksiği yok. Alanda çalışmakla işin bitmediği sabahlara kadar rapor yazdığımızı da unutmayalım Mesaisi olmayan fazla mesai almayan tekgrubuz.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin

  • 381 Takipçi
REKLAM
  • Tarihte Bugün
  • Çok Okunanlar
  • Yazarlar

Kayseri’deki Hain Saldırının Üzerinden 9 Yıl Geçti: 15 Şehit, Dinmeyen Bir Acı

17 Aralık 2025

Tarihte Bugün; 16 Aralık 1932 – Samsun-Sivas Demiryolu Hattı İşletmeye Açıldı

16 Aralık 2025

Tarihte Bugün; 15 Aralık 1574 – III. Murad Tahta Çıktı

15 Aralık 2025

Tarihte Bugün; 14 Aralık 1954 – Kıbrıs Sorunu BM’ye Taşındı

14 Aralık 2025

ÖĞRETMENİM BENİ FARK ET!…

29 Temmuz 2022

ANNELER CARİYE OLUNCA!…

1 Haziran 2022

HOŞGELDİN ASYA

25 Mart 2023

AYDINLIK YARINLARA

11 Mart 2022
Ahmet Tek

Ahmet Tek (137)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (92)

Dr. Adnan Küçük

Dr. Adnan Küçük (77)

Necati İLMEN

Necati İLMEN (68)

Sinan Tekin

Sinan Tekin (49)

Dr. İdris Tüzün

Dr. İdris Tüzün (48)

Ali Murat Duman

Ali Murat Duman (42)

Bayram Baş

Bayram Baş (36)

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU (29)

Prof. Dr. Şemseddin Kırış

Prof. Dr. Şemseddin Kırış (28)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (26)

Prof. Dr. Emre Güler

Prof. Dr. Emre Güler (22)

Esra Çakan Kandemir

Esra Çakan Kandemir (17)

Fatıma Zehra

Fatıma Zehra (15)

İbrahim Eksilmez

İbrahim Eksilmez (2)

Son Haberler

Kayseri’deki Hain Saldırının Üzerinden 9 Yıl Geçti: 15 Şehit, Dinmeyen Bir Acı

17 Aralık 2025

Tarihte Bugün; 16 Aralık 1932 – Samsun-Sivas Demiryolu Hattı İşletmeye Açıldı

16 Aralık 2025

Kutsal ile Yasal Arasında ‘Dini Anlamak’

15 Aralık 2025

ÇÖLDE SU ARAR GİBİ

15 Aralık 2025
Hür Havadis

Kaliteli, doğru, güvenilir haberi sesi olmaya çalışıyoruz.

Bizi Takip Edin

Kategoriler

  • Belediyecilik
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Genel
  • Haftanın Şiiri
  • Kültür ve Sanat
  • Önemli Şahsiyetler
  • Oyun
  • Politika
  • Sağlık
  • Sanat ve Kültür
  • Siyaset
  • Son Dakika
  • Spor
  • STK Faaliyetleri
  • Tarihte Bugün
  • Tasavvuf
  • Teknoloji
  • Terör İle Mücadele
  • Türkiye

Son Haberler

Kayseri’deki Hain Saldırının Üzerinden 9 Yıl Geçti: 15 Şehit, Dinmeyen Bir Acı

17 Aralık 2025

Tarihte Bugün; 16 Aralık 1932 – Samsun-Sivas Demiryolu Hattı İşletmeye Açıldı

16 Aralık 2025

© 2021 Hür Havadis

Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Yazarlar
  • Giriş

© 2021 Hür Havadis

Hoşgeldiniz

Lütfen bilgileriniz ile giriş yapınız

Şifremi unuttum?

Şifre hatırlatma

Şifre değiştirmek için kullanıcı adınızı veya emailinizi girin!

Giriş yap