Yaşamın boyunca her zaman kendin olma cesaretini göster, kalbinde ne varsa, onu takip et. Başkalarını takip ettiğin sürece asla kim olduğunu öğrenemeyeceksin. Rabbim doğarken her insanın fıtratına gizli bir cevher yüklemiştir. Bu cevheri keşfedecek olan yalnızca sensin.
Kimse senin kim olduğuna karar veremez, bugün başlayarak buna sen karar verebilirsin.
Kimse senin hayallerini gerçekleştiremez, bugün başlayarak bu hayalleri sen gerçekleştirebilirsin.
Hayat bir ağaç gibidir, mevsimine göre yaprak döker, mevsimine göre tekrar yeşillenir, bir bakarsın kupkuru dalları vardır, bir bakarsın ki meyve verir.
Hayatın her mevsimini yaşaman gerekiyor evet ama yapraklarım döküldü artık bu ağaç yeşermez deyip umutsuzluğa kapılıp suyunu kesersen, yeşillendiğini asla göremezsin. Dünde yaşamaktan vazgeç. Dün seni bugününü kurtarmaz, bugününü mahvettiğin gibi yarınını da mahveder.
Dünlerini sırtında bugünlerine taşıma. En değerli şey şu an yaşadığın zamandır.
İyiliğini hatırla. Gücünü hatırla. Cesaretini hatırla. Kendini hatırla. Ölmek için yaşıyoruz bu dünyada, ölümü de aklından çıkarma.
İnsanın kendisine en fazla inandığı ve güvendiği an bütün dünyayı karşısına aldığı ve hedefine bağlı kalarak, adanarak çalıştığı andır. Bu sebepledir ki büyük insanlar, her zaman ilk zaferlerini kendilerine karşı kazanmışlardır.
Yapabilirim dediğin anda, 100 milyar sinir hücren senin için hedefe odaklanmaya başlar. Yani sen kendine inandığında, bedenin de sana inanmaya başlar.
Bazen başarabildiklerimizle çevremizden takdir görmek isteriz. Kendimizle duyduğumuz gurura, değer verdiklerimiz de ortak olsun isteriz. Zaten sana gerçekten inananların manevi desteğini hep hissedeceksin, sana inanmayanlar ise başaracağına inandıkları için engel olmaya çalışanlar olacaktır.
Küçük başarılarınızı kutlayın. Zayıf yönlerinizi analiz edin. Devam edin. Beceri kazandıkça gerçek bir güven duygusu da kazanacaksınız ki bu duygu sizden asla geri alınamayacak bir şeydir – çünkü bunu hak ettiniz.
Belki de “kendine inan ”cümlesi sadece kişisel gelişim kitaplarını hatırlatıyor sizlere. Ancak bu iki kelimenin popüler olmasının bir sebebi var. Çünkü bir insanın kendi yeteneklerine güvenmesi ve potansiyeline ulaşması gerçekten çok zor.
“Olabildiğin şey olmak için asla geç değildir.”
– George Eliiot
Kendine inanmak bir sanattır bence. Ve bu sanatın en büyük egzersizi de iradedir.
İrade neredeyse bir kas gibidir, belirli düşüncelerle çalıştırılır ve refah ile kişisel gelişime ulaşmayı hedefler. Ne var ki, çok iyi bildiğimiz üzere, düşük benlik saygısına sahipsek ve hayatımız da ilgisizlik ve hayal kırıklığıyla doluysa, olumlu ve güvenli bir şekilde düşünmek kolay değildir. Ancak aslında oldukça basit olan bir şeyi hatırlamanın zamanı geldi. Bizler birbirinin aynısı robotlar değiliz; tamamen eşsiziz: olağanüstü ve tekrarlanamaz varlıklarız. Benzersiz parmak izleri, kendi bireysel kişiliğimiz ve herkesten farklı fiziksel özellikler ile oluşturulmuştur. Bu dünyaya damga vurmak için doğarız ve sadece kendimize ve kendi potansiyelimize inanırsak bunu yapabiliriz.
Sonuç olarak; Kendinize inanmak istiyorsanız kendiniz olun. Nereye giderseniz gidin, özünüzü kaybetmeyin, değerlerinizi ve tutkunuzu unutmayın. Özünüzün her adımı yönlendirmesine izin verin. Başkalarının düşünebileceği şeylerden korkmayın. Sizin en çok kendinize ihtiyacınız var. Bunu asla unutmayın.
SAĞLIKLA KALIN. “HOŞ”ÇA KALIN.