• Anasayfa
  • Yazarlar
Salı, 26 Ağustos, 2025
  • Giriş
  • Kayıt Ol
Hür Havadis
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
11 °c
Ankara
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Sağlık
  • Belediyeler
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Hür Havadis
Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Anasayfa Tasavvuf

ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI VE MEVLANA EVRİMCİ MİYDİ?

Dr. İdris Tüzün Yazar Dr. İdris Tüzün
11 Kasım 2021
Tasavvuf
0 0
0
0
PAYLAŞIM
111
GÖSTERİM
Facebook'da paylaşTwitter'da paylaşWhatsapp'ta paylaş

Evrimi savunan bazı şahıslar Erzurumlu İbrahim Hakkı ve Mevlana’nın bazı ifadelerinden yola çıkarak onların evrimi kabul ettiklerini iddia etmişlerdir. Bu iddiayı ortaya atan şahıslar üç kısımdır:

  1. Birinci kısım bu iki zâtın kitabını okumamış, hatta eline bile almamıştır. Fakat bir yerlerden böyle bir şeyi duymuş veya birkaç paragraf okumuşlardır.
  2. İkinci kısım ise onların kitaplarını okumuşlar, fakat yalnızca evrimle ilişkili olduğu iddia edilen yere bakmışlardır.
  3. Üçüncü kısım ise bu iki zâtın kitaplarını baştan sona gözden geçirmiş veya okumuşlardır. Kitapların bütününü okuduktan sonra bu iki zâtın ifadelerinin evrimle ilgisi olmadığını anlamışlardır. Fakat buna rağmen gerçeği saklayarak, sahtekârlık yapmışlar, onların evrimci olduğunu söylemişlerdir.

Üçüncü kısım insanların sahtekâr olduğunu söylüyoruz. Çünkü Mevlana da, İbrahim Hakkı da kitaplarında evrimcilerin iddiasının zıddına Âdem (a.s)’ın Allah tarafından annesiz, babasız olarak çamurdan yaratıldığını söylemektedirler. Evrime delil olarak gösterilen ifadelerinde evrimle bir ilgisi yoktur.

Sırasıyla ele alalım:

Erzurumlu İbrahim Hakkı

Erzurumlu İbrahim Hakkı Marifetnamesinde “Ey aziz, bil ki, tefsir ve hadis ehlinin ittifakla bildirdiklerine göre” dedikten sonra cennetin, cehennemin, meleklerin yaratılışını anlatmış, sonra da Âdem (a.s) hakkında şöyle demiştir:

“Ba’dehu, Hak Tealâ baba-i âlem ebu’l-beşer olan Âdem (a.s)’i halk etmek muradeyledikte Azraîl (a.s)’i gönderip yeryüzünde ekâlim-i seb’a’dan enva-i turâb almıştır. Ba’dehu Cebraîl (a.s)’i gönderip ol tîn-i yâbis’i 40 gün tahmîr kılmıştır. Ba’dehu Hak Tealâ onu ahsen-i takvîm üzere batn-ı Vâdi-i Nu’mân’da tasvîr etmiştir…” (İbrahim Hakkı, Marifetname, İstanbul, Matabaa-yı Ahmed Kâmil, 1330, s, 18)

Bugünkü dille: “Sonra Cenâb-ı Hak âlemin babası ve Ebûl beşer Hz. Âdem (a.s)’ı yaratmak isteyince Azrail (as)’ı yeryüzüne gönderip ona, yedi iklimden toprak aldırmıştır. Sonra Cebrail (as)’ı gönderip, o, kuru toprağı yoğurup hamur haline getirmiş ve 40 gün o şekilde bekletmiştir. Sonra Cenâb-ı Hak bu hamura Numan vadisinde en güzel şekilde suret vermiş ve kendi ruhundan onun başına üfleyerek diriltmiş ve melekleri ona secde ettirip yeryüzünde evlatlarına peygamber yapmıştır. Yalnız İblis ona secde etmediği için lanetlenmiştir.”

Bu ifadeler açıkça onun evrimcilerin zannettiği gibi bir evrimi kabul etmediğini göstermektedir. Ayrıca konunun bitiş kısmında da –adeta evrimcilere hitap ediyormuş gibi- şöyle bir tembih yapmıştır:

“Hafi olmaya ki: buraya gelinceye değin kitabet olunan suturun cümlesi umuru diniyyeden olmakla, bu mezkûratın küllisini yakin üzere tasdik ve itimat ile itikat etmek cümlemize ehem ve elzemdir. Zira ki, bunlar umuru diniyyeden usulü muazzamadır. Bu umuru mezkûreyi berahini akla kıyas etmek gayrı caizdir. Zira ki, aklı beşer bunları idrak etmekten kasır ve acizdir.” (İbrahim Hakkı, Marifetname, İstanbul, Matabaa-yı Ahmed Kâmil, 1330, s, 21)

Sadeleştirilmiş şekliyle şöyle: “Biliniz ki, bu anlattıklarımız dinin emir ve bilgileridir. Bu bilgilere inanmak ve güvenmek önemlidir, lüzumludur ve şarttır. Çünkü hepsi de Kur’an-ı Kerim ve hadisi şeriflere dayanır. Bunları aklın delilleriyle kıyaslamak ve üzerlerinde fikirler yürütmek caiz değildir. Çünkü insan aklı bunları idraktan acizdir.”

(İbrahim Hakkı, Marifetname, Sadeleştiren Turgut Ulusoy, Hasankale İbrahim Hakkı Camii ve Külliyesini Yaptırma ve Yaşatma Derneği, 1987, s, 25-26, 29)

***

 

            Mevlana

Mevlana da Mesnevi’sinde Âdem (a.s)’ın topraktan yaratılışını Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın anlattığı gibi anlatmıştır. Üstelik o konuyu kendine has üslubuyla 10 sayfa tafsilatla anlatmıştır. (Bkz: Mevlana, Mesnevi, Terceme ve şerh: Abdülbaki Gölpınarlı, İstanbul, İnkılap ve Aka, 1984, s, 165-175)

Buraya kadar anlattıklarımız bu iki zâtın Âdem (a.s)’ın topraktan yaratıldığını ve ilk insan olduğunu söylediklerini göstermektedir. Dolayısıyla onlara nisbet edilen evrim iddiası doğru değildir. Her iki zâtın da evrime delil olarak gösterilen sözleri vardır. Fakat onların bu sözleri ya kasten ya da hataen yanlış tefsir edilmiştir. Şöyle ki:

Evrim bir türün başka bir türe dönüşmesidir. Evrimciler ilk insanı yani Âdem (as)’ı Allah’ın topraktan yarattığını değil, maymuna benzer bir varlıktan insana dönüştüğünü söylemektedirler. Yukarıda zikrettiğimiz iktibaslar Mevlana, İbrahim Hakkı’nın bu görüşü kabul etmediğini göstermektedir. Bununla beraber onların bazı ifadeleri yanlış yorumlanmıştır. Onlar canlı varlıklardaki istihaleden, değişiklikten bahsettiği halde, evrimciler konuyu evrimle ilişkilendirmiştir. Onlara göre havadaki, sudaki ve topraktaki elementler, bitkinin vücuduna girerler, bitkiyi bir hayvanın yemesiyle hayvan vücuduna girerler, hayvanı da bir insan yediğinde insan vücuduna geçerler. Yani havada, suda, toprakta var olan maddeler önce bitki, sonra hayvan, sonra da insan vücuduna girerek bir âlemden başka bir âleme yolculuk yapar bir istihaleye maruz kalırlar. Örneğin İbrahim Hakkı şöyle diyor: “Ey aziz, hikmet ehli demişlerdir ki: Eğer bir insan kendi aslını ve ne gibi devrelerden geçerek olgunluk durumuna geldiğini bilmek isterse ihtiyarlıktan evvel gençti, gençlikten evvel çocuktu, çocukluktan evvel ana rahminde cenindi. Ondan evvel [anne ve babasının vücudundaki] damarlar içinde kan, ondan evvel ana ve babasının gıdası idi. Ondan evvel [gıda olmadan önce] hayvan ve bitki idi. Ondan evvel dört unsurun karışımı olan topraktı. Topraktan evvel mutlak cisim idi. Ondan evvel külli tabiattı. Ondan evvel mücerret cevherdi.” (İbrahim Hakkı, Marifetname, s, 34)

Mevlana’da benzer bir şekilde şöyle diyor:

“Cansızlıktan öldüm, bitki oldum. Bitkilikten öldüm hayvanlığa ulaştım. Hayvanlıktan ölüp insan oldum. Öyleyse niye korkayım? Hani eksildim mi ölmekle? Bir dahaki aşamada insanlıktan öleyim de melekler arasından başım, kanadım yükselsin.”[1]

Dikkat edilirse Mevlana da İbrahim Hakkı da bir türün başka bir türe evrilmesinden bahsetmiyor. İnsanı oluşturan elementlerin seyrü seferinden bahsediyor. Buna tasavvufta devir nazariyesi denilmiştir.

***

Bazıları tarafından İslâm filozoflarının canlı varlıkları tasnifle ilgili sözleri çarpıtılarak onların evrimi kabul ettikleri iddia edilmiştir. Onların bu iddiaları yanlıştır. Bu konuda evrimin İslâm’a aykırı olmadığını savunan Caner Taslaman şöyle diyor:

‘Evrim’ kavramı ile, genelde, daha kompleks bir varlık türünün daha basit bir varlıktan meydana gelmesi kastedilir. Örneğin gaz bulutlarının sıkışmasından gezegenlerin oluşumu şeklinde kozmolojik seviyede bir evrim de, hidrojen ve oksijenin birleşmesinden suyun oluşması şeklinde kimyevi seviyede bir evrim de ‘evrim’ kavramının içine girer. Biyolojik anlamda ise Lamarck ve özellikle Darwin tarafından ortaya konan ‘Evrim Teorisi’ ile her bir canlı türünün, diğer bir türün değişimi sonucu oluştuğu kabul edilir. Bu yüzden türlerin sabitliğini savunan herkes ‘Evrim Teorisi’ ile tam zıt kutuptadır. ‘Evrimci’ fikirleri gösterilirken türlerin değişmezliğini savundukları da aynı araştırmacılar tarafından gösterilen Nazzam, Biruni, İhvan-ı Safa ‘evrimci’ kabul edilseler de, ‘Evrim Teorisi’ni önceden savundukları söylenemez. Cahız, canlılar arasındaki hayat kavgasından, Biruni canlı türlerin içindeki çeşitlilikten ve türlerin seçimi ile ıslah edilmelerinden bahsetmişlerse de hiçbirinin bugünkü anlamda [yani bir türün başka bir türe dönüştüğü şeklinde] bir ‘Evrim Teorisi’ni savunduğu söylenemez. (…) Canlıların arasında ‘varlık mertebeleri’olduğu görüşünü ve bu görüşe göre canlıları sıralamayı ‘Evrim Teorisi’nden ayırt etmek gerekir. Aynı hata Aristoteles için de yapılmış, onun canlıları ‘varlık mertebeleri’ne göre dizişinden, ‘Evrim Teorisi’ni öncelediğini düşünenler olmuştur. İbn Miskeveyh’in de yaptığı gibi canlıları ‘varlık mertebeleri’ne göre ayıran hiyerarşik bir diziş, basit canlıdan kompleks canlıların evrimleştiğini söyleyen sıralamaya benzeyebilir. Fakat varlık mertebeleri’ne göre canlıları dizişte canlı türlerinin birbirlerinden evrimleştikleri iddiası yer almazken ‘Evrim Teorisi’nin en temel iddiası budur. (Caner Taslaman, Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı, İstanbul Yayınevi, 2013, s, 42-43)

Hülâsa ne İbrahim Hakkı, ne Mevlana, ne de İslam filozofları evrimi savunmamışlardır. Bu konuda konuşanlar ya cahilliklerinden, ya da sahtekârlıklarından bunu iddia etmektedirler.

[1] Mevlana, Mesnevî-i Ma‘nevî, tercüme: Hicabi Kırlangıç, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, İstanbul 2015, 3/440, (Beyit: 3893-3895)

Etiketler: ERZURUMLU İBRAHİM HAKKIEVRİMCİ MİYDİ?MEVLANA
Önceki Haber

MİT ve TSK’den Örgütün Kadın Yapılanmasına Büyük Operasyon

Sonraki Haber

HÜZNÜN GÖLGESİNDE KALAN AŞKLAR

Dr. İdris Tüzün

Dr. İdris Tüzün

Sonraki Haber

HÜZNÜN GÖLGESİNDE KALAN AŞKLAR

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin

  • 381 Takipçi
REKLAM
  • Tarihte Bugün
  • Çok Okunanlar
  • Yazarlar

Tarihte Bugün; 25 Ağustos 1499 – Küçük Davut Paşa Komutasındaki Osmanlı Donanması İle Venedik Donanması Arasında Gerçekleşen Sapienza Deniz Muharebesi, Osmanlı’nın Zaferiyle Sonuçlandı

25 Ağustos 2025

Tarihte Bugün; 24 Ağustos 1516- Mercidabık Savaşı: I. Selim’in Ordusu Memlük Ordusunu Yendi

24 Ağustos 2025

Tarihte Bugün; 23 Ağustos 634 – İlk İslam Halifesi, Hz. Ebu Bekir Vefat Etti

23 Ağustos 2025

Ebulfez Elçibey Kimdir?

22 Ağustos 2025

ÖĞRETMENİM BENİ FARK ET!…

29 Temmuz 2022

ANNELER CARİYE OLUNCA!…

1 Haziran 2022

HOŞGELDİN ASYA

25 Mart 2023

AYDINLIK YARINLARA

11 Mart 2022
Ahmet Tek

Ahmet Tek (132)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (92)

Dr. Adnan Küçük

Dr. Adnan Küçük (74)

Necati İLMEN

Necati İLMEN (63)

Sinan Tekin

Sinan Tekin (48)

Dr. İdris Tüzün

Dr. İdris Tüzün (48)

Ali Murat Duman

Ali Murat Duman (41)

Bayram Baş

Bayram Baş (35)

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU

Ekrem YILDIRIM ESEVELİOĞLU (29)

Doç. Dr. Şemseddin Kırış

Doç. Dr. Şemseddin Kırış (26)

Prof. Dr. Emre Güler

Prof. Dr. Emre Güler (22)

Dr. İsmail Tekpınar

Dr. İsmail Tekpınar (17)

Fatıma Zehra

Fatıma Zehra (14)

Esra Çakan Kandemir

Esra Çakan Kandemir (11)

İbrahim Eksilmez

İbrahim Eksilmez (2)

Son Haberler

Tuz Gölü Havzasında Türkiye’nin İlk “Soğuk Su Gayzeri”

25 Ağustos 2025

Ahit’li Toplum-1

25 Ağustos 2025

2025 YKS Yerleştirme Sonuçları Açıklandı

25 Ağustos 2025

Tarihte Bugün; 25 Ağustos 1499 – Küçük Davut Paşa Komutasındaki Osmanlı Donanması İle Venedik Donanması Arasında Gerçekleşen Sapienza Deniz Muharebesi, Osmanlı’nın Zaferiyle Sonuçlandı

25 Ağustos 2025
Hür Havadis

Kaliteli, doğru, güvenilir haberi sesi olmaya çalışıyoruz.

Bizi Takip Edin

Kategoriler

  • Belediyecilik
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Genel
  • Haftanın Şiiri
  • Kültür ve Sanat
  • Önemli Şahsiyetler
  • Oyun
  • Politika
  • Sağlık
  • Sanat ve Kültür
  • Siyaset
  • Son Dakika
  • Spor
  • STK Faaliyetleri
  • Tarihte Bugün
  • Tasavvuf
  • Teknoloji
  • Terör İle Mücadele
  • Türkiye

Son Haberler

Tuz Gölü Havzasında Türkiye’nin İlk “Soğuk Su Gayzeri”

25 Ağustos 2025

Ahit’li Toplum-1

25 Ağustos 2025

© 2021 Hür Havadis

Bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Türkiye
  • Dünya
  • Politika
  • Kültür ve Sanat
  • Spor
  • Ekonomi
  • Yazarlar
  • Giriş

© 2021 Hür Havadis

Hoşgeldiniz

Lütfen bilgileriniz ile giriş yapınız

Şifremi unuttum? Kayıt Ol

Yeni hesap oluşturun!

Kayıt olmak için formu doldurunuz

Tüm alanları doldurun. Giriş yap

Şifre hatırlatma

Şifre değiştirmek için kullanıcı adınızı veya emailinizi girin!

Giriş yap