1934 yılında Kahramanmaraş’ta doğan Nuri Pakdil 18 Ekim 2019 tarihinde Ankara’da hayatını kaybetti. Kudüs Şairi olarak bilinen Nuri Pakdil aynı zamanda da hukuk müşaviri, mütefekkir, deneme ve oyun yazarıdır.
Ailesinin okumasına karşı oluşundan ötürü eğitim hayatını aralıklarla tamamlamıştır. İlkokuldan beri yazmak ile meşgul olan Pakdil, ortaokulda iken tanıştığı “Büyük Doğu” dergisiyle hem düşünce ve hem de yazı macerasına ivme kazandırdı.
1980-1981 yıllarında çıkartmış olduğu “Bir Yazarın Notları” kitabında ailesinin eğitime olan tavrını şöyle anlatmıştır;
“İlkokulun öğretisiyle, annemin babamın öğretisi kanlı bıçaklı savaş halinde miydi birbiriyle? Ama evimize kimi günler oturmaya gelen o çok sevdiğim bayan öğretmenimi, annem de çok sevmez miydi? Annem, bazen bu öğretmenimle de gözyaşları içinde konuşmaz mıydı? Şu ilkokul, hep düğüm atılan acayip bir iplik miydi? Annem, babam ilkokuldan, genelde, tüm okullardan neden bu denli tiksiniyordu? Başka kentlerde de var mıydı ilkokulu, genelde tüm bu okulları özdeş bir duyguyla gören anne babalar?”
Ortaokula 3 yıl gecikmeli başlamış, mezuniyetinden sonra lise eğitimini Maraş Lisesinde tamamlamıştır.
1954-1955 yıllarında Maraş Lisesinde okurken 2 arkadaşı ile birlikte “Hamle” isimli edebiyat dergisini çıkartmıştır. O dönem 3 öğrenci tarafından çıkarılan bu dergi Ankara’dan İstanbul’a birçok yazar ve şair tarafından rağbet görmüştü.
Maraş Lisesi’nin ardından eğitimine İstanbul’da devam etti ve İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.
Üniversite yıllarında aralarında Sezai Karakoç ile Necip Fazıl Kısakürek’in de olduğu bir çok sanatçı, edebiyatçı ve düşünürle yakın ilişki kurdu.
Üniversite eğitiminden sonra 1965’te bir bakanlıkta hukuk müşaviri olarak göreve başladı. Daha sonra 1967’de Devlet Planlama Teşkilatında çalışan Pakdil, bu görevinden de ayrılarak kendini yazarlığa verdi.
Kahramanmaraş’ta çıkan “Demokrasiye Hizmet” ve “Gençlik” gazetelerinde de yazıları yayınlanan Pakdil, 1964 yılında haftalık yayınlanan “Yeni İstiklal” gazetesinde sanat sayfası editörlüğü yaptı.
Nuri Pakdil, edebiyat hayatı boyunca “Büyük Doğu” ve “Diriliş” dergileriyle de güçlü bağlar kurdu.
Yedi Güzel Adam İle “Edebiyat” Dergisini Çıkarttı
Diriliş dergisinin yayına ara verdiği ve bir daha basılıp basılmayacağının belli olmadığı dönemde, Türk edebiyatında “Yedi Güzel Adam” olarak tanınan ekipten Rasim Özdenören, Adil Erdem Bayazıt ve Akif İnan ile birlikte “Edebiyat” dergisini yayınlamaya başladı.
“Sabır üssü” olarak tanımladığı Edebiyat dergisi, 1969 Şubat ayından 1984 Aralık ayına kadar aylık olarak okuyucuyla buluştu.
Dergide yazanlara müstear isimler takmakla meşhur olan Pakdil’in dergide kendisine ait 16 farklı ismi bulunuyordu. Bu 16 isim arasında en çok “Ebubekir Sonumut” adını kullandı.
Bu süreçte 1972 yılında Edebiyat Dergisi Yayınları’nı kurdu. Bu yayınların ilk kitabı Nuri Pakdil’e ait olan “Batı Notları” oldu. Edebiyat Dergisi Yayınları’ndan 1972-1984 yılları arasında 18’i kendisinin, 27’si yazar arkadaşlarının olmak üzere 45 kitap yayımlandı.
“Edebiyat” dergisi kapsamında çok sayıda yeni şair ve yazar yetişti. Dergi ayrıca Orta Doğu’daki edebiyat ile İslamcı düşüncenin gelişiminden Türk edebiyat çevrelerini de haberdar etti.
Aralıklarla 159 sayı çıkarıldı. Yayına son verdiği 1984 yılının sonunda dergiden elinde olan bütün sayılarını ve Edebiyat Dergisi Yayınları’ndan çıkan bütün kitaplarını dağıtan Pakdil, bunun için Ankara’daki birçok öğrenci yurduna haber verdi.
1984 Yılına Kadar 18 Kitap Çıkarttı
1984 yılına kadar 18 kitap çıkaran Pakdil, 1988’de Devlet Planlama Teşkilatındaki görevine tekrar geri döndü. Usta şairin bundan sonraki çalışma hayatı burada geçti ve 1999 yılında emekliye ayrıldı.
28 Şubat 1997’den itibaren Edebiyat Dergisi Yayınları aracılığıyla da yeniden kendi kitaplarını yayınlamaya başladı.
Nuri Pakdil’in “Otel Gören Defterler” başlıklı 6 kitaptan oluşan deneme serisi 1997’den itibaren okuyucuyla buluştu. Uzun bir dönem otellerde yaşayan Pakdil, bu seride inzivaya çekilmiş bir yazarın tahlillerini, sorgulamalarını ve kendisiyle hesaplaşmalarını kaleme aldı.
Paris izlenimlerinden oluşan, Batı insanını yeni bir yaklaşım ve söylem ile anlattığı ilk kitabı Batı Notları’yla da büyük ilgi topladı. Bu eserini izleyen “Biat”, “Bir Yazarın Notları” ve diğer kitaplarıyla deneme türünün ustaları arasında yer aldı.
Eserlerinde “emek, emperyalizm, devrim” gibi kelimelere de yer veren Pakdil, verdiği röportajlarda kendisini “Ben, antikapitalist, antifaşist, antinazist, antisiyonist, antisosyalist ve en önemlisi de Türkiye özelinde olmak üzere antifiravunist bir bilince ve iradeye sahip devrimci bir yazarım.” ifadeleriyle tanımladı.
2019 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü Aldı
İşindeki titizliğiyle bilinen Pakdil’in, 33 şiirden oluşan “Sükut Suretinde” kitabındaki “Edebiyat” başlıklı dizeleri, 191 kez yazdığı dile getirildi. Kitap kapaklarını da kendisi tasarlayan Pakdil’in, bir kitabın kapağını beğenmeyip defalarca değiştirdiği ve bu yüzden matbaada sabahladığı da bilinirdi.
Pakdil, 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nde, “yerli düşüncenin egemenliği adına ürettiği özgün eserler, Türk Edebiyatı’na kattığı kelime tercihleriyle dolu estetik anlatım dili ve insanı kalbinden tutmayı öneren değerli fikirlerinden ötürü” “edebiyat” dalındaki ödüle değer görüldü.
Usta yazar aynı zamanda 2013’te “Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü”nü, 2014’te de “Necip Fazıl Saygı Ödülü”nü aldı.
81 yaşında hayalini kurduğu Kudüs’e kavuştu
Türk edebiyatının “Kudüs Şairi” olarak tanımlanan usta edebiyatçı, Kudüs için hissettiği yürek sızısını, “Yüreğimin yarısı Mekke’dir, geri kalanı da Medine’dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır.” ifadeleriyle kaleme döktü.
En çok bilinen şiirlerinden “Anneler ve Kudüsler” şiiri
Tûr Dağını yaşa/ Ki bilesin nerde Kudüs/ Ben Kudüs’ü kol saati gibi taşıyorum/ Ayarlanmadan Kudüs’e/ Boşuna vakit geçirirsin/ Buz tutar/ Gözün görmez olur/ Gel / Anne ol / Çünkü anne / Bir çocuktan bir Kudüs yapar / Adam baba olunca / İçinde bir Kudüs canlanır / Yürü kardeşim / Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin mısralarıyla hafızalara kazındı.
Nuri Pakdil, 2015’te 81 yaşında iken Kudüs’e giderek, Mescid-i Aksa’da cuma namazı kıldı ve hayalini gerçekleştirdi.
İslam dünyasının Kudüs’e tavrını çok “trajik” bulduğunu dile getiren Pakdil, “Zaten İslam dünyası kendi arasında kavgalı durumdadır ve maalesef Kudüs’e yönelme imkanı şu anda gözükmüyor. İslam dünyasının kurtuluşu ancak ve ancak Türkiye’nin ayağa kalkmasıyla mümkün olacaktır. Ben yeryüzündeki İslami hareketin, Türkiye’den başlayacağına inanıyorum. Bu inancı içimde her zaman capcanlı tutuyorum. Türkiye’deki İslami uyanışa büyük önem veriyorum.” demişti.
Edebiyat çevrelerinin büyük saygı duyduğu Pakdil, “Klas Duruş” için gençlere, “Paraya pula metelik vermemek, adil olmak, insanlarla sıcak ilişki kurmak, çok kitap okumak, bir yabancı dil öğrenmek, geziler yapıp, notlar tutmak ve İstanbul’u tanımaya çalışmak.” tavsiyelerinde bulunmuştu.
Nuri Pakdil, üst solunum yolları enfeksiyonu nedeni ile kaldırıldığı Ankara Şehir Hastanesi’nde 18 Ekim 2019’da 85 yaşındayken hayatını kaybetti. Usta edebiyatçının cenazesi, Hacı Bayram Veli Camî’nde kılınan cenaze namazının ardından Taceddin Dergahı’na defnedildi.
Çok Okunanlar 1