Başlıktan da anlaşıldığı üzere bu hafta sonu ne olursan ol yine gel bizim dergâhımıza diyen Hz. Mevlana’ya misafir olduk…
Mesneviden ders aldık döndük Mevlâna gibi…
Türkiye’nin muhtelif şehirlerinden gelen gazeteci, yazar dostlarımızla kültür ve sanat adına güzel ve etkileyici bir Konya gezisi yaptık.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından organize edilen Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmalarının üçüncüsünün ilk ayağı Konya’da gerçekleştirildi bizlerde iştirak ettik.
“Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kâfir ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…
Ben yaşadıkça Kur’an’ın bendesiyim,
Ben Hz. Muhammed’in ayağının tozuyum,
Mademki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik…
Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol…” Demiş HZ. Mevlâna…
Yerli ve yabancı turizmin canlanması ve manevi turizmin hareketli olduğu bir şehrimizdir Konya’mız.
Kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış hatta 200 yıl Anadolu Selçuklu Devletine başkentlik yapmış.
Konya’nın yerleşim birimi olarak tarihsel gelişimini etkileyen medeniyetlerin kısaca bahsedelim;
M.Ö. 8. Yüzyıl: Hitit Medeniyeti
M.Ö. 7. Yüzyıl: Frig ve Kimmerler Medeniyeti
M.Ö. 6. Yüzyıl: Lidyalılar
M.Ö. 5. Yüzyıl: Pers Medeniyeti
M.Ö. 4. Yüzyıl: Makedonlar
M.Ö. 1. Yüzyıl: Roma Medeniyeti
M.S. 7. Yüzyıl: Sasaniler ve Müslüman Araplar
1077-1307 : Selçuklu Medeniyeti
1307-1465 : Karamanoğulları Beyliği
1465-1923 : Osmanlı Medeniyeti
1923- : Türkiye Cumhuriyet
Her köşesi tarih kokan çoklu medeniyetlere ev sahipliği yapan her mevsimi yaşayan maneviyatı ve tarihiyle ön plana çıkan büyük şehirlerimizden birisi olan Konyamızı görme fırsatımız oldu.
Anadolu’nun yıldızı tarım ambarı olan sanayisi güçlü olan birçok ünlü ve ünsüz firmaların yedek parça yapımında tedarikçisi, ayakkabı sektörünün büyük çoğunluğu olma ünvanını elinde tutan şehir Konya…
Kültür ve sanat gezimizde etkinliğin ilk gününde Mevlâna Müzesi, Selçuklu Medresesi, Alaaddin Cami ve Karatay Müzesi’ni gezdik.
Ertesi gün ise kelebek vadisi Avrupa’nın en büyük Konya Tropikal kelebek Vadisinin içerisindeki bahçeyi gezdik…
Bahçenin içerisinde envai çeşit kelebekler dal böcekleri ve papağan’ların bulunduğu bir gezi yeri…
Kelebek bahçesinin içerisinde 8 bin kelebek var bu kelebeklerin ana vatanı; Filipinler, Kenya ve Kostarika.
Gerçekten gezmeye görmeye değer bir yer olan Silleyi de unutmayalım eski tarihi ile bu küçük yerleşim yeri buram buram tarih kokuyor.
Tabi bu gezimizde bize konaklamada ev sahipliği yapan Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı ve ekibine, Konya’ya gidişimizde bize ulaşım desteği Veren Ankara Kalecik Belediye başkanımız Av. Dr. Duhan Kalkan Başkanımıza hususen teşekkür ediyoruz.
Bu kültür ve sanat gezilerinin yerli iç turizmin artması ve o şehirlerin sesine ses tarihini ve kültürünü gelecek nesillere aktarmak için bizlere büyük görev düşüyor.
Biz bu yolda ilerlerken bizlere de destek olmaları konusunda yerel yönetimlere de büyük vazifeler düşmekte dilerim ki memleketimizin her belediye başkanı bu konuda duyarlı olur.
Bu yazımızın sonunu da Hz. Mevlâna’nın öğüdünü bırakayım ki istifâdeli olsun:
1-Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
2-Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
3- Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
4- Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
5- Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
6- Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
7- Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.
Canlar bizim içimiz de dışımız da bir olsun… Sağlıcakla kalın.