Amerika Birleşik Devletleri merkezli bağımsız bir haber platformu “Mondoweis” yayımlanan bir haberde tanıklardan biri olan Ahmad Atallah, 13 Mayıs Salı günü, Gazze Avrupa Hastanesinin bombalanmasıyla ilgili şu ifadelere yer verdi.
Her gün hastane kapısının önünde duran satıcı Ahmad Atallah, yerin “yarılıp insanları yuttuğunu” ve kaldırımda derin kraterler oluştuğunu gördüğünü söylüyor.
Atallah, “Hastanenin her tarafından bombalama başladı ve kimse hangi yöne kaçacağını bilmiyordu,” dedi. “Herkes hareketsiz durdu ve siper aldı. Saldırılar rastgeleydi: Bombalar sokağa, hastane arazisine ve kavşakların yakınlarına düştü.”
Atallah, insanların çarpmanın etkisiyle oluşan boşluklardan aşağı düşmesiyle birlikte yerin “açıldığını” gördüğünü anlatıyor. Atallah, “Gazze’de tanık olmadığımız Kıyamet Günü dehşetinden geriye hiçbir şey kalmadı,” diyor. “Yerlerin insanları yuttuğunu gördük. İnsanların diri diri yakıldığını gördük. Şehitlerin cesetlerini parçalayan köpekler gördük. İnsanların açlıktan öldüğünü gördük. Bize her türlü ölümü yaşattılar.”
Atallah, füze saldırısının yoğunluğu sonucu hastanedeki her bölümün hasar gördüğünü ve bombalamanın sona ermesinin uzun sürdüğünü söyledi. “Bombalama yaklaşık yarım saat sürdü”
Şimdi tanık Atallah’ın verdiği röportaja bakar isek, bunlar Dünya’daki en azılı terör örgütlerinin insanlara yaptıkları zulümleri bile aşmış durumda, İsrail terör devleti gerçek devlet olma refleksini yitirmiş, soykırıma odaklanmış, hastaneleri vuracak kadar alçakça hareket etmeye başlamış, gözlerini adeta kan bürümüş ve İsrailli sözde yöneticilerinin ve sözde askeri kanadının terör örgütü gibi hareket ettiği, akli melekelerinin yerinde olmadığı ve sağlıklı kararlar veremedikleri aşikar, bence uluslararası platformda yargılanmalarının zamanı çoktan geldi ve geçiyor. Son açıklamalara bakacak olursak bunların en yakın müttefikleri ABD ve İngiltere bile, İsrail ile ilişkilerini gözden geçiriyor. İngiltere İsrail ile ticari faaliyetlerini askıya aldı. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise en üst düzeyden açıklamalar duyuyoruz.
Türkiye bu şartlarda üstün diplomasi gücünü kullanarak, uluslararası askeri barış güçlerini Gazze’ye konuşlanması için çağrıda bulunabilir. Emin olunuz ki, savaş ve çatışma yerlerinde, Dünya Türkiye’nin üstün ve barışçıl diplomasi yeteneğine muhtaç durumda, çünkü Türkiye bölgede ve dünyada sadece kendi istikrarını ve ekonomisini düşünen, planlayan bir ülke konumundan çıkmış ve başarılı olmuştur.
İsrail geçtiğimiz hafta yine, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Hastanesini bombaladı. Saldırıda, Filistinli gazeteci Hasan Eslaih hayatını kaybetti ve çok sayıda kişi yaralandı.
18 Mayıs Pazar günü Endonezya Hastanesi insansız hava araçlarından sonra tank ve buldozerlerle de kuşatma altına alındı. Filistin sağlık bakanlığı yetkilisinin açıklamasına göre, tank ve buldozerlerle kuşatma yapıldıktan sonra, hastalara ateş açıldığı belirtildi.
Peki şimdi şu soruyu sormak icap eder, Gazze’de insanlık dışı uygulamalar, katliamlar ve savaş suçları işlenirken, uluslararası camiada ülkeler ve bu ülkelerin liderleri, ne tür refleksler gösteriyorlar? Acaba Rusya- Ukrayna savaşında, saldırıya geçen Rusya’ya ne yaptırımlar uyguluyorlar. Rusya’ya uygulanan yaptırımları İsrail’e uygulayabiliyorlar mı? Veya mağdur duruma düşen Ukrayna’ya ya sahip çıktıkları gibi Filistin’e sahip çıkabiliyorlar mı? Elbette kocaman bir hayır.
Tabi ki şunu da özellikle belirtmek gerekir, üste ki belirtmiş olduğum kıyaslamada sadece uluslararası bir adeletsizliğe vurgu yapmak istemiş olup, Rusya’nın, Ukrayna’ya yapmış olduğu saldırıyı tasvip edilecek bir durum olmadığı belirtmek isterim. Dünya’nın neresinde olursa olsun, önce diplomasi ve barış, kan ve gözyaşı değil.
Şimdi Ukrayna ve Filistin’e yapılan saldırılar sonucu uluslararası camiada hangi yardımlar her iki ülkeye sağlanmış;
Askeri Yardım
Ukrayna; ABD ve AB milyarlarca dolar destek sağladı.
Gazze; (Filistin) Yardım ya hiç gitmiyor ya da engelleniyor.
Siyasi Sahiplenme
Tüm Batı liderleri Kiev’e ziyaret yaptı.
Gazze’ye “sükunet çağrısı” dışında ses yok.
Uluslararası Yaptırımlar
Rusya’ya ağır ekonomik yaptırımlar uygulandı.
İsrail’e yaptırım yok, tam tersine silah satışı arttı.
Tekrar yanlış anlaşılmaması için ifade etmek isterim. Gazze’de savaşın bir an önce bitmesini istediğimiz gibi, Ukrayna’da da bir an önce savaşın bitmesini Türkiye ve Millet olarak istiyoruz.
Başka bir kıyaslama yapacak olursak, Paris’te bir terör saldırısında 130 kişi öldüğünde, dünya liderleri “Jesuis Charlie” yürüyüşü yaptı.
Gazze için neden benzer yürüyüş yapılmadı?
Hiç düşündünüz mü?