Meşguliyetlerimiz karakterimize ve davranışlarımıza ne kadar etki ediyor?
Gün içerisinde ki meşguliyetlerimiz karakterimize ve davranışlarımıza da fazlasıyla sirayet ediyor.
Bir müddet sonra vakit geçsin bir gün daha bitsin diye izlediğimiz dizi-filmlerin içerisindeki oyuncular gibi davranmaya başlıyoruz veya yaşantımızda onların hayatlarına karşı bir özentilik başlıyor.
Muhabbetinizin olduğu arkadaşlarınızın konuşma tarzları nasıl belli bir zaman sonra sizinkine dönüyor bu da aynı…
Tınısı kulağa hoş geliyor diye, bizi rahatlattığını düşünerek dinlediğimiz müziklerin hepsi beynimizde boşuna yer kaplıyor.
Oysa bunlarla meşgul olmak yerine bizi gerçekten manen besleyecek işler ile meşgul olsak bizim için daha hayırlı olacaktır…
Gün içerisinde ki ibadetlerimizi yapsak, sonra çok televizyon izlemek istiyorsak dizi yerine belgesel izlesek.
Akşamları kendimize bir saat belirleyip kahvemizi yapıp kitap okusak. Öyle kalın roman olmasına gerek yok ince bize güzel şeyler katacak kitaplarda olabilir.
Önermek gerekirse geçenlerde Sait Çamlıca’nın Gençlik Hazinesi kitabını okudum. Bir genç olarak güzel şeyler kattı bana.
Ve Sait Çamlıca orada diyor ki; “İnsanlar bir adamın bütün hayatının tek bir kitapla değişebileceğinin farkında değiller.”
Şöyle bir düşünüldüğünde gerçekten de öyle kitabın incesi kalını olmaz. Dışı göz alıcı veya değil diye de bir şey olmamalı.
Mesele hayatımızda ne gibi değişikliklere yol açabileceği…
Ardından ekliyor, “ ‘Bugün hangi diziyi izlesem?’ diyen değil, ‘Bugün hangi kitabı okusam?’ diyen genç, hazine olduğunun farkındadır.”
Öyle işte kendimize hobi haline getirebileceğimiz o kadar şey var ki. Sadece biz dar açıdan baktığımız için belli başlı şeylerden başka bir şey yapmıyoruz.
Kiminle ne ve nasıl konuştuğumuza, ne izlediğimize, ne dinlediğimize dikkat edersek daha düzenli bir hayatımız olacağından eminim…
Bâkî muhabbetle…