Bakan Gül: Binaya ‘hukuk fakültesi’ tabelası asılması onu hukuk fakültesi yapmaz
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hukuk eğitiminin önemine vurgu yaparak “Güncel hukuk
vizyonunun ve eser üretme çabasının kapısından içeri girmediği, akademik kadrosu yetersiz
bir binaya ‘hukuk fakültesi’ tabelası asılması onu hukuk fakültesi yapmaz. Sadece tabelayla
olan bir değer değildir” dedi.
Adalet Bakanlığı, Yargı Reformu Stratejisi ve İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında Hukuk
eğitiminin niteliğinin artırılması amacıyla Ankara’daki bir otelde ‘Hukuk Eğitimi Sempozyumu’
düzenledi. Sempozyumun açılış programına Adalet Bakanı Gül ile birlikte Yargıtay Başkanı
Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit ve hukuk fakültesi öğrencileri katıldı. Burada
konuşan Bakan Gül, sempozyumun hukuk eğitimine önemli katkılar sunacağını belirterek
“Dünya düzeninin temeli, anahtarı; adalettir. Bu topraklarda hep ‘insanı yaşat ki devlet
yaşasın’ anlayışı hâkim olmuştur. İnsanı yaşatmanın da temeli adaleti yaşatmaktır. İnsan
sadece soluk alıp vererek yaşamaz, insan ancak adaletle yaşar. Yargısal adaletin verdiği
kararlar, kişi hayatını doğrudan etkilemektedir. Kimi zaman özgürlüğü genişletmekte, kimi
zaman özgürlüğü kısıtlamaktadır. Bu anlamda da çok ciddi bir sorumluluk duygusu isteyen bir
meşguliyet alanıdır. Bu yargının sorumluluğu, görevin kusursuz bir şekilde bir dikkat ve
özenle yerine getirilmesi çerçevesindedir. Bu nedenle hakimlik, savcılık meslekleri de kişisel
hata kabul etmez, tüm yönleriyle eksiksiz ifa edilmesi gereken görevlerdir” dedi.
Kaynakça: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/bakan-gul-binaya-hukuk-fakultesi-tabelasi-
asilmasi-onu-hukuk-fakultesi-yapmaz-41981074
Şahsım adına kutluyorum sayın bakanımızı. Açıklamasında hem iğneyi hem de
çuvaldızı kendisine batırmış. Türkiye’mizin reel bir gerçeğini bir kez daha ortaya koyarak
feveran etmiş aslında. Konunun sadece hukuk boyutuyla değil, tepeden tırnağa; iğneden
ipliğe tüm meslek ve lisans alanlarında ele alınarak gerekli adımların atılması kaçınılmazdır.
Çok sık kullandığımız ve artık klişe olan ‘’Eğitim Şart’’ metaforundan hareketle eğitimin
sadece nicelik (tabela) değil aslında özünde (çekirdeğinde) nitelik gerektirdiğini bir kez daha
deklere etmiştir sayın bakanımız.
Hiç şüphem yoktur ki Türkiye’miz bunu başaramasın. Her zaman dediğimiz gibi bunu
gerçekleştirecek ekip ruhu, güç ve sinerji bu memleketin damarlarında asil kanı bulunan
vatan evlatlarında, akademisyenlerinde, uzmanlarında ve diğer tüm paydaşlarında
mevcuttur. Peki çözüm? Çok basit: LİYAKAT. Fasit dairelerinden çıkabilen her potansiyel güç,
ülkemizi söz sahibi yarınlara hazırlamaya muktedirdir. Hiç şüphesiz bu nokta da ki en büyük
yükte Sn. Cumhurbaşkanımızın omuzlarındadır. Sn. Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığı
Külliyesinde ve kendi başkanlığında bulunan Eğitim ve Öğretim politikaları kurulunun
değerleri üyeleri ile konuyu çözüme kavuşturacağına olan inancım tamdır.
Nicelik olarak gayet güzel rakamlara ulaşan ülkemizde artık NİTELİK ve LİYAKAT e geçebilmek
dileğiyle…