• Anasayfa
  • Yazarlar
Salı, 24 Haziran, 2025
  • Giriş
  • Kayıt Ol
Hür Havadis
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
11 °c
Ankara
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Hür Havadis
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Anasayfa Genel

Plevne Destanı ve Gazi Osman Paşa 

Bayram Baş Yazar Bayram Baş
9 Ocak 2023
Genel
0 0
0
0
PAYLAŞIM
126
GÖSTERİM
Facebook'da paylaşTwitter'da paylaşWhatsapp'ta paylaş

Sultan 2. Abdulhamit tahta geçeli daha bir yıl olmuş, 93 Harbi diye bilinen Osmanlı-Rus Savaşı başlamıştı (1877). Osman Paşa’ya, İstanbul istikametine ilerleyen Rusların yolunu kesmek için bugünkü Bulgaristan sınırları içindeki stratejik bir yer olan Plevne’yi savunma emri verildi. Osman Paşa, Rusların hiç tahmin edemeyeceği güçlü bir savunma hattı kurdu.

Tarihe altın harflerle yazılmış Plevne Müdafaası’nda, Gazi Osman Paşa komutasındaki inanmış ve kumandanına tam itaat etmiş isimsiz kahramanlar 19. asrın en müthiş savunmalarından birini yapmış, 150 bin kişilik Rus ordusununun ilerleyişini 40 bin kişilik ordusuyla durdurmuştur. Bakara suresinde geçen “Nice az birlik vardır ki, Allah’ın izniyle sayıca çok birliği yenmişlerdir, Allah sabredenlerle beraberdir” ayeti kerimesinin tecelli bulduğu ve her yönüyle incelenmesi gereken bir zaferdir Plevne müdafaası.

Osman Paşa’nın 36 kilometre hattında kazdırdığı siper ve mevziler savaş tarihine geçmiş, 1. Dünya Savaşı’nda bu siperle savaşma metodu bir çok ülke tarafından örnek alınmıştır. Osman Paşa bu harpte, yeni tabya ve istihkâm düzenini ilk defa uygulamış ve başarılı olmuş; bu tarihi stratejisi okullarda ders olarak okutulmuştur.

Alman Mareşal Moltke “Türkler müdafaaya başkalarının vazgeçtikleri noktadan başlar.” demiştir. Bunun bu günlerde sık kullanılan “Biz bitti demeden bitmez.” ifadesiyle yakınlığı da dikkat çekicidir. Namık Kemal ne güzel dile getirmiş mevzuyu şu dizelerde;

Osmanlı adı her duyana lerze-resândır;

Ecdâdımızın heybeti ma’rûf-ı cihândır

Fıtrat değişir sanma! Bu kan yine o kandır

Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz

Osmanlılarız, cân veririz, nâm alırız biz.

Tabii ki bunun bedelleri de ağır olabilmektedir.

Ruslar üç büyük Plevne saldırısından sonra kuşatmaya geçer. Ordumuz aç kalır, soğukta donar, destek/yardım gelmez; ama yine de tüm bu zorluklara rağmen mukavemet gösterir! Yerel halktan da iki bine yakın insan, Bulgar ve Rus mezaliminden kaçmak için ordumuza sığınır. Ruslar sivil halkı da topa tutarlar. Bununla da kalmayarak, hastane çadırlarını günlerce bombalar. Aralık ayına kadar süren kuşatma sonucunda açlık ve soğuktan insanlar ayakta ölmeye başlar. Bunun da artık sonu yoktur. Öyle ki, günde ancak bir kez yemek verilebilir. O da küçük bir peksimettir! Son zamanlarda ise askerlere sadece mısır koçanı verilir. Ezilen koçanlar suda haşlanarak yenir!

Uzun süren müdafaada, asker ve top sayısı çok dengesiz olan bu harpte zaten kısıtlı olan erzak ve cephanenin de tükeniyor olması bir yana kış şartları da kendini iyice göstermiştir. Yakacağı bulunmayan ve kıyafetleri yazlık olan, çorap ve çarıklarla mücadele eden askerlerimizin yaralı ve hasta halleri olayın vehametini artırmıştır.

Son buğday tanesi ve son mermi tükenene kadar mücadele ve müdafaa edilmiştir. İmkansızlar içinde dahi kaçmayı ve teslim olmayı hiç düşünmemiş ya kurtuluş ya ölüm denmiştir. Sonuç almak için gerekli destek İstanbul’dan alınamayınca zorda kalınmış ve son bir huruç harekatı ile kuşatmayı yarmak isterken zorlu geçen 145 günün ardından teslim olmak zorunda kalınmıştır. Bu süre zarfında Rusların ilerlemesi engellenmiştir. Teslimiyet hazmedilemez; ancak yapılacak her şey yapılmıştır. Gururlu ve şanlı komutan esir düşmüştür. Buna rağmen Gazi Osman Paşa ve ordusu gösterilen gayret ve başarılı savunmayla herkesin hayranlığını kazanmıştır.

“Rus çarı tarafından kabul edilen yaralı Osman Paşa’nın kılıcı iade edilmiş ve Rusya’nın üst düzey madalyası da şahsına takdim edilmiştir. Bu Osman Paşa’nın kahramanlığının, yiğitliğinin düşman tarafından da tescil edilmesi anlamına gelmektedir.

Plevne’de bırakılan ağır hastalara ve yaralılara dokunmayacaklarına dair yemin ederek söz veren Bulgar papazları ve bölgenin ileri gelenleri harekatın seyrini öğrenir öğrenmez bu hastaları hunharca öldürmüşlerdir. Osmanlı’nın çekildiği birçok toprakta olduğu gibi bu topraklarda da kan ve gözyaşı akmış, yerli Türkler kılıçtan geçirilmiş ev ve bağlar viraneye çevrilmiştir. Birçok aile de yapılan sonraki anlaşmalarla dedelerinin topraklarını terk etmek zorunda kalmıştır. Rus ve Bulgar mezalimi halkın dilinden düşen ağıtlarla bugüne değin anlatılagelmiştir.

Türk kalmamış koca Rumeli’de 

Mahzun ay! bir ricam var neredesin?

Kardeşimin mezarına uğrama 

Aydın etme, bu halleri görmesin!

Tuna boylarında sıra selviler  

Tanyeli estikçe sessiz ağlarmış 

Gül bahçelerinde baykuşlar öter 

Şu viranelikler eski bağlarmış.

Gazi Osman Paşa, İstanbul’a döndükten sonra da sarayda müşavir olarak görev yaptı. Ömrünün sonuna kadar bu görevde kaldı ve hep bir kahraman olarak saygı gördü.

Onun en büyük mirası, sonraki nesillere ilham olan mücadele azmiydi. Gösterdiği inanç ve gayret hem bize hem düşman kuvvetlerine iyi bir ders olmuştur. Zorlukların ve imkansızların bilincindeyken bile asla teslim olmayı düşünmemiş ve hep bir çıkış yolu aramıştır. Nihayetinde, gerçekler ona direnç göstermenin sonuçsuz kalacağını göstermiş ve teslim olmuştur. Teslim olmasına rağmen Gazi Osman Paşa’ya gösterilen saygı, onun ne kadar önemli işler başardığının bir göstergesidir.

Bu destansı savaşlar, sonraki yıllarda olacak milli mücadelelerde, vatan bilincini artırma ve millileşme yolunu da açmıştır. Buralardan güç alan Türk Ordusu Çanakkale’de olduğu gibi birçok savaşta destanlar yazmıştır.

Plevne kahramanları, harbin nihai talihini değiştiremediler belki ama Türk ordusunun askerlik onurunu kurtarmış oldular. Saygı, minnet ve rahmet onların üzerine olsun.

Türk ordusunun en büyük ve en şanlı savunmalarından olan Plevne destanını en güzel biçimde anlatan ve Osman Paşa’ya ithafen vefatından 10 yıl sonra yazılmış Plevne Marşı ile yazımızı sonlandırmış olalım.

Tuna nehri akmam diyor / Etrafımı yıkmam diyor

Şanı büyük Osman Paşa / Plevne’den çıkmam diyor

Olur mu böyle olur mu / Kardeş kardeşi vurur mu

Sizi millet hainleri / Bu dünya size kalır mı

Düşman Tuna’yı atladı / Karakolları yokladı

Osman Paşa’nın kolunda / Beşbin top birden patladı

Kılıcımı vurdum taşa / Taş yarıldı baştanbaşa

Askerinle binler yaşa / Nâmı büyük Osman Paşa

Önceki Haber

Bu Yıl Hacca Kaç Kişi Gidebilecek? 2023 Kontenjanını Diyanet İşleri Başkanı Açıkladı

Sonraki Haber

Son Dakika! Ankara’da Ulaşıma Beklenmeyen Zam

Bayram Baş

Bayram Baş

Sonraki Haber

Son Dakika! Ankara'da Ulaşıma Beklenmeyen Zam

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin

  • 381 Takipçi
REKLAM
  • Tarihte Bugün
  • Çok Okunanlar
  • Yazarlar

Tarihte Bugün; 24 Haziran 1645 – İstanbul’dan 348 Harp Ve Nakliye Gemisiyle Hareket Eden Osmanlı Ordusu, Girit Adasına Çıktı

24 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 23 Haziran 1939- Hatay Devleti’nin Türkiye’ye Katılmasına İlişkin Antlaşma Ankara’da İmzalandı

23 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 22 Haziran 1691 – Osmanlı’nın 20. Padişahı II. Süleyman Vefat Etti

22 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 21 Haziran 1976- Rauf Denktaş Yeniden Kıbrıs Türk Federe Devleti Devlet Başkanlığına Seçildi

21 Haziran 2025

ÖĞRETMENİM BENİ FARK ET!…

29 Temmuz 2022

ANNELER CARİYE OLUNCA!…

1 Haziran 2022

HOŞGELDİN ASYA

25 Mart 2023

AYDINLIK YARINLARA

11 Mart 2022
Ahmet Tek

Ahmet Tek (131)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (92)

Dr. Adnan Küçük

Dr. Adnan Küçük (72)

Necati İLMEN

Necati İLMEN (61)

Dr. İdris Tüzün

Dr. İdris Tüzün (48)

Sinan Tekin

Sinan Tekin (46)

Ali Murat Duman

Ali Murat Duman (41)

Bayram Baş

Bayram Baş (35)

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU (29)

Doç. Dr. Şemseddin Kırış

Doç. Dr. Şemseddin Kırış (25)

Prof. Dr. Emre Güler

Prof. Dr. Emre Güler (22)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (14)

Fatıma Zehra

Fatıma Zehra (14)

Esra Çakan Kandemir

Esra Çakan Kandemir (6)

İbrahim Eksilmez

İbrahim Eksilmez (2)

Son Haberler

Ankara’da Sıcaklık Alarmı: 34 Dereceye Kadar Yükselebilir!

24 Haziran 2025

İSRAİL VE ABD’NİN “SOSYAL DARWİNİST” POLİTİKALARLA UMUMİ BARIŞI YOK ETMELERİ

24 Haziran 2025

Tarihte Bugün; 24 Haziran 1645 – İstanbul’dan 348 Harp Ve Nakliye Gemisiyle Hareket Eden Osmanlı Ordusu, Girit Adasına Çıktı

24 Haziran 2025

Akdeniz Açıklarında 4.4 Büyüklüğünde Deprem

23 Haziran 2025
Hür Havadis

Kaliteli, doğru, güvenilir haberi sesi olmaya çalışıyoruz.

Bizi Takip Edin

Kategoriler

  • Belediyecilik
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Genel
  • Haftanın Şiiri
  • Kültür ve Sanat
  • Önemli Şahsiyetler
  • Oyun
  • Politika
  • Sağlık
  • Sanat ve Kültür
  • Siyaset
  • Son Dakika
  • Spor
  • STK Faaliyetleri
  • Tarihte Bugün
  • Tasavvuf
  • Teknoloji
  • Terör İle Mücadele
  • Türkiye

Son Haberler

Ankara’da Sıcaklık Alarmı: 34 Dereceye Kadar Yükselebilir!

24 Haziran 2025

İSRAİL VE ABD’NİN “SOSYAL DARWİNİST” POLİTİKALARLA UMUMİ BARIŞI YOK ETMELERİ

24 Haziran 2025

© 2021 Hür Havadis

Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Yazarlar
  • Giriş

© 2021 Hür Havadis

Hoşgeldiniz

Lütfen bilgileriniz ile giriş yapınız

Şifremi unuttum? Kayıt Ol

Yeni hesap oluşturun!

Kayıt olmak için formu doldurunuz

Tüm alanları doldurun. Giriş yap

Şifre hatırlatma

Şifre değiştirmek için kullanıcı adınızı veya emailinizi girin!

Giriş yap