İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Haftada ortalama 5 bin uyuşturucu satıcısını veya imalat yapanı gözaltına alıyoruz” dedi. Soylu, bu açıklamayı 7 Kasım 2022 tarihinde Bursa’da düzenlenen Kökünü Kurutma Operasyonu sonrasında yaptı.
Haftada 5 bin uyuşturucu satıcısı veya imalat yapanın gözaltına alındığını duyunca gözlerim yuvalarından fırladı. Söylemesi kolay, 5 bin kişi. Haftada 5 bin, 4 haftada 20 bin, yılda 260 bin kişi demek. Bakanın açıklamasını yanlış anlamış olabilirim diye tereddüt ettim, bir kez daha baktım; doğruymuş.
Eyvah demekten, hayıflanmaktan başka benim elimden ne gelir? Konuya ilişkin yazı yazabilirim, kime ne yararı olacaksa! Uyuşturucu kullananlar, imalatçılar sanki okuyacak mı? Okuyup da uyuşturucudan vaz mı geçecekler?
Bakan Soylu’nun açıklamasına göre, yılda 260 bin kişi uyuşturucu bağlantılı olarak gözaltına alınıyor. Ekonominin temel kuralıdır: Mal müşteriye satılır. Her satıcının 100 müşterisi olsa uyuşturucu kullanan kişi sayısı 26 milyon demektir. Uyuşturucu ticareti çok karlı bir iştir belki; 10 müşteri bulanı bile geçindiriyor olabilir. Bu durumda 2 milyon 600 bin kişi uyuşturucu kullanıyor diyebiliriz.
Kendi yaptığım hesaba aklım yatmadı. Mantığım “Türkiye’de uyuşturucu kullanımı bu kerte yüksek olamaz.” diyor. Sigara mı bu! 85 milyonluk ülkede 2 milyon 600 bin kişi uyuşturucu kullanıyor olabilir mi? Rakamlar doğruysa vebal kimin? Hangi çareler aranıyor?
Bakan Süleyman Soylu şunları demişti:
“Bin defa gelmemiz icap ederse bin defa geleceğiz ve bu operasyonları gerçekleştireceğiz. Aziz milletimiz rahat olsun. Avrupa’da uyuşturucu serbest, kullanımı da serbest, şırıngası da serbest ama milletimiz olarak biz buna müsaade etmeyiz, tahammül etmeyiz, müsamaha gösteremeyiz. Hedefimiz sınırlarımızın içerisine hiçbir uyuşturucu maddenin girmemesini sağlamaktır, bunu temin etmektir. Tarihin en büyük uyuşturucu operasyonlarını yapıyoruz. Ortalama haftada 5 bin uyuşturucu satıcısını veya imalat yapanı gözaltına alıyoruz. Bu konuda arkadaşlarımız, emniyet teşkilatımız, jandarma teşkilatımız büyük bir gayret gösteriyor. Daha dün Diyarbakır’da 1900 kilogramın üzerinde esrar ele geçirildi. Bu mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Derin Yoksulluk Ağı kurucusu Hacer Foggo ile birlikte 31 Ekim 2022’de bir video yayınlayarak “Türkiye’de bir metamfetamin salgını var. Sarayın düzeni bu salgını besliyor. Bugün size Sarayın kara para ile bu zehiri nasıl sokaklarımıza davet ettiğini anlatacağım. Kirli paranın sonucudur bu” ifadelerine yer vermişti. Video, kısa sürede 1 milyon görüntülenme alırken sosyal medyada ve siyaset camiasından birçok tepki almıştı.
Tartışmalar devam ederken Doğruluk Payı adlı platform, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı raporlar üzerinden Türkiye genelindeki uyuşturucu kullanımı verilerini inceledi.
Doğruluk Payı’nın incelemesi “Türkiye’nin Uyuşturucu Dosyası”nı gözler önüne seriyor. İlgililerin bu dosyayı okumalarında yarar olduğunu düşünüyorum.
EGM Narkotik Suçlarla Mücadele Dairesi’nin Ağustos 2022’de yayımladığı “Metamfetamin Türkiye’de ve Dünyada Kullanımı” başlıklı raporu Türkiye’de metamfetamin yakalama miktarlarına dair önemli bulgular sunuyor. Metamfetamin; bireyin biyolojik, psikolojik ve sosyal yaşamında oluşturduğu yıkıcı etkileri nedeniyle ulusal ve uluslararası alanda kontrol altına alınmış, yasa dışı sentetik/ kimyasal bir narkotik madde.
Rapora göre, BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin (UNODC) verileri son 10 yıl içinde metamfetamin yakalanan ülke sayısında %50 artış gösterdiğine dikkate çekiyor. 2014-2018 döneminde dünya genelinde yaklaşık 30 bin yasa dışı Amfetamin Tipi Uyuşturucu laboratuvarı tespit edildi. Bunların %95’i ise metamfetamin üretiyor. Metamfetamin üretilen laboratuvarların %84’ü ABD’de bulunurken ABD’yi %6 oranında Avrupa ve Asya, %3 oranında Okyanusya ve %0,2 oranında Afrika takip ediyor.
Raporda 2016-2021 yılları arasında Türkiye’de her geçen yıl metamfetamin yakalama miktarlarında artış yaşandığı görülüyor. Özellikle 2020’de bir önceki yıla göre 4 kat artışın yaşandığını görmek mümkün. 2022 yılının sadece ilk yedi ayında görülen metamfetamin yakalama miktarı ise 8 bin 600 kilograma ulaşmış. Rapora göre 2015 yılında yalnızca 54 ilde yakalanan metamfetamin maddesi 2020 ve 2021 yıllarında 81 ilde de görülmüş. Dünya ve Avrupa’da da yıllara göre farklı oranlarda olsa da metamfetamin yakalama miktarlarının sürekli yükseldiği görülüyor.
EGM’nin paylaştığı aynı rapora göre, Türkiye’de uyuşturucu kaynaklı ölümlerin en yüksek görüldüğü yıl 2017 olmuştu. 941 kişinin hayatını kaybettiği 2017’de kişilerde metamfetamin görülme oranı %7,8 iken, 270 ölümün meydana geldiği 2021 yılında bu oran %46,3’e yükseldi. Sadece metamfetamin kaynaklı ölümler 2017 yılında binde 3 iken, 2021 yılında %38,3’e çıktı. 2021 yılında metamfetamin olay sayısı, bir önceki yıla oranla %70,3’lük artış gösterdi. Artan olay sayısına paralel olarak da 2021 yılı metamfetamin olaylarında yakalanan şüpheli sayısı da bir önceki yıla göre %61,5 oranında arttı. Ayrıca, Türkiye’de yatarak metamfetamin tedavisine başvuru oranı 2016’da %3,5 iken bu oran, 2021’de %15,5’e yükselmiş.
İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından uyuşturucu ile mücadelede sorunun temeline inebilmek amacıyla Haziran 2018’de uygulanmaya başlanan Narkolog Projesi, 77 sorudan oluşan anket formlarının uygulanması ve sonuçlarının analiz edilmesi ile bir rapor oluşturuyor.
2021 yılı için Narkolog Madde Kullanıcıları Profil Analizi yayımlandı.
2021 yılında Türkiye genelinde uyuşturucu suçlarından dolayı polis tarafından 264 bin 202 şüpheliye adli işlem yapılmış. Bu şüphelilerin, 43 bin 452’sine anket uygulanmış. Anket uygulanan kişilerin 27 bin 779’u yaklaşık %64’ü “Hayatının herhangi döneminde en az bir kez uyuşturucu madde denediğini’’ ifade etti. Bu ifadede bulunan katılımcıların eğitim durumlarına bakıldığında %26,6’sı lise ve üzeri öğrenim düzeyine sahip olduğu görülüyor.
Buna göre polis tarafından adli işlem yapılan anket katılımcılarının cinsiyet dağılımına bakıldığında erkeklerin %95,1’i, kadınların ise %4,9’u hayatlarında en az bir kere uyuşturucu kullandıklarını belirtiyor. Kullanıcıların %86,7’si ise ailesinin yanında yaşadığını belirtiyor. İlk defa uyuşturucu kullanacak kişiler de temin için başvurdukları ilk adresin arkadaş ortamı olduğunu ifade ediyor.
Uyuşturucu maddeye kullanmaya başlama yaşı bakımından 15-24 yaş döneminin en riskli grup olduğu vurgulanıyor. Polis tarafından adli işlem yapılan anket katılımcıların arasında bu yaş grubunda uyuşturucuya başlayanların oranı, 2020 yılında %73,6 iken 2021 yılında ise %73,7’ye çıktı.
2021 yılında uyuşturucuya başlama yaşı ortalama 21,22 olarak ölçüldü.
Narkolog Raporu’nda “Hayatının herhangi döneminde madde kullandığını beyan eden’’ 27 bin 779 kişinin % 36,1’inin metamfetamin kullanıcısı olduğu ortaya çıkarken metamfetamin kullanıcılarında ‘düzenli bir işim var’ diyenlerin oranı, diğer kullanıcılara göre oldukça düşük. İş durumuna göre meslek dağılımı incelendiğinde %13, 2 ile bu maddeyi en çok kullananların işçiler olduğu göze çarpıyor.
Bunun yanında, sorun yalnızca metamfetaminden ibaret değil. T.C. İçişleri Bakanlığının yayımladığı Türkiye Uyuşturucu Raporu 2022’ye göre; Türkiye’de 2021 yılında 2 bin 961 kokain olayı gerçekleşmiş. Bu olaylarda 4 bin 714 şüpheli yakalanmış ve 2 bin 841 kg kokain ele geçirilmiş. Rapora göre yakalanan kokain miktarı şimdiye kadarki en yüksek miktar olarak kayıtlara geçti. Raporda 2021 yılında Türkiye’de bir önceki yıla göre %61,1 oranda artışla eroin ele geçirildiği ve esrarda bir önceki yıla göre düşüş görüldüğü belirtilirken kokain yakalama oranında ise %44,9 artış yaşandığı belirtiliyor.
Not: Doğruluk Payı, Haziran 2014’ten bu yana içerik üretimini sürdüren, Türkiye’nin ilk kurumsal fact-checking (doğruluk kontrolü) platformudur. Doğruluk kontrolünün temel amacı, farklı mecralardan geniş kitlelere yayılan şüpheli bilgileri kamuya açık kaynaklardan inceleyerek insanlara kolay anlaşılabilir, doğru bilgi sunmaktır. Doğruluk Payı, İzlemedeyiz Derneği’nin ve İzlemedeyiz Derneği İktisadi İşletmesi’nin bir projesi ve tescilli markasıdır.