• Anasayfa
  • Yazarlar
Çarşamba, 18 Haziran, 2025
  • Giriş
  • Kayıt Ol
Hür Havadis
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
11 °c
Ankara
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Hür Havadis
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Anasayfa Genel

Önümüzdeki Define

Dr. İdris Tüzün Yazar Dr. İdris Tüzün
26 Nisan 2021
Genel
0 0
1
0
PAYLAŞIM
10
GÖSTERİM
Facebook'da paylaşTwitter'da paylaşWhatsapp'ta paylaş

    Kıymetli kardeşim!

    Maddi zenginlik önemli değildir demiyorum. Helalinden kazanmak, helal yollara harcamak şartıyla zengin olmayı, isteyebilir veya zengin olabilirsin. Fakat ben sana ondan daha büyük bir zenginlik var, onu kazanmayı birinci vazife edin diyorum. O zenginlik de gönül zenginliğidir. Maddi zenginliği elde edip, gönül zenginliğini elde edemeyenler manevi huzuru elde edemezler. İnanmıyorsan gelişmiş ülke denilen ülkelerin insanlarına bak. Onlar zengin oldukları halde huzur bulamıyorlar.

    Gönül zenginliği Allah’ı tanımakla elde edilen bir zenginliktir. Bu konuda şöyle bir rivayet vardır: Dâvûd (a.s) bir gün Cenâb-ı Hakka “Ya Rab! Bu varlıkları niçin yarattın?” diye sormuş. Cenâb-ı Hak’da ona cevaben “Ey Dâvûd! Ben gizli bir hazineydim. Bilinmek ve tanınmak için bu varlıkları yarattım” buyurmuş.

    Bu rivayete göre gizli bir hazine olan Allah’ı tanımak zengin olmaya vesiledir. Tabii ki bu zenginlik, maddeten değil, mânen zengin olmaktır. Önce Mevlana’nın bir kıssasını anlatalım:

    Fakir bir adam rüyasında bir adam gördü. Adam ona “Ey ömrü yoksulluklar içinde geçmiş olan! Kalk, komşun olan kâğıtçının dükkânında; şu şekilde, şu renkte bir kâğıt var, onu bul! O bir define kâğıdıdır” dedi.

    Fakir uyanınca doğru kâğıtçının dükkânına gitti. Aradığının farkına varılmasın diye bir müddet başka kâğıtları karıştırdı, bulacağını ümit ettiği tarafa yöneldi. Nihayet kâğıdı buldu. “Aman Allah’ım!” dedi içinden. “İşte o. Tüm alametler var üzerinde… şekli, rengi… hepsi tas tamam uyuyor tarife” bağırmamak için zor tuttu kendini. Oradakilere fark ettirmeden kâğıdı cebine sokuşturarak, gizledi ve oradan ayrıldı. 

    Kimsenin olmadığı bir yerde sakladığı kâğıdı çıkardı, okumaya başladı. Kâğıtta şunlar yazılıydı: “Şehrin dışındaki filanca türbeye git. Türbeye arkanı dön, yüzünü kıbleye çevir, sonra yaya bir ok koy ve at! Okun düştüğü yeri kaz! İşte orada seni bir hazine bekliyor.”

    Fakir hemen türbeye koştu, bir yay buldu, oku koydu, bütün gücü ile çekerek gerdi yayı ve oku fırlattı. Düştüğü yeri kazmaya başladı sevinerek. Kazdı, kazdı. Nafile, bir şeycikler yok. Gizli defineden bir eser yok. Böylece her gün ok atmaya, düştüğü yeri kazmaya başladı. Yok, bir türlü bulamıyor, lakin ümidini de hiç kaybetmiyor, kazmaya devam ediyordu. O kadar çalıştı ki, kolunda kuvvet, kazma-kürekte ağız kalmadı.

    Çok geçmeden şehirde bir dedi kodu yayıldı. Fırsatçılar durumu padişaha haber verdi. “Filan yoksul bir define kâğıdı bulmuş, her tarafı kazıp duruyor” dediler. Askerler fakiri yakalayıp Padişahın huzuruna getirdiler:

    “Bre densiz; benim memleketimde, benden gizli hazine ararmışsın, doğru mudur?” Diye gürledi Padişah.

    Fakir durumun vahametini fark etti, yalan söylerse merhametsiz Padişahın derisini bile yüzdüreceğini anladı, saklamadan rüyasından başlayarak tüm olan bitenleri bir bir anlattı, defineyi tarif eden kâğıdı da Padişahın önüne koydu.

    “Hadsiz hesapsız zahmetlere girdim, defineden bir habbe bile meydana çıkmadı, yorgunluğum, açlığım, uykusuzluğum da yanıma kaldı. Ey kaleler fethetmiş Padişahım, belki senin bahtın yaver olur da bulursun defineyi” dedi.

    Padişah da uzun müddet ok attı, kazdırdı durdu. Nerede katı bir yay duysa hemen getirtip onunla deniyordu. Lakin nafile. Eziyetten, dertten, sıkıntıdan başka bir şey elde edemedi. Her taraf kazılmış, kuyularla dolmuştu. Günün birinde Padişah fakiri çağırttı, define kâğıdını önüne atıp:

    “Bu işi olanın yapacağı bir şey değil. Senin işin yok. Bu iş sana daha layık! Bulursan ne âla, helalı hoş olsun, bulamazsan kazar durursun” dedi.

    Kâğıdı alan fakir, kazmayı küreği omuzlayıp sevdalandığı şeye adamakıllı sarıldı.. Bulduğu her sert yayı alarak denemeler yaptı, kazdı durdu. Günler günleri, aylar ayları kovaladı. Fakir sarıldığı işi bırakmadı ama sonuç da yoktu. Nihayet gözler yorgun, beden yorgun, umudu tamamen tükenmekte iken: “Neden Allah’tan yardım istemiyorum ki?” dedi. “O isteyin vereyim, dua edin kabul edeyim demiyor mu?” diye düşündü. Sonra ellerini açarak “Ya Rabbi! Ya Rabbi!” diye uzun, uzun dualar etti. Duaları geceler boyu, günlerce sürdü. Sonunda Allah duasını kabul etti ve gönlüne şunu ilham etti: 

    “Ey zavallı! Sana yaya bir ok koy ve at dendi. Yayı sonuna kadar çek diyen oldu mu?” 

    Birden adamın aklı başına geldi. Öyle ya, yaya ok koy ve at deniliyordu ama yayı sonuna kadar çek denmiyordu. Yaya oku koydu ve bıraktı. Ok önüne düştü. Kazdı. Define oradaydı.

Mevlana insan aklını yaya, fikri ise oka benzetiyor. İnsan aklına bir ok yani bir fikir koyuyor ve atıyor. Yani Allah’ı değil de fani varlıkları düşünüyor. Fikri ne kadar dünyevi ise Allah’dan o kadar uzak düşüyor. Şöyle diyor Mevlana “Sen ok gibi düşüncelerini uzaklara atmadasın. Av yakında, sen uzağa düşmüşsün. Kim daha uzağa ok atarsa, daha uzaktadır. Sen okçuluğunu perde yaptın kendine, hâlbuki istediğin koynunda idi.”

    Hazine uzakta değil. Bize çok yakın. Kur’ân’da “Biz insana şahdamarından daha yakınız” (Kâf Sûresi, 16.) buyrulur. Fakat insan fikir okunu hep uzağa atmakta ve hazineden uzak düşmektedir. 

Önceki Haber

Suçlu Kim?

Sonraki Haber

Son Dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine Toplantısı Sonrası Açıklamalarda Bulunuyor

Dr. İdris Tüzün

Dr. İdris Tüzün

Sonraki Haber

Son Dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine Toplantısı Sonrası Açıklamalarda Bulunuyor

Çok Okunanlar 1

  1. Şaban says:
    4 sene önce

    Rabbim hazineyi bulanlardan eylesin ümmeti Muhammedi.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin

  • 381 Takipçi
REKLAM
  • Tarihte Bugün
  • Çok Okunanlar
  • Yazarlar

Tarihte Bugün; 18 Haziran 1988 – Başbakan Turgut Özal, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda ANAP Büyük Kongresi’nde Silahlı Saldırıya Uğradı

18 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 17 Haziran 1992 – Yeni Galata Köprüsü Törenle Hizmete Açıldı

17 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 16 Haziran 1950- TBMM Türkçeleştirilmiş Ezanın Özünde Olduğu Gibi Arapça Okunmasına Dair Kanunu Kabul Etti

16 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 15 Haziran 1826 – Sultan II. Mahmud, Yeniçeri Ocağı’nı Kaldırdı “Vaka-i Hayriye”

15 Haziran 2025

ÖĞRETMENİM BENİ FARK ET!…

29 Temmuz 2022

ANNELER CARİYE OLUNCA!…

1 Haziran 2022

HOŞGELDİN ASYA

25 Mart 2023

AYDINLIK YARINLARA

11 Mart 2022
Ahmet Tek

Ahmet Tek (131)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (92)

Dr. Adnan Küçük

Dr. Adnan Küçük (71)

Necati İLMEN

Necati İLMEN (60)

Dr. İdris Tüzün

Dr. İdris Tüzün (48)

Sinan Tekin

Sinan Tekin (46)

Ali Murat Duman

Ali Murat Duman (41)

Bayram Baş

Bayram Baş (35)

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU (29)

Doç. Dr. Şemseddin Kırış

Doç. Dr. Şemseddin Kırış (25)

Prof. Dr. Emre Güler

Prof. Dr. Emre Güler (22)

Fatıma Zehra

Fatıma Zehra (14)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (13)

Esra Çakan Kandemir

Esra Çakan Kandemir (5)

İbrahim Eksilmez

İbrahim Eksilmez (2)

Son Haberler

Tarihte Bugün; 18 Haziran 1988 – Başbakan Turgut Özal, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda ANAP Büyük Kongresi’nde Silahlı Saldırıya Uğradı

18 Haziran 2025

Ümit Özdağ Davasında Tahliye Kararı

17 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 17 Haziran 1992 – Yeni Galata Köprüsü Törenle Hizmete Açıldı

17 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 16 Haziran 1950- TBMM Türkçeleştirilmiş Ezanın Özünde Olduğu Gibi Arapça Okunmasına Dair Kanunu Kabul Etti

16 Haziran 2025
Hür Havadis

Kaliteli, doğru, güvenilir haberi sesi olmaya çalışıyoruz.

Bizi Takip Edin

Kategoriler

  • Belediyecilik
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Genel
  • Haftanın Şiiri
  • Kültür ve Sanat
  • Önemli Şahsiyetler
  • Oyun
  • Politika
  • Sağlık
  • Sanat ve Kültür
  • Siyaset
  • Son Dakika
  • Spor
  • STK Faaliyetleri
  • Tarihte Bugün
  • Tasavvuf
  • Teknoloji
  • Terör İle Mücadele
  • Türkiye

Son Haberler

Tarihte Bugün; 18 Haziran 1988 – Başbakan Turgut Özal, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda ANAP Büyük Kongresi’nde Silahlı Saldırıya Uğradı

18 Haziran 2025

Ümit Özdağ Davasında Tahliye Kararı

17 Haziran 2025

© 2021 Hür Havadis

Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Yazarlar
  • Giriş

© 2021 Hür Havadis

Hoşgeldiniz

Lütfen bilgileriniz ile giriş yapınız

Şifremi unuttum? Kayıt Ol

Yeni hesap oluşturun!

Kayıt olmak için formu doldurunuz

Tüm alanları doldurun. Giriş yap

Şifre hatırlatma

Şifre değiştirmek için kullanıcı adınızı veya emailinizi girin!

Giriş yap