Mescid-i Aksa biz Müslümanların kutsal mekânı, ilk kıblemiz, mabedimiz, maalesef yahudi askerlerin postalları altında kirletiliyor, biz Müslümanların onurları ve kutsalları yer ile yeksan ediliyor. Müslümanlar olarak dua etmekten ve eylem yapmaktan başka bir şey yapamıyoruz. Tabi ki dua etmek biz Müslümanların en büyük silahıdır, eylem yapmak Allah için yapıldığı sürece ibadettir, duruştur, sesini yükseltmektir.
Siyonist yahudiler tarafından yıllardır, zulüm, katliam, şiddet, işgal ve insan haklarına aykırı her şey yapılmaktadır. Gazze’de büyük bir insanlık dramı yaşanmakta, hastaneler, okullar, Camiler ve tüm sivil yerleşim alanları havadan bombalanmakta, bebek, çocuk, kadın, genç ve ihtiyar ayırt edilmeden öldürülmekte ve toplu katliamlar yapılmaktadır.
Sesimizi daha da yükselmemiz, safları sıklaştırmamız, Müslümanlar olarak birlikteliğimizi, beraberliğimizi sağlamamız ve en önemlisi diri ve güçlü durmamız lazım. Diri durmaz isek bu yapılan zulümlerin daha da fazlasını göreceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Üstat Sezai Karakoç Genç Müslümanlara Öğütlerinde şöyle bahsediyor; İslâm’ı öyle sağ ve diri, canlı yaşa ki, seni öldürmeye gelen sen de dirilsin. Çünkü genç bir Müslüman olmak; sessizliğinde imân çınlayan şehirlerin mimarı olmaktır. Kendini dünyada var olmasına sebep olan Yaratıcı’ya karşı sorumlu hisset ve kulluğunu hakkıyla yerine getir. Dinde ilerle, hep ilerle. İçinde bulunduğun hâlden daha ilerideki, öte bir hâle ulaştırması için Cenâb-ı Hakk’a yalvarmaktan geri durma. Ve bir şey yaparken ve bir şey yapmazken, her durum ve her hareketinde, Hak ile ol, O’nu unutma, O’nun varlığını duy.
Üstada kulak vermemiz gerekiyor, Rahmet ve minnetle anıyorum. Son günlerde abluka altında ki Gazze’ye karşı Siyonist yahudiler tarafından büyük bir katliam başlattılar. Zaten uzun yıllardır süregelen sistematik katliamı tamamlamak ve netice elde etmek istiyorlar. Filistinlerin dirençleri kırarak Gazze’yi tamamen boşaltarak ve göç ettirerek, Filistin Devletini tamamen ortadan kaldırmak istiyorlar. Filistin Devletini ortadan kaldırdıktan sonra ise ilk kıblemiz Mescid-i Aksayı ortadan kaldıracaklar. Hesapları ve planları maalesef çok tehlikeli, Gazze’ye sistematik bir şekilde süren ablukadan netice alamadılar. Çünkü öldürerek Filistinleri bitiremeyeceklerini biliyorlar. Abluka ve açık ceza evine dönüştürülen Gazze ve Filistinliler memleketlerini terk etmiyor. Şimdi ise hem katlederek hem de zorunlu göç politikalarını artırdılar. Artık netice ve sonuç almak işitiyor. Ama başaramayacaklar. Çünkü zulmün zirvesine geldiler. İnşallah bu zirve onların sonu olacak.
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
Unuttu mu bunu acaba herkes
Burak dolanırdı yörelerimde
Mi’raca yol veren hız üssü idim
Bellidir kutsallığım şehir ismimden
Her yana nur saçan bir kürsü idim
Hani o günler ki binlerce mü’min
Tek yürek halinde bana koşardı
Hemşehrim nebi’ler yüzü hürmetine
Cevaba erişen dualar vardı
Şimdi kimsecikler varmaz yanıma
Mü’minde yoksunum tek ve tenhayım
Rüzgarlar silemez gözyaşlarımı
Çöllerde kayıp bir yetim vâhayım
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür müslümana selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kurucu Genel Başkanı
Şair
Mehmet Akif İnan