Memleket denilince akla gelen ilk şey havası, suyu, doğal güzellikleri, geleneği göreneği, yemekleri ve yaşam tarzıdır.
Ananı, atanın diyarı oluşu ise paha biçilmez bir değerdir. İnsan özünü bulur her bir köşesinde.
İnsanın öz yurdu olan memleketinin hüznünü, sevincini, sevdalarını, kahramanlıklarını, destanların en iyi anlatandır türkülerimiz…
Bunun içindir ki rotamızı bin bir güzelliği bünyesinde barındıran Nevşehir Ürgüp yöresine ait hüzünlü bir aşk hikayesiyle sizleri buluşturmak isterim.
Türkü, öldürülen Cemal´e, karısı Şerife tarafından yakılmıştır. Şerife, 90 yıldan fazla yaşamış, 30 Kasım 1993 günü vefat etmiştir. 14-15 yaşlarında Cemal´le evlenmiş, mutlu geçen birkaç yılı Cemal´in öldürülmesiyle sona ermiş, bu hadiseden sonra bir oğlu ile ortada kalmıştır. Bu hadisenin oluş şekli ve ona yakılan ağıtı/türküyü bana, Şerife´nin daha sonra evlendiği Hayrullah´tan olan oğlu İsmet Aksoy göndermiştir. Cemal´in öldürülme hadisesi ve türkünün tam metni şöyledir:
Ürgüp´ün Karlık köyünün eşrafından ve varlıklı bir ailesinden olan Cemal, kalleşlikle öldürülür. Herkesçe sevip sayılan Cemal´in ölümüne yanmayan kalmaz. Eşi Şerife acılarını yaktığı ağıtla hafifletmeye çalışır. Yetim kalan oğlu Mustafa da, birkaç yıl sonra hasat zamanı bir atın tepmesi sonucu ölmüştür.
Ağıt, Şerife´nin ikinci kocası Hayrullah´ın sonraki yıllar Refik Başaran´a “Herkese bir türkü okudun ama, bana okumadın.” diye sitem etmesi üzerine Cemal türküsünü plağa okur. Cemal Hayrullah´ın aynı zamanda amcasıdır. Onun öldürülüşü Şerife kadar Hayrullah´ı da etkiler. Şerife´nin türkünün her çalınışında gözünden iplik iplik yaşlar akıtmasını, Cemal´i bir türlü unutamamasını daima anlayışla karşılamıştır.
Şen olasın Ürgüp dumanın gitmez
Kıratın acemi konağı tutmaz
Oğlun da çok küçük yerini tutmaz
Cemal’im Cemal’im algın Cemal’im
Al kanlar içinde kaldın Cemal’im
Ürgüp’ten de çıktığını görmüşler.
Kıratının sekisinden bilmişler
Seni öldürmeye karar vermişler
Cemal’im Cemal’im algın Cemal’im
Al kanlar içinde kaldın Cemal’im
Cemal’in giydiği ketenden yelek
Al kana boyanmış don ile göynek
Sana nasip oldu ecelsiz ölmek
Cemal’im Cemal’im algın Cemal’im
Al kanlar içinde kaldın Cemal’im
Ürgüp’ten de çıktın kırat kişnedi
Üzengiler ayağını boşladı
Yağlı kurşun iliğine işledi
Cemal’im Cemal’im algın Cemal’im
Al kanlar içinde kaldın Cemal’im
Karlık ile başkadın pınar arası
Çok mu imiş Cemalimin yarası
Ağlayıp geliyor garip anası
Cemal’im Cemal’im algın Cemal’im
Al kanlar içinde kaldın Cemal’im
Cemal’in giydiği kadife şalvar
Dükkânın kilidi cebinde parlar
Oğlun da çok küçük beşikte ağlar
Cemal’im Cemal’im algın Cemal’im
Al kanlar içinde kaldın Cemal’im
Kıratın üstünde bir uzun yayla
Ne desem ağlasam kaderim böyle
Gidersen Ürgüp’e sen selâm söyle
Cemal’im Cemal’im algın Cemal’im
Al kanlar içinde kaldın Cemal’im
Kıratım başımda oturmuş ağlar
Cemal’e dayanmaz şu karlı dağlar
Üzüm vermez oldu Karlık’ta bağlar
Cemal’im Cemal’im algın Cemal’im
Al kanlar içinde kaldın Cemal’im
Giden Cemal gelir mi de yerine
İçerimde yaram indi derine
Cemal düştü kahpelerin şerrine
Cemal’im Cemal’im algın Cemal’im
Al kanlar içinde kaldın Cemal’im